27 Ocak 2005 23:00
Elde var 0
AKP Hükümeti'nin 'simitte vergi indirimi uygulaması' müjdeli haber olarak aktarıldı. Ancak, simitin fiyatını arttırmamak için gramajının düşürülmesi vatandaşı pek de memnun etmedi. Karnını simitle doyuran vatandaş kendisine sadece simidi reva gören bir anlayışa öteden beri tepkili iken, simit satıcıları da ekonomik sıkıntılardan dolayı dert yanıyor.
Sokakları el tezgâhlarıyla arşınlayan simit satıcıları iş koşullarının zorluğundan yakınıyor. Öğle aralarında karnını simitle doyurmaya çalışan işçiler ve öğrenciler ise neden hep kendilerine simit düştüğünü ve bunun kimin adaleti olduğunu soruyorlar. Sokakta görüştüğümüz vatandaşlar, simitin fiyatını konuşmaktan çok iş talebini dile getiriyor.
Sabit bir yer olsa 16 yaşındaki Mustafa Bilgiç, 4 yıldır simit satarak ailesini geçindirmeye çalışıyor. Sabah saat 5'te başlayan işi, akşam simit bitene dek devam ediyor. Simitin ne gramajında ne de fiyatında bir farklılık olmadığını belirten Mustafa, çarşıda simit satabildiklerini fakat mahallelerde satış olmadığını söylüyor. Mustafa, "Mahallelerde pek satın alınamıyor. Çünkü, ekmekle aynı fiyat. İnsanlar ekmek almakta zorlanıyor, simiti nasıl alsınlar? Simit zenginlerin oldu aslında. Adamlar çay altı keyfi olarak alıyorlar" diyor. Sokak sokak dolaşmaktan yorulduğunu belirten Mustafa, "Temiz sabit bir yerde ben de satmak isterim. Havalar zaten soğuk. Bir de zabıtayla koşuşturmaca..." diyor.
Adresimiz yok Sokakları karış karış bilen ve 34 yıldır simit satan Kamil Topuz 10 yaşında bu işe başlamış. Bedensel engelli Topuz, ekmek parası kazanmanın zorluğundan söz ediyor; "Geçim zorlaştı. Hamallık yapabilen hamallık yapıyor yapamayan seyyar satıcılıkla geçimini sağlamaya çalışıyor." Sokak sokak dolaştıklarını ve bir adreslerinin dahi olmadığını belirten Topuz, sabit bir yer talebi için belediyeye başvurduğunu önce yer verildiğini fakat sonra nedenini bile öğrenemeden kendisini kovduklarını anlatıyor. Topuz şöyle devam ediyor; "Annem felçli hasta. İki çocuğum var. Biri üniversitede diğeri lisede. Onları bugüne getirmekte ne kadar çok yaşam mücadelesi verdim. Benim sağlığım yerinde değil ama ekmek parası işte." Bedensel engelinden dolayı üç ayda bir 175 milyon lira aldığını söyleyen Topuz, günde 9-10 milyon lira kazanıyor. 7 yıldır simit satıcılığı yapan Ahmet Çelik de, "Kim ister bu soğukta sabahın köründen akşama kadar dolanmayı. Hükümetin çıkarıp durduğu değişikliklerden haberim olmuyor. Zaten olmasına da gerek yok. Nasıl olsa bizim için yapılan bir şey yok" diyor.
Sabit bir yer olsa 16 yaşındaki Mustafa Bilgiç, 4 yıldır simit satarak ailesini geçindirmeye çalışıyor. Sabah saat 5'te başlayan işi, akşam simit bitene dek devam ediyor. Simitin ne gramajında ne de fiyatında bir farklılık olmadığını belirten Mustafa, çarşıda simit satabildiklerini fakat mahallelerde satış olmadığını söylüyor. Mustafa, "Mahallelerde pek satın alınamıyor. Çünkü, ekmekle aynı fiyat. İnsanlar ekmek almakta zorlanıyor, simiti nasıl alsınlar? Simit zenginlerin oldu aslında. Adamlar çay altı keyfi olarak alıyorlar" diyor. Sokak sokak dolaşmaktan yorulduğunu belirten Mustafa, "Temiz sabit bir yerde ben de satmak isterim. Havalar zaten soğuk. Bir de zabıtayla koşuşturmaca..." diyor.
Adresimiz yok Sokakları karış karış bilen ve 34 yıldır simit satan Kamil Topuz 10 yaşında bu işe başlamış. Bedensel engelli Topuz, ekmek parası kazanmanın zorluğundan söz ediyor; "Geçim zorlaştı. Hamallık yapabilen hamallık yapıyor yapamayan seyyar satıcılıkla geçimini sağlamaya çalışıyor." Sokak sokak dolaştıklarını ve bir adreslerinin dahi olmadığını belirten Topuz, sabit bir yer talebi için belediyeye başvurduğunu önce yer verildiğini fakat sonra nedenini bile öğrenemeden kendisini kovduklarını anlatıyor. Topuz şöyle devam ediyor; "Annem felçli hasta. İki çocuğum var. Biri üniversitede diğeri lisede. Onları bugüne getirmekte ne kadar çok yaşam mücadelesi verdim. Benim sağlığım yerinde değil ama ekmek parası işte." Bedensel engelinden dolayı üç ayda bir 175 milyon lira aldığını söyleyen Topuz, günde 9-10 milyon lira kazanıyor. 7 yıldır simit satıcılığı yapan Ahmet Çelik de, "Kim ister bu soğukta sabahın köründen akşama kadar dolanmayı. Hükümetin çıkarıp durduğu değişikliklerden haberim olmuyor. Zaten olmasına da gerek yok. Nasıl olsa bizim için yapılan bir şey yok" diyor.
Evrensel'i Takip Et