8 Mart 2006 23:00
Gezmek özgürlüğe davettir!
Gezginlik bir meslektir. Belki de yazarlığın bir biçimi. Çünkü iyi bir gezgin, asıl işi ne olursa olsun, dolaştığı yerlerdeki özellikleri, güzellikleri, aykırılıkları görmekle yetinmez... Anlatır, tanıtır. Özellikle yazılı olarak. Geçmişin ünlü gezginleri İbni Batuta, Marco Polo anlatıp yazdırmışlar. Bu yüzden kitaplarında alıntıların, okumakla edinilmiş bilgilerin payı tartışılır olmuş. Evliya Çelebi ise gezip gördüğüne, okuyup öğrendiğine kendi şakasını, gözlemini öyle bir eklemiş ki... "Bu anlatım Evliya Çelebi'den başkasının olamaz" diye tanınmış yazdıkları. Sözün kısası gezgin iyi bir anlatıcı olmak zorundadır. Kendi başına dilediğin kadar dolaş ne fayda.
182 ülke...
Günümüzde gezgin denince ilk akla gelen Orhan Kural. Asıl mesleği olan maden mühendisliğiyle ilgili kitap sayısından daha çoğu gezip gördüğü ülkeleri anlatır: "Büyük Dünyada Küçük Adımlar", "Bir Gezginin Dünyası", "Dünya Döndükçe İnsan Gezdikçe", "Dünya Kalemimin Ucunda", "Sibirya'dan Şili'ye", "Gizemli Coğrafyalar ve Sekiz Oldu", "Yol Çağrısı", "Uzaklar Çağırınca"... Kural, gördüğü yaklaşık 182 ülke ile ilgili yazdıklarına bir yenisini ekledi: "Köşe Bucak Dünya."
Orhan Kural, "Köşe Bucak Dünya"da Malezya'dan Ruanda'ya Yunanistan'dan Etiyopya'ya gözlemlerini şiirler, fıkralar, fotoğraflar eşliğinde özetliyor. Onun anlattıkları içinizde bir coşkuyu kımıldatıyor: "Gezmek görmektir, anlamaktır, bilinmeyene yolculuktur, yeniden doğmak, nefes almaktır. Gezme coşkudur, bir yaşam biçimidir, bir çağrıdır, özgürlüğe davettir. Dünyayı içimize sığdırmak, yeniliklere yelken açmaktır. Yaşama katlanmak , farklı olmaktır. Bazen rüzgâr davet eder sizi yolculuğa. Rüzgâr çekicidir, zaman artık gitmek zamanıdır. Bazılarımız dağlara, bazılarımız denizlere, bazılarımız ise kentlere doğru yola çıkar."
Gezginliğin en güzel türü, bir bardak çay eşliğinde bir kitabın rehberliğinde yola çıkılandır bence. "Köşe Bucak Dünya"yı rehber edinirseniz, size renkli fotoğraflar da sunar.
Evrensel'i Takip Et