7 Ocak 2006 23:00

Bilimin ışığında mutlu çiftçiler yaratmak

Reşit Sönmez Türkiye Cumhuriyeti ile yaşıt bir bilim insanı. 82 yıllık yaşamını Türkiye tarımının gelişimine adayan Sönmez, "Türkiye'de tarımın gelişebilmesi için çiftçimizin mutlu olması gerek" diyor. Cumhuriyetin kurulduğu yıllardaki tarımımızın durumunu şöyle anlatıyor Sönmez: "Nüfusumuz 14 milyondu. Bunun 10 milyonu köylü, 4 milyonu da şehirliydi. O dönemde çok geri alet ve tekniklerle, verimsiz bir tarım sistemi içinde, köylü hem kendini beslemeye çalışıyor hem de fazla olan ürününü pazara götürüp 4 milyon şehirliyi besliyordu." Sönmez; Osmanlı'dan Cumhuriyet'e devreden ilkel ziraattan modern ziraata geçişte Atatürk'ün çabalarının etkili olduğunu söylüyor. Emekli akademisyen Prof. Dr. Reşit Sönmez'le, Türkiye tarımının dünü ve bugünü üzerine konuştuk. Sönmez Cumhuriyet dönemi tarımının kısa bir özetini yapıyor: "Ziraat, tam doyurmayacak biçimde idi. Cumhuriyet kurulduğu zaman Türkiye'de tarıma dayalı sanayi anlamında bacası tüten tek bir fabrika yoktu. İlk olarak şeker fabrikaları kuruldu. Eski alışılmış sistemde çiftçinin malını birtakım tüccarlar toplar götürür değerlendirerek daha çok para kazanır ama üreten kazanamazdı. Çiftçinin ürettiği buğdayı tüccara ucuz fiyatla kaptırmaması için Toprak Mahsulleri Ofisi kuruldu. Zirai Donatım Kurumu'nun amacı da çiftçinin elinde bulunmayan bir takım aletleri, makineleri sağlamak ve çiftçiye daha ileri teknikle çalışma imkanı sağlamaktı." Türkiye'de tarımın günümüzdeki sorunlarının başında miras hukuku dolayısıyla toprakların çok küçük parçalara bölünmüş olmasının geldiğini dile getiriyor Sönmez. "Araziler her geçen yıl parçalandığı için sürekli küçüldü. Yapılan çalışmalar, çiftçinin aldığı traktörün bile köylüye yük olduğu sonucunu ortaya koyuyor. Türkiye ziraatının en önemli konularından birisi toprakların bölünmesi. "

Çiftçiler örgütsüz Kooperatifleşerek, aralarında birlikler kurarak haklarını koruyabilen çiftçi topluluğunun çok sınırlı olduğunun ve büyük kısmının daima tüccara ve holdinglere mahkum olduğunun altını çiziyor. Sönmez bu konuda şunları söylüyor: "Örnek olarak sütü ele alalım. Türkiye'de çiftçinin ürettiği sütün yüzde 80-90'ı büyük holdinglerin sahip olduğu süt fabrikalarına gider. Bu durumun da değişmesi lazım. Hakkını alırsa, yeni tekniği kurmak, daha modern üretim yapmak, kaliteli, göz doldurucu ürünler yetiştirmek için de çiftçide bir gayret olur." Çiftçiyi kendi haline bırakmamak gerektiğini ifade eden Sönmez, Fransa'da veya Almanya'da sattığı malın getirisinden memnun olmayan çiftçilerin gerektiğinde traktörleriyle yolları kestiğini hatırlatıyor. Reşit Sönmez'e göre, tarımda ithalat politikası yerine üreticinin korunması ve desteklenmesi gerekiyor. Desteklenirken de verilen desteklerin tarımda kullanılıp kullanılmadığının takip edilmesi gerektiğini ifade eden Sönmez, kayıt sisteminin mutlaka oluşması gerektiğini ifade ediyor.

İktidarlar gösteriş meraklısı Sönmez'in en çok önemsediği konulardan biri de, hayvansal üretim-bitkisel üretim dengesi. Olması gerekeni şöyle anlatıyor Sönmez: "Toprakların verimli hale gelebilmesi için hem hayvan gübresi verilmeli hem de hayvanları beslemek için bir takım yem bitkileri ekilmeli. Yem bitkileri bir taraftan ürün verir, bir taraftan da kökleriyle toprakta azot biriktirir. Hayvansal ürünler arttığı zaman toprakları da kuvvetlendirmiş oluyoruz. Mümkünse üçe ayırmak gerek. Biraz yonca, biraz pancar, biraz buğday ekmeli ve sonra onların yerlerini değiştirmeli." Tarım politikalarından şikayetçi Sönmez. İktidara gelenlerin uzun vadeli girişimler yerine kısa vadede gösteriş olarak ne yapabilirse ona el attığını, hatta bir hükümetin değişen bir bakanına göre bile tarım politikasının değiştiğini dile getiriyor. Çözümü ise şu şekilde: "Pek çok proje var. Deneme-araştırma istasyonları var. Buralarda yapılan çalışmalardan elde edilen sonuçların çiftçiye götürülmesi ve yayılması ve yaygınlaştırılması gerekiyor. Çiftçinin her yeniliği hemen bulup uygulaması pek o kadar mümkün değil. Çiftçiye devlet olarak gidilmesi lazım."


Reşit Sönmez kimdir? 1923'te Rize'de doğdu. Ankara Ziraat Fakültesi'nden 1946 yılında mezun oldu. Parasız yatılı okudu. Amerika ve Fransa'da öğrenimini sürdürdü. Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi'nde Dekanlık yaptı. Erzurum Atatürk Üniversitesi'nde Rektörlük yaptı. 1989 yılında emekli oldu. Evli ve üç çocuk babası olan Sönmez halen Alsancak'ta yaşamını sürdürüyor.

Evrensel'i Takip Et