7 Aralık 2005 23:00

Kapital daha çok okunsun diye...

Kapitalist üretimin eleştirel bir tahlili... Karl Marx'ın "sağlığını, mutluluğunu, ailesini feda ettiği" başyapıtı Kapital'in alt başlığı bu. Yaklaşık yüz kırk yıl önce, 1867'de Kapital'in birinci cildi yayımlandığında, politik ekonominin, toplumsal bilimlerin, daha da önemlisi sınıflar mücadelesinin gelişiminde, işçi sınıfının kaderinde bir dönüm noktası olmuştu. Kapitalizmin artıdeğer sömürüsüne dayalı yapısı, bunun tarihsel koşulları ve sona ermesinin olanakları, bilimsel bir yöntemle açıklanmıştı artık. Belki kitabın taşıdığı önemi, Marksizmle tanışmış, sosyalizmle ilgilenmiş kime sorsanız, size uzun uzun anlatır. Ancak ne kadar buna uygun davranıldığı ciddi bir tartışma konusu. Kapital'in yaygın olarak okunup tartışılması gereği, Kapital'i Türkçe'ye çeviren Alaattin Bilgi'yi de harekete geçirmiş. Kapital okurlarının işini kolaylaştırmak için, bir "Kapital Okuma Kılavuzu" hazırlamayı Bilgi'nin bir görev olarak üstlenmesi bu yüzden.

Her başlangıç güçtür Öncelikle şunu belirtmemek olmaz; Kapital'in, kalınlığıyla göz korkutan bir kitap olsa da, "anlaşılması zor" bir eser olduğunu söylemek yazarına haksızlık olur. Marx, "Anlatılan senin hikayendir" diye seslendiği işçilerin de başyapıtını yaygın olarak okumalarını istediğinden, kitabını mümkün olan en yalın dille yazmaya çalışmıştır. Ortada bir zorluk varsa, yazarının söylediği gibi: "Her başlangıcın güçlüğü, bütün bilimler için geçerlidir." Belki bu kılavuz sayesinde, Kapital'in işçiler arasında elden ele dolaşması, öğrencilerin eğitim çalışmalarının konusu olmak gibi fırsatlar kolaylaşır. Alaattin Bilgi, Kapital'in çevirmeni olmak gibi onurlu bir sıfatı taşırken, bir yandan da Marx'ın eserlerinin yaygınlaşmasını sağlamayı da kendisine iş edinmiş bir isim. Onun için, 1925 doğumlu yazar, bolca çevirinin yanı sıra "Kılavuz" gibi, "Marx-Engels Ekonomi Politik Sözlüğü" gibi birçok esere de imza atmış. Bu kılavuz için de uzun yıllar çalışırken, 1980'de Sovyetler Birliği'nde Marksizm-Leninizm Enstitüsü'ndeki uzmanlarla da görüş alışverişinde bulunmuş. Böylece ortaya çıkan kitap, başlıca iki bölümden oluşuyor. "Kapital'in Doğuşu ve Yöntemi" başlıklı birinci bölümde, Marx'ın hayatı, Kapital'in yazıldığı koşullar anlatılıyor. Bu bölüme Marx ve Engels'in farklı baskılara yazdığı önsözlerden üçü alınmış. Bunlarla birlikte, Bilgi'nin Kapital'in bilim açısından tuttuğu yeri anlatan yazısı, işçi sınıfı davasına meraklı her okurun, Kapital'i yerli yerine oturtmasına yardımcı olacak kaynaklar. Kapital'i 'okumamak için' değil! İkinci bölüm ise, Kapital'in birinci cildinin özetinden oluşuyor. Yaklaşık 800 sayfalık büyük boy kitabın özeti, aşağı yukarı 200 sayfa tutuyor. Özette, her bölümün, yani "Meta ve Para", "Paranın Sermayeye Dönüşümü", "Mutlak Artı-Değer Üretimi", "Nispi Artı-Değer Üretimi", "Mutlak ve Nispi Artı-Değer Üretimi", "Ücretler, Sermaye Birikimi, İlkel Birikim" başlıkları altında Marx'ın anlattıklarının anafikirleri, başlıca tezleri aktarılmaya çalışılmış. Böylece, "okumayı zorlaştıran" olarak damgalanan formül ve işlemler, birçok ayrıntı, bir de Kapital'in yazıldığı dönemin önde burjuva iktisatçılarıyla polemikler, özette pek az yer bulabiliyor. Bununla birlikte, Kapital'de bolca yer verilen işçilerin yaşam koşullarını anlatan örnekleri es geçmeye, Bilgi'nin gönlü razı olmamış. Ancak, neden Kapital'in aslını okumak gerektiğine bir örnek vermek gerekirse, özellikle polemiklerin, belki okurun o dönemki tartışmaları bilmemesi nedeniyle biraz zor gelse de, küçümsenmeyecek bir kayıp olduğu söylenmeli. Marx'ın her biri birer diyalektik dersi polemiklerinde iyice kendisini gösteren söz ustalığından, alaycı zekasından mahrum kalmayı, hiçbir öğrencisi hak etmiyor. Yeniden vurgulamakta yarar var, zaten Alaattin Bilgi bu kılavuzu okuru "Kapital'i okuma zahmetinden kurtarmak" için hazırlamamış, tersine okuru Kapital okumaya teşvik etmek amacını gütmüş. Önsözde, kılavuz okunurken Kapital'in her zaman el altında bulundurulmasını ısrarla vurguluyor. Ne de olsa, Marx'ın dediği gibi "Bilime giden düz ve kestirme yol yoktur ve ancak onun dik patikalarında yorucu tırmanmaları göze alanlar pırıltılı doruklara ulaşabilirler."

Evrensel'i Takip Et