25 Eylül 2005 21:00

Suriçi planına skandal onama

'Dünya mirası' listesinde bulunan İstanbul'un Tarihi Yarımada'sı Suriçi için hazırlanan imar planlarını onaylayan Koruma Kurulu'nun AKP hükümetinin atadığı iki üyesinin, imar planlarını hazırlayanlar arasında olduğu ortaya çıktı.

Paylaş
Kültür ve Turizm Bakanlığı İstanbul 1 Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu'nun belediyenin Suriçi için hazırladığı imar planını onaylayan kararına Mimarlar Odası dava açtı. AKP'li Kültür Bakanlığı'nın Koruma Kurulu'na atadığı 3 üyeden 2'sinin söz konusu Tarihi Yarımada 1/5000 ölçekli Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı'nın yapımında görev aldıkları ortaya çıktı. Mimarlar Odası (MO) İstanbul Büyükkent Şubesi, açtığı davada, bu durumun bilimsel etiğin yanısıra, hukuka, Anayasa'ya, yasalara, şehircilik bilimine ve kamu yararına aykırı olduğunu belirtti. Kurul başkanı şerh koydu! İstanbul'un binlerce yıllık tarihi ve kültürel mirasını taşıyan, tamamı "Tarihi ve Kentsel Sit, Kentsel ve Arkeolojik Sit ve 1. Derece Arkeolojik Sit" olan Tarihi Yarımada Suriçi'nin korunacağı iddiasıyla hazırlanan imar planı, ilgili meslek odalarının uyarılarına rağmen Koruma Kurulunca onaylandı. Kararın oylamasına katılan ve AKP hükümetince atanan İhsan Sarı ve M. Sinan Kılıçoğlu isimli üyelerin ise zaten "planı hazırlanayanlar" arasında olduğu ortaya çıktı. Bunun üzerine Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi, yürütmenin durdurulması istemiyle dava açtı. Başvuru metninde, Koruma Kurulu'nun YÖK tarafından atanmış öğretim üyeleri olan Kurul Başkanı ve Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Özer Erenman ve Prof. Dr. Zekiye Yenen'in de karara, "Tarihi Yarımada Koruma Planlarının bilimsel niteliğine kuşku düşürecek" içeriğinden dolayı muhalefet şerhi koydukları belirtildi.

'Bilim etiğine aykırı' Mimarlar Odası dava başvurusunda ayrıca şu görüşlere yer verildi: "İmar Planı'nı onaylayan karar, açıkça bilimsel etiğe aykırı olduğu gibi, hukuksal olarak da daha baştan, ilgili kurul kararlarını geçersiz kılmaktadır. İhsan Sarı ve M. Sinan Kılıçoğlu bir taraftan oylamanın sayısal çoğunluğunu etkilemiş bir taraftan da oylamada bulunarak ve taraf olarak diğer oyların şekillenmesine de neden olmuştur. Bu nedenle de oylama yasaya uygun değildir. Ayrıca yasa gereği tarafımızdan ilgililer hakkında gerekli işlemin yapılması için bakanlığada başvurulmaktadır."

Oda dışlanmıştı Dava dilekçesinde yer alan bir iddiaya göre ise, kurul onayı çıkar çıkmaz Suriçi'ndeki eski eserler, Kültür ve Turizm Bakanlığı elemanlarınca hiçbir ön inceleme ve yerinde kontrol yapılmaksızın, tescil edildi. Bu durum mimarlar tarafından, "Tarihi Yarımada planlama ve onay süreçlerinde, koruma mevzuatı hükümleri ve bu doğrultudaki kurul kararı açıkça çiğnenmiştir" şeklinde değerlendirildi.


Süreç nasıl gelişti?
  • İstanbul Büyükşehir Belediyesi 1997 yılında Suriçi'nin 1/5000 Ölçekli Koruma Amaçlı İmar Planı çalışmalarına başladı.
  • Nazım İmar Planı tamamlanarak, Planlama ve İmar Müdürlüğü'nün aralık 2002 tarihli yazısı ile onay için meclise sunuldu.
  • Mayıs 2003'te Büyükşehir Belediye Meclisi planları onayladı ve Temmuz 2003'te onay için koruma kurula iletti.
  • Bu ana kadar sürecin dışında bırakılan Mimarlar Odası, Koruma Kurulu ile toplantı yaparak olumsuz görüşünü bildirdi ve bir rapor olarak derleyip Mayıs 2004'te kurula iletti.
  • 1/5000 Ölçekli Tarihi Yarımada Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı odanın tüm itirazlarına, kurulun başkan ve başkan yardımcısının şerhine rağmen 26 Ocak 2005'te olduğu gibi onaylandı.
  • İmar planı, 20 Mayıs 2005 tarihinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde, askıya çıkarıldı.

    src=/resim/b1.gif width=5>
    Başa dön


    Bu bir ihtardır Eğitim ve sağlığın paralı hale getirilmesine, Limanların ve TÜPRAŞ'ın satışına karşı 'Kocaeli Halkı Yürüyor Platformu'nun yaptığı eylemlerin son ayağı olan TÜPRAŞ mitingi yapıldı. Tütünçiftlik merkezde buluşan yürüyüşçüler asıl toplanma yeri olan AKP ilçe binasının önüne doğru yürüyüşe geçti. "Eğitimin, Sağlığın, Limanın, TÜPRAŞ'ın özelleştirilme talanına karşı Kocaeli Halkı Yürüyor" yazılı dev pankart taşıyan yürüyüşçüler, AKP ilçe binası önüne geldiklerinde "Gün gelecek devran dönecek AKP halka hesap verecek" , "AKP şaşırma sabrımızı taşırma" sloganları attılar. AKP ilçe binası önünde Liman işçileri ile buluşan kortej Tütünçiftlik merkezden geçerek E-5 karayolunda yol kesti. E-5 karayolundan geçen araçlar korna sesleriyle destek vermesi ise dikkate değerdi. TÜPRAŞ Rafinerisi önüne gelen yaklaşık 400 kişilik yürüyüşçüleri 08:00 16:00 vardiyası Tüpraş işçileri ile Petrol iş Kocaeli ve Yarımca Şubeleri karşıladı. TÜPRAŞ rafinerisi önünde kitleye seslenen Yaşar Erbaş, köşe yazarlarını eleştirerek, "Ulusalcılardan gol yedik diyenler var. Ülkesini kamu işletmelerini korumaktan başka bir şey yapmayan ulusalcılar, Rusya'da program yapıp sahte kürk faturası mı alıyor. İlla ki emperyalistlerin uşaklığını mı yapmak lazım gol yememeniz için" diye konuştu. "Bizler inanmışız bir araya gelmişiz ülkenin varlıklarını korumaya çalışıyoruz.

    'Hesabını verin' Sizler önce 20 yıldır yaptığınız özelleştirmelerin hesabını verin" diyen Erbaş, "Ülke ABD, IMF, DB ve onların paraleli olan AB ve Siyonistlerin emrine geçirilmek isteniyor, Telafer'de Filistin'de olanları görüp ve bunu Amerikalıların yaptığını bile bile karşı çıkmayanlara ben insan demem. Onursuzca yaşamaktansa Telafer'deki gibi sürünmeyi tercih ederim" dedi. "Bu bir ihtardır" diye devam eden Erbaş, TÜPRAŞ'ın satışının iptali için Danıştay 13. Daireye dava açtıklarını, satılmış medyanın söylediklerine rağmen bu satışın da bir önceki gibi iptal edileceğine inandıklarını yineledi. "Yaşasın halkların kardeşliği", "TÜPRAŞ halkındır kapatılamaz", "IMF değil üretenler yönetsin" sloganları ile kürsüden inen Petrol iş Yarımca Şube başkanı Yaşar Erbaş'ın ardından Kocaeli KESK dönem sözcüsü ve Eğitim sen Şube başkanı Osman Bahçeci kısa bir konuşma yaptı. Daha sonra konuşmasını yapmak üzere kürsüye çıkan KESK Genel Başkanı İsmail Hakkı Tombul ise sözlerine "SEKA kapatıldı, Seydişehir satıldı oradaki arkadaşlarımız yanlız mücadele ettiği için başarısız oldu. AKP'nin bu politikalarına karşı eylem birliği içersinde olmalıyız" diyerek başladı. Eğitimin ve sağlığın paralı hale getirilmesinden ve Sosyal Sigortalar Yasası'nın yansıtılmaya çalışıldığı gibi olmadığından bahseden Tombul, eğitimde özel okulların özendirilmesine 10 bin öğrencinin özel okullara gönderilmesine karşı çıktıkları için Eğitim Sen'in kapatılmak istendiğini söyledi. "Başbakan pazarlıklar yapıyor, Maliye Bakanı gece ikilerde Ofer'le toplantı yapıyor hemen ardından TÜPRAŞ'ın %15'i Ofer'e satılıyor" diyen KESK Genel Başkanı Tombul, onlara oy verenlere ise işsizlik, açlık, yoksulluk düşüyor" dedi.

    'Katılımcı demokrasi yok' AKP'nin katılımcı demokrasiden dem vurduğunu belirten Tombul, sözlerini "işte Kocaeli halkı Tüpraş'a sahip çıkıyor, eğitimin sağlığın paralı hale getirilmesine karşı çıkıyor, halkın sesine kulak mı veriyorlar, bu mu katılımcı demokrasi" diye sürdürdü. Buradan örgütlerimizde ders almalı hep birlikte mücadele etme konusunda diyen Tombul, "EP toplanıyor birlikte mücadele edelim eylem kararı alalım diye herkes buna katılıyor ama eylem kararı çıkmıyor hatta katılmayıp başka şeyler söyleyenler de var, bunları söyleyenler emek örgütü olamaz " sözleriyle Emek Platformunu eleştirdi. Herkesin görevi onların eylem kararı almasını sağlamak olduğunu söyleyen Tombul "tarihte hep direnenler son sözü söylemiştir son sözü biz söyleyeceğiz" diye konuştu.

  • ÖNCEKİ HABER

    TUZLA, AYNI TUZLA...

    SONRAKİ HABER

    Baskılara tepki

    Sefer Selvi Karikatürleri
    Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
    Evrensel Ege Sayfaları
    EVRENSEL EGE

    Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...