6 Şubat 2006 23:00
Tahran işbirliğini bitirdi
İran hükümeti, nükleer enerji dosyasının BM Güvenlik Konseyi'ne sevkedilmesinin ardından, daha önce Batılıları uyardığı hamleleri gerçekleştiriyor. Tahran hükümeti, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) ile gönüllü olarak yaptığı işbirliğini sona erdirdiğini duyurdu.
İran Dışişleri Bakanı Manuçehr Mottaki, Birleşmiş Milletler uzmanlarının ani denetimlerine artık izin vermeyeceklerini söyledi. Mottaki, UAEA ile işbirliğine nükleer silahların yayılmasını önlenmesi anlaşması çerçevesinde devam edeceklerini, ancak ek protokülün ve bütün gönüllü girişimlerin askıya alındığını belirtti. İranlı bakan, uranyum zenginleştirme çalışmalarına tekrar başlayacaklarını duyurdu.
'Kapı hâlâ açık' İran Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Hamid Rıza Asefi ise, uluslararası toplumla müzakerelere halen istekli olduklarını vurgulayarak, "Müzakerelerin kapısı hâlâ açık" dedi. Asefi, Güvenlik Konseyi'ne sevkedilmelerinin dünyanın sonu olmadığını, konseyden korkmadıklarını sözlerine ekledi. Asefi, uranyum zenginleştirme faaliyetlerini Rusya'da yürütmeleri konusundaki öneriyi 16 Şubat'ta Moskova'yla görüşeceklerini de açıkladı. Rusya ise, İran ile ortak uranyum zenginleştirme programının, Tahran'ın bu alandaki çalışmaları durdurma taahhüdü vermesiyle mümkün olacağını açıkladı. Rusya'nın önerisi, uranyum programının Rusya topraklarında sürdürülmesi şeklindeydi.
İsrail'in derdi Diğer yandan, UAEA'nın İran ile ilgili aldığı karardan genel olarak memnun olan İsrail, bu karara son anda eklenen 13. madde nedeniyle tedirgin oldu. Söz konusu maddede, "İran sorununun çözülmesi, küresel silahsızlanma çabalarına olduğu kadar, kitle imha silahlarından arınmış bir Ortadoğu hedefine yaklaşılmasına da katkıda bulunacaktır" deniliyor. Mısır tarafından "daha sert" ifadelerle teklif edilen bu madde, yumuşatılarak karar haline gelmişti. Madde, UAEA Genel Başkanı Muhammed El Baradey'in de desteğini kazandı. İsrail'in de kitle imha silahlarından arınması gerektiğini ima eden bu maddenin benzerleri, bugüne dek sadece UAEA Genel Konferansı'nda karar haline getirilmişti. Bu konferansta alınan kararların ise bağlayıcılığı bulunmuyor. 13. madde ise, UAEA Yönetim Kurulu toplantısında kabul edildi. ABD muhalefeti, Fransa, Almanya ve İngiltere'nin tutumuyla aşıldı. Bir ABD'li diplomat, Avrupalıların "Arap ve İslam dünyasını memnun etmeyi amaçladıklarını" dile getirdi. ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice'ın, maddenin ilk halini reddettiği, ancak 'nükleer silah' ibaresi 'kitle imha silahları'na dönüştürüldükten sonra onay verdiği öğrenildi.
'Kapı hâlâ açık' İran Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Hamid Rıza Asefi ise, uluslararası toplumla müzakerelere halen istekli olduklarını vurgulayarak, "Müzakerelerin kapısı hâlâ açık" dedi. Asefi, Güvenlik Konseyi'ne sevkedilmelerinin dünyanın sonu olmadığını, konseyden korkmadıklarını sözlerine ekledi. Asefi, uranyum zenginleştirme faaliyetlerini Rusya'da yürütmeleri konusundaki öneriyi 16 Şubat'ta Moskova'yla görüşeceklerini de açıkladı. Rusya ise, İran ile ortak uranyum zenginleştirme programının, Tahran'ın bu alandaki çalışmaları durdurma taahhüdü vermesiyle mümkün olacağını açıkladı. Rusya'nın önerisi, uranyum programının Rusya topraklarında sürdürülmesi şeklindeydi.
İsrail'in derdi Diğer yandan, UAEA'nın İran ile ilgili aldığı karardan genel olarak memnun olan İsrail, bu karara son anda eklenen 13. madde nedeniyle tedirgin oldu. Söz konusu maddede, "İran sorununun çözülmesi, küresel silahsızlanma çabalarına olduğu kadar, kitle imha silahlarından arınmış bir Ortadoğu hedefine yaklaşılmasına da katkıda bulunacaktır" deniliyor. Mısır tarafından "daha sert" ifadelerle teklif edilen bu madde, yumuşatılarak karar haline gelmişti. Madde, UAEA Genel Başkanı Muhammed El Baradey'in de desteğini kazandı. İsrail'in de kitle imha silahlarından arınması gerektiğini ima eden bu maddenin benzerleri, bugüne dek sadece UAEA Genel Konferansı'nda karar haline getirilmişti. Bu konferansta alınan kararların ise bağlayıcılığı bulunmuyor. 13. madde ise, UAEA Yönetim Kurulu toplantısında kabul edildi. ABD muhalefeti, Fransa, Almanya ve İngiltere'nin tutumuyla aşıldı. Bir ABD'li diplomat, Avrupalıların "Arap ve İslam dünyasını memnun etmeyi amaçladıklarını" dile getirdi. ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice'ın, maddenin ilk halini reddettiği, ancak 'nükleer silah' ibaresi 'kitle imha silahları'na dönüştürüldükten sonra onay verdiği öğrenildi.
Evrensel'i Takip Et