20 Ağustos 2005 21:00
Öğrenci Seçme Sınavı (ÖSS) yerleştirme sonuçları dün açıklandı. Tercih yapan adaylardan 378 bin 730'u, üniversitelerin önlisans ve lisans programlarına yerleşmeye hak kazandı. Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi'nden (ÖSYM) yapılan yazılı açıklamaya göre, tercih yapma hakkı olan toplam 1 milyon 613 bin 436 adaydan sadece 890 bin 169'u tercihte bulundu. ÖSS'yi kazanan veya sınavsız geçiş yapma hakkı bulunan adaylardan yarıya yakınının tercih formu doldurmaya gerek görmemesi dikkat çekerken, üniversitelerde toplam 15 bin 554 kontenjan boş kaldı. ÖSS'ye başvuran 7 bin 304 okul birincisinin 5 bin 404'ü herhangi bir programa yerleşirken, 1900 okul birincisi öğrenci açıkta kaldı. Ayrıca, sınava başvuran 1050 engelli adayın 382'si üniversitelerin herhangi bir programına yerleşti.

Yerleştirme sonuçları Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi'nden (ÖSYM) yapılan açıklamaya göre, 19 Haziran 2005'te gerçekleştirilen ÖSS ile 26 Haziran 2005'te yapılan Yabancı Dil Sınavı sonuçlarına, ağırlıklı ortaöğretim başarı puanlarının katılmasıyla yerleştirme puanları (Y-ÖSS) hesaplandı. Buna göre, devlet üniversitelerine 168 bin 182 lisans, 171 bin 326 ön lisans, vakıf üniversitelerine 20 bin 645 lisans, 8 bin 230 ön lisans, KKTC üniversitelerine 7 bin 513 lisans, 665 ön lisans, diğer ülkelerdeki üniversitelere ise 2 bin 169 lisans olmak üzere toplam 378 bin 730 öğrenci yerleşti. Üniversitelerde 1310'u lisans, 14 bin 244'ü ön lisans olmak üzere 15 bin 554 kontenjan boş kaldı.

Açıköğretim programları 2005 ÖSYS açıköğretim programlarına ise kontenjan sınırlaması olmayan bölümlerin lisans programlarına 141 bin 166, ön lisans programlarına 84 bin 814, kontenjanı sınırlı olan bölümlerin lisans programlarına 2 bin 784, ön lisans programlarına 500 olmak üzere toplam 229 bin 264 aday yerleşti.

Okul başarıları Sonuçlara göre, liselerden başvuran 929 bin 825 adayın 227 bin 121'i, anadolu liselerinden başvuran 104 bin 209 adayın 58 bin 127'si, fen liselerinden başvuran 4 bin 584 adayın 2 bin 911'i, askeri liselerden başvuran 251 adayın 99'u, açıköğretim liselerinden başvuran 52 bin 885 adayın 17 bin 102'si, öğretmen liselerinden başvuran 13 bin 198 adayın 7 bin 516'sı, imam hatip liselerinden başvuran 53 bin 52 adayın 23 bin 236'sı, ticaret meslek liselerinden başvuran 103 bin 847 adayın 51 bin 180'i, kız meslek liselerinden başvuran 82 bin 545 adayın 23 bin 870'i herhangi bir programa yerleşti. Sonuçlara göre ÖSS'ye başvuranlardan 751 bin 466 kız öğrencinin 266 bin 78'i, 979 bin 388 erkek öğrencinin 341 bin 916'sı bir programa yerleşmeye hak kazandı.


Birincilerin tercihleri ÖSS sözel, sayısal ve eşit ağırlıklı puan türlerinde birinciliği paylaşan İbrahim G. Hacıahmetoğlu Boğaziçi Üniversitesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği'ne, Serkan Sakar ise ODTÜ Bilgisayar Mühendisliği bölümüne yerleştirildi. 2005 Yabancı Dil Sınavı'nda (YDS) en yüksek puanı alanlardan Ece Bayrak Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler, Ali Kemal Çetinkaya Sabancı Üniversitesi Ekonomi-Yönetim Bilimleri Programı, Yıldız Dirmit ise ODTÜ İngilizce Öğretmenliği Bölümü'nü kazandı.

src=/resim/b1.gif width=5>
Başa dön


Emeğin ve kardeşliğin kenti DİKİLİ Ozan Sürücü Bu yaz Dikili emeğin, paylaşımın ve kardeşliğin kenti oluyor. Dikili Belediyesi'nin düzenlediği "Barış, Demokrasi ve Emek Şenlikleri" ile "Bergama'dan Dikili'ye Gençlik buluşması aynı tarihlere denk geliyor. "Barış ve kardeşlik için Ege'de buluşuyoruz" sloganıyla, ülkenin bir çok yerinden aydınların, sanatçıların ve gençlerin katılacağı Gençlik Buluşması'nda gençlerin göstereceği dayanışma ve paylaşım, Dikili Belediyesi'nin düzenlediği şenliklerde de yaşanacak. Gençlik buluşması ve emek şenlikleriyle ilgili Dikili Belediye Başkanı Osman Özgüven ile konuştuk. - Neden barış, demokrasi ve emek şenlikleri? Festivalimiz, kiraz, karpuz festivali, domates güzeli yarışması gibi bir ismi olmadığı için dikkat çekiyor. Festival sadece bir konserler dizisi de değildir. Festivaller düşündürmeli, tartıştırmalı ve sorgulamalı. Bizim festivallerimizde Mustafa Ekmekçi'ler, Aziz Nesin'ler, Asım Bezirci'ler, Uğur Mumcu'lar gelip halkımızla buluştular. Belki de Dikili denildiği zaman geçmişteki Dikili Kültür ve Sanat Festivali akla geliyor. 12 Eylül karanlığında Dikili festivalleri adeta topraktan fışkıran bir filiz gibiydi. Dikili festivallerinden sonra, onun özüne uygun olarak yapılmaya başlanan "Aliağa Emek Şenlikleri"nin bu yıl ismi değiştirilip "Aliağa Şenlikleri" yapıldı. Onlar emek şenliklerini kaldırdılar. Emek yok edilemeyeceği için, bir tepki olarak festivalimize Barış, Demokrasi ve Emek Şenlikleri adını verdik. - Bu yıl Midilli Adası'ndan konuklarınız var… 20 yıl öncesine dayanan dostluklarımız var. Çocukların bu yıl Dikili'de yaptıkları kamp sonrasında o yıllarda ektiğimiz tohumların nasıl yeşerdiğini gözlemledik. Çocuklarımız birlikte denize girdiler, dostluklar, arkadaşlıklar kurdular. Hâlâ birbirleriyle haberleşiyorlar. 12 mil sınırları nedeniyle 12 mil ötede bulunan bir adaya gidilememesi, denize sınır çekilmesi... Olaylar tarih kitaplarının yazdığı gibi değil. Halklar birbirleriyle dost, kardeş. - Festival kapsamında düzenlenen panellerden bir çoğunun Türkiye'nin AB süreciyle ilgili olduğu görülüyor. Neden? AB sürecinde bir takım yasalar çıkarılıyor. Yasaların çıkarılması çok önemli değil. Asıl önemli olan çıkarılan yasaların uygulanması. Benim ülkemde artık işkenceler olmasın, geçmişte yaşadıklarımızı tekrar yaşamayalım. Herkes eşit, uygarca, adaletli bir sistem içinde yaşasın istiyoruz. Demokrasi sorunu ortadan kalkmış değil, bunu tartışalım istiyoruz. AB sürecinde nereye kadar demokrasi var. Demokrasi Türkiye'nin sorunu. Bu sorun Dikili'de tartışılacak ama tüm Türkiye'ye mesajlar verecek. Bergama'dan Dikili'ye Gençlik Kampı'na büyük desteğiniz var kamp hakkında ne düşünüyorsunuz? Biz bu kampa elimizden gelen desteği ve yardımı yapmaya çalışıyoruz. Ama bu kamp, onu düzenleyenlerin başarısı olacaktır. Oraya gençler gelecekler ve ülke sorunlarını tartışacaklar. Geçmişte Bergama'da yapılan kampın devamı olan bu etkinlik de Dikili'ye ayrı bir canlılık getirecek. Biz iki bin gencin 10 gün boyunca orada rahat edebilmesi için elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Desteği seve seve veriyoruz, vermeye devam edeceğiz. Burada gerçekten, gençlerin farklı kaygılardan uzak, barış içerisinde kardeşçe, bir arada yaşamalarının çok da zor olmadığını gösterilmesi gerekiyor. Gençlerin kendi başlarına bir üretip bunu paylaşabilmesi de birlikte yaşayabilmesinden geçiyor. Gençlerimizin gelecekte çok iyi işler yapacaklarına ve barış içerisinde kardeşçe yaşanılabileceğini tüm Türkiye'ye, tüm dünyaya haykıracaklarına inanıyorum. Dikili Barış, Demokrasi ve Emek Şenlikleri gibi gençlik kampı da mesajlar verecektir. Festivalle kampın aynı zamana denk gelmesi bir tesadüf. Uygun olan zamanlarda festivalle kampı ortaklaştırarak dayanışma göstermeliyiz. Bu etkinliklerin Dikili'ye ve ülkemize yarar getireceğini umuyorum. Kısacası emek, demokrasi ve barışı gündemimizden düşürmeyeceğiz ve sonuna kadar bunun için koşturacağız. Son olarak Dikili Barış, Demokrasi ve Emek Şenliklerine herkesi bekliyoruz. Dikili'nin tanıtılması gereken tarihi bir dokusu var. Bunlardan biraz bahsedebilir misiniz? Festivaller aynı zamanda kentin tanıtımına da öncülük eden unsurlar. Bu çerçevede ele aldığımızda Dikili'de bir Aristo Tepesi var. Aristo'nun yaşadığı ve mezarının bulunduğu bir alan. Aristo'nun bir çok eserini bu tepede yazdığı söylenir. Burada da bir tanıtım etkinliği yapılacak. Dikili'nin bilinmeyen tarihi özellikleri de var. 80-100 yıllık tarihi evlerimiz var.Bunların dünyaya tanıtılması gerekiyor. Dikili'nin sorunları neler? İşsizlik Dikili'de olduğu gibi benzer yerlerde de çok büyük bir sorun. Çünkü çalışılacak üretim alanlarımız yok. Dikili dışında okuyan bir genç, Dikili'den beklediğini alamıyor. Bu sorunla ilgili bizim bir gençlik projemiz var. Dikili, dünyanın en önemli jeotermal kaynaklarının bulunduğu bir bölge. Bu kaynakların değerlendirilmesine dönük panellerimiz ve konferanslarımız da, Negüler, Çamur, Kocaoba ılıcalarının geliştirilip değerlendirilmesi, sağlık turizmine elverişli hale getirilmesini tartışacağız.