834 kayıp nerede?

Bölgede 1980'de başlıyor gözaltında kayıp tarihi. Özelikle 1993 ve 1994 yıllarında yoğunlaşıyor. Aynı köyden, aynı aileden, aralarında 8 aylık bir bebeğinde bulunduğu 834 kayıp... Sağlar mı öldüler mi bilinmiyor. Devlet kayıtlarında 'sonları' işlenmemiş. Başlarına gelenler tahmin edilse de söylenememiş; söylense de duyulmamış bugüne kadar. Ancak, Kulp ilçesi Alacaköy Keper mezrasında ortaya çıkan ve 11 kişiye ait kemiklerin bulunduğu toplu mezar bölgede yaşananların gözardı edilmesinin mümkün olmayacağını bir kez daha ortaya koyuyor. Gazetemizin sorularını yanıtlayan İHD Diyarbakır Şube yöneticisi Aldülkadir Aydın, bölge genelinde 11 ailenin daha 'toplu mezar' iddiasıyla kendilerine başvurduğunu söyledi.

'Dağ başında bir ceset' Aydın, araştırmalarının kesinleşmesi ile birlikte bu mezarların yerlerini ve kime ait olduklarını kamuoyuna açıklayacaklarını belirtti. Araştırmalar hakkında bilgi veren Aydın, bir ihbar üzerine araştırdıkları bir toplu mezara önce ulaşamadıklarını, ancak daha sonra resmi yetkililerin aynı bölgede 8 kişinin cesedini çıkardıkları duyumunu aldıklarını söyledi. "JİTEM'ci Abdülkadir Aygan ile ilgili itiraflar var. Bunların araştırılması gerekirken hiçbir yetkili bu konuya el atmadı. Biz ilgilendik ve Diyarbakır'da katledilen bir gencin mezarını, bir dağın tepesinde bulduk. Kamuoyuna açıklamak için ise DNA testi sonuçlarını bekliyoruz" diyen Aydın, Kulp'ta ortaya çıkan toplu mezarın ardından insanların daha korkusuzca yardımcı olduklarına dikkat çekti.

Bağımsız ve yetkili bir komisyon Aydın, "Toplu mezarları araştırmak üzere bir komisyon oluşturarak toplu mezar iddialarını araştıracağız. Hükümete, demokratik kitle örgütlerine çağrılarımız var. Toplumsal barışın sağlanması için, bölgede işlenen cinayetlerin aydınlatılarak sorumluları yargılanmalı. Devlet, mutlaka bağımsız ve tam yetkili bir komisyon oluşturmalı. Devletin bunu yaparak kendisi ve geçmişi ile yüzleşmesi gerekiyor" dedi. Aydın şunları kaydetti; "Bu toplumda çok büyük tahribat oluştu. Biz insanlarla muhattap olduğumuz için biliyoruz. Savaş ortamında kanun, hukuk ortadan kalktı. Bazı güçler kendilerini hukukun, devletin ve milletin üzerinde gördüler. İnsanlar yerde çocukların ölüsünü gördü, 'Bu benim çocuğum' diyemedi. Bunları yaşadık biz. Hâlâ korku var insanlarda. AB'den gün almış ülkenin insanları kendi geçmişine sahip çıkamıyor."