Bursa'daki olayları medya çarpıttı

Nilüfer ilçesine bağlı Görükle beldesinde bulunan göçmen konutlarında yaşayanlarla TOKİ inşaatında çalışan çoğunluğu doğu illerinden gelenler arasında çıkan olaylar sonrasında provokatif açıklamalar sürüyor. Özellikle yerel ve ulusal medya tarafından ve bazı kurumlarca yürütülen Kürtlere yönelik sert haberler, olayı bir "Kürt-Türk" çatışmasına çevirmeye dönük. Ancak olayın tarafları ortada bir milliyet çatışması olmadığını özellikle vurgularken, medyayı suçluyorlar. Yaşanan olayları incelemek için Bursa Barosu, İHD, Mazlum-Der, KESK, DİSK, TÜMTİS ve Tunceliler Derneği tarafından bir heyet oluşturuldu. TOKİ'de çalışan inşaat işçileri, müteahitler, göçmen konutları halkı ve esnafı, Zafer ve Kurtuluş Mahallesi muhtarları, Görükle Beldesi Belediye Başkanı ve AKP Milletvekili Mustafa Dündar ile yapılan görüşmeler sonucunda hazırladıkları raporları önümüzdeki günlerde kamuoyuna sunacaklar. Ayrıca Görükle Jandarma Komutanlığı ile de görüşmek isteyen heyet burada muhatap bulamadığı için daha sonra görüşmek üzere ayrıldı. Yapılan görüşmelerde çıkan olayların etnik bir çatışmadan kaynaklı olmadığı, ülkücü oldukları iddia edilen kişiler, yerel ve ulusal medyanın olayı bu temele çekmeye çalıştığını ortaya koyuyor. Konuyla ilgili görüşlerini aldığımız TOKİ'lerde çalışan inşaat işçileri, göçmen konutlarına ihtiyaçlarını karşılamak için gittiklerini ancak karşılarına çıkan bazı gençler tarafından hakarete uğradıklarını ve hatta dayak yediklerini dile getiriyorlar. En son Barış Dursun, Mehmet Kopçak, Hakkı Pala ve Abdullah Erdem isimli arkadaşlarının öldüresiye dövüldüğünü ve bir kişinin de bıçaklandığını belirten inşaat işçileri, yaralı arkadaşlarımıza SSK doktoru tarafından rapor bile verilmediğini ifade ediyorlar. Derviş Yiğit isimli bir inşaat işçisi, "Biz bir akşam Bursa'dan gelirken, burada yine olaylar olmuş. İnşaat sahasına girerken yanımdaki arkadaşımla bizi jandarma gözaltına aldı. Jandarma otosunun içinde bir kişi vardı. O da göçmen biri ve olaylarda bulunduğu için gözaltına alınmış. Jandarmanın yanında bana tokat atarak hakaretler etti. Ama jandarma buna göz yumdu" diyerek başından geçen olayı anlattı. Kavgayı bir Kürt-Türk çatışması gibi gösteren medya ve bazı çevrelerin yalan söylediklerine dikkat çeken Yiğit, böyle bir şeyin olmadığını ve inşaat sahasında çalışan her milletten insan olduğunu dile getirdi. Adem Durkaya ise bu kişilerin arkasında başka güçlerin olduğunu ve olayın kışkırtıldığını belirterek, göçmenlerin bu şekilde davranışlarına daha önce hiç karşılaşmadığını ifade etti. Bir başka inşaat işçisi Cebrail Özen de alış-veriş için gittiği göçmen konutlarında gruplar halinde bazı gençlerin olduğunu belirterek, bu kişilerin kendilerini sürekli taciz ettiklerini aktarıyor. "Buraya gelmeyin, sizi istemiyoruz", "Burada başka kanunlar geçer" gibi lafların atıldığını dile getiren Özen, bazı zamanlar yollarının kesildiğini ve bu gruplar tarafından dayak yediklerini anlattı.

---

KÜRT-TÜRK ÇATIŞMASI OLMADI AKP Bursa Milletvekili Mustafa Dündar medyanın tutumunu eleştirerek, medyanın olayı çok farklı ele almasının sonucunda konunun başka noktalara taşındığını dile getirdi. Dündar, "Olaylar belki de bu noktaya taşınmayacaktı. Bu gibi şeylerden çıkarları olan çevreler olabilir. Ama daha dikkatli olunması gerekir" diye konuştu. TOKİ inşaat alanında oluşturulan güvenlik önlemlerinin, işçilerin özgürlüklerinin kısıtlanması olarak algılanmaması gerektiğini ifade eden Dündar, bu önlemin idarenin aldığı bir tedbir olduğunu belirtti. Görükle Beldesi Belediye Başkanı Mustafa Biltekin ise basının bu konudaki hatasını affetmeyeceklerini dile getirerek, "Burada gençleri ateşleyerek etnik bir kargaşadan çıkar sağlamak isteyenler var" dedi. TOKİ işçilerinin ihtiyaçlarını karşılamak için şantiye alanında kantin gibi imkanların sağlanması gerektiğini belirten Biltekin, etnik bir çatışma gibi bir tehlikenin de olmayacağını vurguladı. Göçmen Konutları Zafer Mahallesi Muhtarı İsmet Mutlu da, TOKİ işçilerinin bazılarının kızlarına ve eşlerine laf atması ve taciz etmesi nedeniyle bu olayların yaşandığını iddia etti. Mutlu, olayın etnik bir çatışmadan kaynaklı olmadığını, medyanın yalan söylediğini aktardı.