21 Aralık 2004 23:00

Ağa patron, maraba işçi oldu

"Asgari ücret nasıl belirlenmeli?", "Yeni asgari ücret ne kadar olmalı?" tartışmaları sürerken, konuyla ilgili röportaj yapmak üzere çıktığımız Diyarbakır sokaklarında asgari ücretle çalışan işçi bulmakta zorlanıyoruz. Diyarbakır'da özel sektördeki işçilerin ancak yüzde 10'u asgari ücretle çalışıyor. Geriye kalanlar 100-300 milyon lira arasında değişen ücretler alabiliyorlar. Burada fiilen uygulanan asgari ücret; 100 milyon lira. Patronla pazarlık yapan bir işçi, sigortalı çalışma karşılığında 200 milyon liraya "fit" oluyor. Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası'na kayıtlı 19 bin firma var. Bunların 4 bin 500 tanesi faal. Ancak önemli bir bölümü varlığını tabela olarak sürdürüyor. Üretim alanına yatırım yapan şirket sayısı ise 240. Tekstil, mermer, toprak, gıda, metal, madencilik, orman ve ağaç işkollarında faailyet gösteren 240 şirkette 6 bin 990 sigortalı işçi çalışıyor gözüküyor. Toprak ağalığından patronluğa adım atan "işadamları", 10-50 işçinin çalıştığı işletmelerinde orta ve uzun vadeli hesaplar yapmıyor. Uzmanlığa, kalifiye işçiliğe önem vermek yerine, kısa vadede elde edebilecekleri en azami kâra bakıyor. Tarlalarını yönetir gibi fabrika yönetmeye çalışan eskinin toprak ağası bugünün patronları, işçilere maraba muamelesi yapıyor. Ortalama 200-250 milyon liraya çalışan 20-30 işçiyle "Bir hasad döneminde 1 trilyon lira kaldırabilir miyim?" hesabı yapıyorlar. Tüm işler patronun hiçbir vasfı bulunmayan kardeşi, oğlu ve yeğenleri tarafından yerine getiriliyor zaten. Sürekli teşvikten, bölgeye yatırım çağrısından, istihdamın artırılmasından dem vuran bu yeniyetme patron takımı, bir makina mühendisine 300 milyon lira maaş önerebiliyorlar. Sadece buralarda değil, sanayi sitesinde, otellerde, mağazalar ve büyük iş merkezlerinde, inşaatlarda, fırınlarda... her yerde durum aynı. İşçiler asgari 100, ortalama 200, azami 300 milyon liraya çalışıyorlar. Yabancı dil, bilgisayar, ünivesite diplomalı olmak... İş bulabilmek için önemli olan bu referanslar bile, ayda en fazla 300-350 milyon lira elde etmenizi sağlıyor. 100 milyona çalışır mısın? Lice'den köyleri yakılınca Diyarbakır'a göç eden Yahfur Bulut, yıllardır 10 nüfuslu ailesine bakmak için ayakkabı boyacılığı yapıyor, tatlı ve simit satıyor. İki kız kardeşi de evlere temizliğe gidiyorlar. "100 milyona iş bulsan çalışır mısın?" diye soruyoruz, "Abi" diyor "100 olmaz ama 150 milyona çalışırım." Derikli Mahmut Denli'nin de durumu farklı değil. Köydeki tek mal varlığı olan evi yakılınca Diyarbakır'a göç eden Denli, eşi ve 12 çocuğuyla birlikte tek odalı bir evde yaşıyor. Yıllarca, tuğla fabrikalarında sigortasız ve asgari ücretin altında çalışmak zorunda kalmış. "Tuğlada çalışmak zulümdür" diyen Denli, bu duruma daha fazla dayanamamış. Şimdi Şehitlik'teki Kömür Meydanı'nda iş bekliyor. Haftada 3-4 kez iş çıkınca, ayda 100-150 milyon lira kazandığını söylüyor. Aynı soruyu ona da soruyoruz; "150 milyona iş bulsan çalışır mısın?" Yanıtı; "200 milyona sigortalı bir iş olsa çalışırım" oluyor. Ahmet Levent 8 yıllık fırın işçisi. Ahmet'in çalışma koşulları, kent merkezindeki oteller, hastaneler, irili faklı bürolar, atölyeler, alışveriş merkezi ve mağazalar gibi akla gelebilecek her türlü işyerinde çalışan genç işçilerin durumunu yansıtıyor. İmalattan, parakende satışa, evlere ve marketlere dağıtıma kadar fırının bütün işlerini yapan Ahmet, adeta Süpermen! "Süpermen" Ahmet anlatıyor: "Günlük 8 milyon yevmiye alıyorum. Hafta sonu, bayram dahil her gün çalışıyorum. Sabah altıda işbaşı yapıyorum. Akşam sekiz dokuz gibi bırakıyoruz. Ayda 240 milyon. Bizim işte en fazla 12-13 milyon yevmiye alabilirsin. O da sigortadan vazgeçersen. 6 milyon yevmiyeye çalışan da var. Her gün üç ekmek veriliyor. Ben evliyim ama babamın evinde kalıyorum. Kendim bir eve çıksam aç kalırım. Bizim fırınlarda en fazla asgari ücretle çalışılıyor. Asgari ücret ile çalışanların temel derdi sigortadır. Sigortası yapıldığı için usta bir işçi asgari ücrete razı oluyor. Yoksa asgari ücretle bir aileyi kimse geçindiremez. Mutlaka o evde başka biri daha çalışıyordur."


Mühendisler de asgari ücret alamıyor Ahmet Çet (Makina Mühendisleri Odası Diyarbakır Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi): Diyarbakır'da mühendislik fakültelerinden mezun olan öğrenciler, iş bulamıyorlar. Bu nedenle şehir dışına gidiyorlar. İyi mühendisler de burda çalışmıyor. Bu nedenle Diyarabakır'da mühendis ve uzman sıkıntısı var. Aslında büyük şehirlerde de mühendislerin ücretleri düşük. 600-800 milyondan başlıyor.Ama mühendislerin önemli bir bölümü Diyarbakır dışına çıkmasaydı burada ücretler daha da düşebilirdi. Şu an ortalama mühendis ücreti 500-600 milyon lira civarında. Aslında MMO Genel Merkezi'nin belirlediği asgari mühendislik ücreti 800 milyon lira. Bunu baz aldığımızda Diyarbakır'daki mühendis de asgari ücretin altında çalışıyor. Asgari ücretin durumu tüm piyasadaki en önemli ücret kriteri.

Evrensel'i Takip Et