20 Ocak 2005 23:00
Görsellikte boğulmak...
Ağlayan Çayır
Orijinal Adı: Trilogia I : To livadi Pou Dakryzei
Yönetmen: Theo Angelopoulos
Oyuncular: Alexandra Aidini, Nikos Poursanidis, Giorgos Armenis
Senaryo: Theo Angelopoulos, Tonino Guerra, Petros Markaris, Giorgio Silvagni
Görüntü Yönetmeni: Andreas Sinanos
Müzik: Eleni Karaindrou
Yapım: 2003, Yunanistan-İtalya-Fransa
Tür: Dram Süre: 180 dk.
Theo Angelopoulos, kendine has üslubuyla adından sıkça söz ettiren bir yönetmen. "Ulysses'in Bakışı" ve "Sonsuzluk ve Birgün" isimli filmleriyle tanınan yönetmenin üçleme olarak tasarladığı projesinin ilk filmi olan "Ağlayan Çayır" bugün gösterimde. Angelopoulos, bu kez 1. Dünya Savaşı sonundan 2. Dünya Savaşı sonuna kadar geçen sürede Yunanistan'ın tarihine ışık tutuyor. 1919 yılında Kızıl Ordu'nun Odessa'yı ele geçirmesiyle burayı terketmek zorunda kalan Yunan mülteciler ülkelerine giderler. Burada kendilerine ırmak kenarında bir arazi verilen mülteciler bir yandan hayatta tutunmak, diğer yandan da kendilerini uluslarının bir parçası olarak görmek çabasına giriyorlar. Odessa'daki çatışmayar sırasında yetim kalan ve mültecilerin yanlarına aldığı Eleni ile, Eleni'yi büyüten ailenin oğlu Alexis arasındaki aşk ilişkisi eksenine oturtulan film bir dönemin panoromasını çiziyor.
Şiirsel görüntüler ve müzik "Ağlayan Çayır", Theo Angelopoulos'un daha önceki filmlerinde olduğu gibi yine usulca akıyor. Andreas Sinanos'un görüntü yönetmenliğinde perdeye yansıyan eşsiz kadrajlar sinemada az görülür cinsten. Bu görüntülere bir de Balkan filmlerinin olmasza olmazı müzik eklendiğinde Ağlayan Çayır uzun olmasına rağmen keyifle izlenebilicek bir filme dönüşüyor. Yönetmenin daha önceki filmlerinin müziklerini de yapan Eleni Karaindrou, yine tanıdık Balkan ezgilerinden oluşan bir şölen vaadediyor izleyiciye.
Aksayan hikâye Angelopoulos filmlerinde görsellik her zaman ön planda yer alıyor. Onun kahramanları az konuşur. Anlatmak istediklerini daha çok imgesel görüntülerle anlatan yönetmenin bu seçiminin filmlerinde sıkıntılara da neden olduğunu belirtmek gerekiyor. "Ağlayan Çayır" da bu sıkıntıdan fazlasıyla nasibini alıyor. Benzersiz görüntüler ve eşsiz müzikler filme renk katsa da, hikâye bir türlü rayına oturmuyor. Anlatılan Yunanistan tarihi mi, Eleni'nin hikâyesi mi, mültecilerin dramı mı, umutsuz bir aşk hikâyesi mi, yoksa hepsi birden mi? Karar vermek zor. Angelopoulos, izleyicisini güzel görüntüler ve imgesel anlatımlarla boğarken; arkada yazılı metin uçup gidiyor sanki...
Evrensel'i Takip Et