30 Mart 2005 21:00
Padişahın olağandışı yaşamı
Tarihçi Hammer'a göre 20 bin kişiyi idam ettiren bir padişah... Adı bugün bile yasaklarla anılan bir sultan... 11 yaşında tahta çıkıp, 18 yıl saltanat süren bir Osmanlı... Seferler, savaşlar, isyanlar... Tarih kitaplarına bakılırsa, bütün padişahlar gibi bir padişah işte; kimine göre eksik, kimine göre fazla...
Adnan Özyalçıner, "4. Murat'ın Olağandışı Yaşamı"nı anlattığı "Güç ve Güzellik" adlı roman ile bu 18 yıllık saltanat dönemine "tarih kitapları"nda bulunamayacak bir derinlikle bakıyor. Bu bakış ortaya, "güç ve güzelliğe tutkun bir padişahın olağandışı yaşamının bütün çıplaklığıyla ortaya konduğu" bir belgesel romanı çıkarıyor. Önce, 4. Murat'ın yapıp ettiğine kısaca bakmakta fayda var. Çocuk yaşta tahta çıkan ve bu nedenle annesi Kösem Sultan'ın onun adına ülkeyi uzun süre yönettiği bir padişah 4. Murat. 20 yaşına gelince, iktidarı eline almış ve kalan 9 yılda hükmünü sürmüş. Saltanatında önce iç karışıkları, isyanı, rüşveti, zorbalığı ortadan kaldırmaya çabalamış, Bağdat ve Revan seferleriyle Doğu'da Osmanlı egemenliğini pekiştirmeye çalışmış. İçeride de cezası ölüm olan tütün, içki, kahve yasakları koymuş, saltanatı süresince 20 bin insanı idam ettirmiş. Yeniçeri isyanları ve sık sık taht değişiklikleri ile zora düşen Osmanlı'yı kısmen toparlamayı başarmış bir padişah.
Dönemin İstanbul'u Adnan Özyalçıner, "Güç ve Güzellik"te tüm bu tarihi süreci padişahın yaşam öyküsü ile birleştirdiği bir romana konu ediyor. Özyalçıner, bu dönemi ele alırken dönemin tarihsel koşullarını, halkın yaşamını ve özellikle dönemin İstanbul'unu anlatmada büyük bir ustalık sergiliyor. 4. Murat'ın yaşamını okurken kahvehanelerin kuruluşunu, içki ve sigara yasağının getirdiği zulmü ve mizahı, İstanbul'un semtlerini ve bu semtlerin özelliklerini, esnafın durumunu, sorunlarını ve çeşitliliğini, azınlıkların yaşamlarını, kentin demografik ve toplumsal yapısını da ayrıntısıyla okumak mümkün. Elbette, Osmanlı'nın tarih kitaplarında pek de geçmeyen iktidar yapısını da çözümlüyor Özyalçıner. Yeniçerilerin, Kapıkulu askerlerinin iktidarla olan ilişkileri, iktidar kavgaları, sarayda yaşanan çekişmeler, şehzade katliamları gibi yönetime dair yaşananlar da bu belgesel romanda yerini alıyor.
Bugüne kalan karakterler 4. Murat'ın 18 yıllık saltanatında kimler gelip geçmiyor ki İstanbul'dan... Uçmayı başaran ilk insan 4. Murat'ın gözleri önünde Galata Kulesi'nden kendini boşluğa bırakıp Üsküdar'a iniyor. 4. Murat'ın önce mutlulukla karşıladığı bu buluş, "Hazerfen'in bir gün uçup Topkapı Sarayı'nın penceresinden Padişah'ın odasına girmesi olasılığı" ile korkuya dönüşüyor. Sonuç malum. Hazerfen'in öğrencisi Havai fişek fikrinden hareketle yaptığı ilk "füzeli uçuşu" gerçekleştiren Lagari Hasan Çelebi'nin sonunu da benzer bir korku belirliyor. İçki ve tütün yasağı deyip de, adı bugün de içki ile birlikte anılan Bekri Mustafa'yı anmamak olur mu? Bekri Mustafa'ya ve 4. Murat'a dair rivayet ve öyküler de yerini alıyor romanda. Sıkça tebdili kıyafet halk arasında dolaşıp, yasaklara uyulmadığını bizzat denetleyen bir padişahtır 4. Murat... Rivayet olunur ki, bu denetlemelerde defalarca Bekri Mustafa ile de karşılamıştır ve Bekri Mustafa her defasında kıvrak zekası ve hazırcevaplılığı ile 4. Murat'ın zulmünden kurtulmayı başarır. 4. Murat'ın zulmünden kurtulamayan onbinlerce insandan biri de hiciv ustası, Şair Nef'i olur. Hicivleri ve şiirleri ile önceleri 4. Murat'ın gözüne girmeyi başaran Nef'i, sonrasında hiciv söylememeye yemin ettiği halde "dilinin belası"na boğazın sularına gömülür. Büyük seyyah Evliya Çelebi'den de 4. Murat'ın yaşamında yerini alan ünlü isimlerden biri olarak romanda bahsedilir.
Güzellik tutkusu 4. Murat'ın "güç ve güzellik"e olan tutkusu, içkiye düşkünlüğü, genç ve güzel erkeklerle olan ilişkileri, sefahat alemleri de bu yaşamın içinde ağırlıklı bir yer tutuyor. Annesi Kösem Sultan'ın "kadınlara düşkün olup onların sözüne girmesin" diye sıkça "güzel oğlanlar" ayarladığı 4. Murat, hayatı boyunca zevk alemlerinden vazgeçmedi. "Özel nedim"leri ile olan ilişkileri, dışarıda içki içenler gözlerinin yaşına bakmaksızın öldürülürken sarayda, köşklerde düzenlenen içki ve zevk alemleri onun sonunu da hazırladı.
Sürükleyici öyküsellik "Güç ve Güzellik", "güç"e olduğu kadar "güzellik"e de düşkün olan 4. Murat'ın kısa yaşamına sığdırdıklarını, usta bir dille yoğuruyor, bir roman kurgusu içinde belgesel bir anlatı haline getiriyor. Resmi tarihin "seferler, isyanlar, taht değişiklikleri" ile sınırlı anlatımının ötesinde; bir dönemi bütün yönleriyle anlatan bir tarih kitabı aynı zamanda. Üstelik, bunu başarılı bir belgesel roman olarak, sürükleyici bir öyküsellikle okura taşıyor. "Güç ve Güzellik", her sayfada Osmanlı tarihinin bu özgün dönemine dair yeni bir bilgiyi hayretle rastlayacağımız; örneğin Emirgan'ın adının nereden geldiğini belki oraya dair tüm "hayallerimizi" yıkacak biçimde öğreneceğimiz, Osmanlı'yı bütün yönleriyle anlamaya biraz daha yaklaşacağımız bir kitap, "Güç ve Güzellik".
Dönemin İstanbul'u Adnan Özyalçıner, "Güç ve Güzellik"te tüm bu tarihi süreci padişahın yaşam öyküsü ile birleştirdiği bir romana konu ediyor. Özyalçıner, bu dönemi ele alırken dönemin tarihsel koşullarını, halkın yaşamını ve özellikle dönemin İstanbul'unu anlatmada büyük bir ustalık sergiliyor. 4. Murat'ın yaşamını okurken kahvehanelerin kuruluşunu, içki ve sigara yasağının getirdiği zulmü ve mizahı, İstanbul'un semtlerini ve bu semtlerin özelliklerini, esnafın durumunu, sorunlarını ve çeşitliliğini, azınlıkların yaşamlarını, kentin demografik ve toplumsal yapısını da ayrıntısıyla okumak mümkün. Elbette, Osmanlı'nın tarih kitaplarında pek de geçmeyen iktidar yapısını da çözümlüyor Özyalçıner. Yeniçerilerin, Kapıkulu askerlerinin iktidarla olan ilişkileri, iktidar kavgaları, sarayda yaşanan çekişmeler, şehzade katliamları gibi yönetime dair yaşananlar da bu belgesel romanda yerini alıyor.
Bugüne kalan karakterler 4. Murat'ın 18 yıllık saltanatında kimler gelip geçmiyor ki İstanbul'dan... Uçmayı başaran ilk insan 4. Murat'ın gözleri önünde Galata Kulesi'nden kendini boşluğa bırakıp Üsküdar'a iniyor. 4. Murat'ın önce mutlulukla karşıladığı bu buluş, "Hazerfen'in bir gün uçup Topkapı Sarayı'nın penceresinden Padişah'ın odasına girmesi olasılığı" ile korkuya dönüşüyor. Sonuç malum. Hazerfen'in öğrencisi Havai fişek fikrinden hareketle yaptığı ilk "füzeli uçuşu" gerçekleştiren Lagari Hasan Çelebi'nin sonunu da benzer bir korku belirliyor. İçki ve tütün yasağı deyip de, adı bugün de içki ile birlikte anılan Bekri Mustafa'yı anmamak olur mu? Bekri Mustafa'ya ve 4. Murat'a dair rivayet ve öyküler de yerini alıyor romanda. Sıkça tebdili kıyafet halk arasında dolaşıp, yasaklara uyulmadığını bizzat denetleyen bir padişahtır 4. Murat... Rivayet olunur ki, bu denetlemelerde defalarca Bekri Mustafa ile de karşılamıştır ve Bekri Mustafa her defasında kıvrak zekası ve hazırcevaplılığı ile 4. Murat'ın zulmünden kurtulmayı başarır. 4. Murat'ın zulmünden kurtulamayan onbinlerce insandan biri de hiciv ustası, Şair Nef'i olur. Hicivleri ve şiirleri ile önceleri 4. Murat'ın gözüne girmeyi başaran Nef'i, sonrasında hiciv söylememeye yemin ettiği halde "dilinin belası"na boğazın sularına gömülür. Büyük seyyah Evliya Çelebi'den de 4. Murat'ın yaşamında yerini alan ünlü isimlerden biri olarak romanda bahsedilir.
Güzellik tutkusu 4. Murat'ın "güç ve güzellik"e olan tutkusu, içkiye düşkünlüğü, genç ve güzel erkeklerle olan ilişkileri, sefahat alemleri de bu yaşamın içinde ağırlıklı bir yer tutuyor. Annesi Kösem Sultan'ın "kadınlara düşkün olup onların sözüne girmesin" diye sıkça "güzel oğlanlar" ayarladığı 4. Murat, hayatı boyunca zevk alemlerinden vazgeçmedi. "Özel nedim"leri ile olan ilişkileri, dışarıda içki içenler gözlerinin yaşına bakmaksızın öldürülürken sarayda, köşklerde düzenlenen içki ve zevk alemleri onun sonunu da hazırladı.
Sürükleyici öyküsellik "Güç ve Güzellik", "güç"e olduğu kadar "güzellik"e de düşkün olan 4. Murat'ın kısa yaşamına sığdırdıklarını, usta bir dille yoğuruyor, bir roman kurgusu içinde belgesel bir anlatı haline getiriyor. Resmi tarihin "seferler, isyanlar, taht değişiklikleri" ile sınırlı anlatımının ötesinde; bir dönemi bütün yönleriyle anlatan bir tarih kitabı aynı zamanda. Üstelik, bunu başarılı bir belgesel roman olarak, sürükleyici bir öyküsellikle okura taşıyor. "Güç ve Güzellik", her sayfada Osmanlı tarihinin bu özgün dönemine dair yeni bir bilgiyi hayretle rastlayacağımız; örneğin Emirgan'ın adının nereden geldiğini belki oraya dair tüm "hayallerimizi" yıkacak biçimde öğreneceğimiz, Osmanlı'yı bütün yönleriyle anlamaya biraz daha yaklaşacağımız bir kitap, "Güç ve Güzellik".
Evrensel'i Takip Et