15 Mart 2005 22:00
Ankara'nın göbeğinde İŞKENCE!
Ankara'da, Cihat Özçelik adlı üniversite öğrencisi güpegündüz Toros marka beyaz bir arabaya bindirilerek, dövüldü. Kaçıranlar gözlerini siyah bantla bağlayıp sorguladıkları Özçelik'i, daha sonra Sıhhiye'de zorla araca bindirdikleri noktada bıraktılar.
Cihat Özçelik (21) adlı üniversite öğrencisi, Ankara'da gün ortasında kimliği belirsiz kişilerce kaçırılarak, "illegal örgütle bağı olduğu" gerekçesi ile tekme tokat dövüldü. Ankara Üniversitesi DTCF Antropoloji 2'nci sınıf öğrencisi Özçelik'in anlatımına göre olay 13 Mart Pazar günü 17.00 sularında Abidinpaşa'da oturan bir arkadaşının evinden çıktıktan sonra meydana geldi. Yürüyerek Sıhhiye Köprüsü'ne gelen Özçelik'e, "bir simitçi", Kürtçe "memleketin neresi?" diye sordu. Özçelik gelişmeleri şöyle anlattı: "Köprünün üstünde simit tablası olan bir adam, Kürtçe 'memleket neresi?' diye sordu. Kürtçe bilmediğimi söyledim. 'Bizim oranın çocuklarına benziyorsun' dedi. 'Sizin orası neresi?' diye sorunca, 'Diyarbekir' dedi. 'Ben Ankaralıyım' deyip yürümeye devam ettim. Yüz metre yürüdükten sonra iki kişi beni iterek, Toros marka beyaz bir arabaya bindirdiler". Özçelik, arabada gözlerini siyah bir bantla bağladıklarını, kaçıran kişilerin kimliklerini sorunca, "Daha çok görüşürüz, tanışırız, kafanı yorma" dediklerini aktardı. Arabada beş kişi olduğunu ve arkada beraber oturduğu üç kişinin sürekli vücuduna yumruklarla vurduklarını söyleyen Özçelik, kendisine "İllegal örgütle bağın varmış" dediklerini dile getirdi.
'Kürtçe konuşuyorlardı' Hiçbir örgütle bağlantısının olmadığını söylemesi üzerine, "BAGEH'e üye değil misin?" diye sorduklarını ifade eden Özçelik, "'BAGEH kim?' diye sordum. 'PKK'nin alt örgütü' dediler. Bilmediğimi söyleyince, daha fazla vurmaya başladılar. Bu arada sürekli hakarete ve dayağa devam ediyorlar. İçlerinden biri Kürtçe bir şeyler söyledi. Zaten o şiveyle konuşuyordu. Ben de onları tehdit edecek sözler söyledim. Sonra vurmayı kestiler. 'Biz zaten emin değildik. Emin olsaydık seni gözaltına alırdık. Bu sadece bir uyarıdır. Bu tarz olaylara girme başına daha kötüleri gelir' dediler" diye anlattı.
'Amaçları gözdağı vermek' Özçelik, yaklaşık bir saat kadar arabayla gezdirdikten sonra yine Sıhhiye Köprüsü üzerinde aynı noktada arabadan indirdiklerini ve gözlerini açtıklarını söyledi. Özçelik, kendisini arabaya bindiren ile gözlerini açanın aynı kişi olduğunu belirterek, "uzun boylu, kısa saçlı, normal giyimli biri" diye tarif etti. Özçelik, "Arabadan indikten sonra şok yaşadım. Bunun, okuldaki arkadaşlara gözdağı vermek için yapıldığını düşünüyorum. Newroz yaklaşıyor ve benim aracılığımla diğer arkadaşlara uyarı vermek istediler. Sadece psikolojik baskı olduğunu düşünüyorum" dedi.
'Kürtçe konuşuyorlardı' Hiçbir örgütle bağlantısının olmadığını söylemesi üzerine, "BAGEH'e üye değil misin?" diye sorduklarını ifade eden Özçelik, "'BAGEH kim?' diye sordum. 'PKK'nin alt örgütü' dediler. Bilmediğimi söyleyince, daha fazla vurmaya başladılar. Bu arada sürekli hakarete ve dayağa devam ediyorlar. İçlerinden biri Kürtçe bir şeyler söyledi. Zaten o şiveyle konuşuyordu. Ben de onları tehdit edecek sözler söyledim. Sonra vurmayı kestiler. 'Biz zaten emin değildik. Emin olsaydık seni gözaltına alırdık. Bu sadece bir uyarıdır. Bu tarz olaylara girme başına daha kötüleri gelir' dediler" diye anlattı.
'Amaçları gözdağı vermek' Özçelik, yaklaşık bir saat kadar arabayla gezdirdikten sonra yine Sıhhiye Köprüsü üzerinde aynı noktada arabadan indirdiklerini ve gözlerini açtıklarını söyledi. Özçelik, kendisini arabaya bindiren ile gözlerini açanın aynı kişi olduğunu belirterek, "uzun boylu, kısa saçlı, normal giyimli biri" diye tarif etti. Özçelik, "Arabadan indikten sonra şok yaşadım. Bunun, okuldaki arkadaşlara gözdağı vermek için yapıldığını düşünüyorum. Newroz yaklaşıyor ve benim aracılığımla diğer arkadaşlara uyarı vermek istediler. Sadece psikolojik baskı olduğunu düşünüyorum" dedi.
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
