26 Haziran 2006 21:00
Özel Şakir Tarkan Sırma Bale ve Dans Kursu II. Yıldız Yağmuru Bale Resitali'ni sahneledi. Yunus Emre Kültür Merkezi'nde gerçekleşen resitalde, "Kaf Dağı'nın Ardı" adlı üç perdelik bir masal oyun sahnelendi. Oyunda Çernobil'in yirminci yılını, yaşananları dansçılar hareket sanatıyla masalsı bir havada izleyiciyle buluşturdu. Bu yılki resital gerek sahnelenişi gerek temasıyla göz doldurdu. Bale ve dans kursu, uzun süreler bale eğitimi alan yurt dışında öğrencilik ve öğretmenlik deneyimi olan Ebru Sırma tarafından kurulmuş. Hâlâ kurmuş olduğu Özel Şakir Tarkan Sırma Bale ve Dans Kursu bünyesinde öğretmenliğe devam ediyor. II. Yıldız Yağmuru Bale Resitali koreografisini de üstlenen Sırma düzenledikleri tüm etkinliklerde öğrencileriyle beraber sahneye çıkıyor. Gösteri öncesi Ebru Sırma sorularımızı yanıtladı. Kurucusu ve eğitimcisi olduğunuz bale ve dans kursu ve "II. Yıldız Yağmuru Bale Resitali" hakkında bilgi verir misiniz? Okulumuz çok yeni, bebek daha... Bir öğrenciyle başladık dört oldu. Bu yıl 60 kişilik bir kadroyla sahneye çıkıyoruz. Daha çok yeni ama misyonu olan bir okul. Bu yıl Çernobil faciasının yirminci yılı. Çocuklarımla zorlu bir eğitim yılını bitirdik. Bu eğitim yılında Çernobil'in yirminci yılını, yaşananları, içimizde yaşadığımız acıları, yaraları ve etkileri hareket sanatıyla anlatmaya çalışıyoruz. Konumuz bu, yani okulumuz misyonu olan bir okul. Her yıl böyle sosyal bir konu üzerine geleneksel Yıldız Yağmuru Resitali'mizi gerçekleştiriyoruz. Öğrencileriniz hangi yaş gruplarından oluşuyor? Konuşabildikleri yaştan itibaren biz öğrencileri okulumuza gerekli sanat eğitimi için alıyoruz. 3 yaşından 60 yaşına kadar birçok değişik yaş grubundan birçok öğrencimiz var. Etkinliklerimizi Dünya Kadınlar günü ve benzeri önemli gün ve zamanlarda gerçekleştiriyoruz. Yıldız Yağmuru Bale Resitali etkinliğimizin bu yıl ikincisi düzenleniyor. Her yıl sonunda çocuklarımızın sınıf geçme sınavından önce şölen havasında yapılıyor. Okulumuzun öğrenci sayısı arttıkça etkinliklerimiz sürmeye devam ediyor. Türkiye'de genel bir kanı var, neden bilmiyorum baleye erken yaşta başlanılması gerektiği gibi bir standart konmuş. Ben baleye üç yaşında başladım. Hiç de şikayetçi olmadım bu durumdan. Dünya çapında da birçok arkadaşım baleye erken yaşta başlamış. Ama çok geç yaşta da başlayanlar var. Dolayısıyla biz öncelikle hareket ile ifadeye yönelik dansa çok önem veriyoruz. Her yaşta herkes dans edebilir diyoruz. Okulunuzda öğrenciler ne tür eğitimler alıyorlar? Öğrencilerimiz okulumuzda klasik bale eğitimi alıyorlar. Bale dışında merengue, salsa, tango, Arjantin tango, vals, cha cha, swing, samba, rumba, flamenko, tap dance, oryantal gibi dans eğitimleri de veriliyor. Bale eğitiminin yanında okulumuzda zorunlu olarak solfej piyano daha ileri dönemlerde dekor kostüm yapımı ve tarihi hakkında çeşitli dersler veriliyor. Birçok metotla modern ifade dansı eğitimi, drama dersi, sosyal konularda birçok bilgiye sahipler. Örneğin üç yaşındaki çocuğum da radyasyonun ne demek olduğundan radyoaktif etkilerin bizlere, gezegene olan etkilerinden haberdar durumda. Okuma yazma bilmedikleri halde çocuklarım radyasyon işaretini biliyorlar. Bale ve bale eğitiminin elit kesme hitap ettiği genel bir kabul. Bu durum sizce de böyle mi? Bale tarihine ve ülkemize baktığımızda balenin elit kesimin, burjuva çocuklarının yapmış olduğu bir sanat olduğunu görüyoruz. İşte bizim küçük gecekondumuz da bunu kırmaya çalışıyor. Ben dahil olmak üzere aramızda hiç burjuva yok! Biz her zaman paramız pulumuz olmadan üretmeye yönelik birtakım eğitimler veriyoruz bu okulda. Kendi yağıyla kavrulan bir okuluz. Daha çok bizim yetişkin eğitimimizi görenler velilerimiz. Onlar da dans dersleri alıyorlar, etkinliklerimize katılıyorlar. Eğitimlerini tamamlayıp sahneye çocuklarıyla birlikte çıkıyorlar. Dünyadaki birçok ülkedeki bale ve sanat okulu gördüm. Ama şimdi ben Müslüman mahallesinde salyangoz sattığımı söyleyebilirim. Yeterince açık sanırım! Peki nasıl tepkiler alıyorsunuz? Türkiye her şeye tepki veren bir ülke. Faaliyetlerimizi tepki alıp almayacağımızı düşünerek yapmıyoruz. Tepkinin ne olacağı açıkçası çok umrumuzda değil. Öncelikle ne istediğimizi ve nelere tepki göstereceğimizi belirliyoruz. Zaten bugüne kadar olumsuz bir tepki de olmadı. Dans sanatında zaten böyle olaylar karşısında kararsızlık içinde olunmaması gerekiyor. Bir çocuğun sosyal bir tepki gösterebilmesi, düşünen insan olması için her şeyden önce sanatın içinden biri olması gerekiyor. "Keşke her sokakta, her köşe başında bir sanat okulu" olsa diyemem. Dans okulunun ya da bale sanat okulunun çok olmasını mı dilemeliyim, yoksa öncelikle misyonu olan dans okulunun sanat okullarının çoğalmasını mı dilemeliyim bilmiyorum açıkçası. Sanat okulları içinde biz halk otobüsüyüz. Sanat okulları içerisinde Ferrari olanlar da var.


VELİLERE DE EĞİTİM VERİLİYOR

Nazlı Genç Baleye çocuğumu daha sosyal ve toplum içinde daha etkin olması için yönlendirdim. Aldığı bale eğitiminden çok memnunum. Sanat eğitimiyle çocuğumun özgüveni de gelişti. Sadece öğrencilerle değil bizlerle de ilgileniliyor. Ben de okul bünyesinde tango eğitimi aldım. Bizler bugün çocuklarımızla birlikte sahneye çıkacağız. Bale sanatının daha çok burjuva sanatı olarak düşünülmemesi gerekiyor. Bunu orta sınıftan insanların da yapabileceğini okulumuz ve öğretmenlerimiz göstermiş oldu. Burslu öğrencisi oldukça fazla bir okul.

Meral Kılıç Bale eğitimi sayesinde çocuğun fiziği önemli ölçüde terbiye aldı. Şimdi çocuğum balerin olmak istiyor. Öğretmenini kendisine idol olarak görüyor.

Meliha Yıldırım Baleyi çok bilinçli olarak tercih etmedik. Okula bir tavsiye üzerine yönlendirildik. Kızım baleyi çok sevdi. Bir sanat dalıyla uğraşması çocuğumu daha disipline etti. Çocuğumda ritm duygusu ve müzik kulağı oldukça gelişti. Bale eğitiminin yanı sıra müzik eğitimi de alıyorlar.

Evrensel'i Takip Et