14 Eylül 2004 21:00
Bergama köylüleri, Bergama'nın kurtuluşunun 82. yıl dönümü olan dün Ovacık Altın Madeni'nin işletilmesini durduran mahkeme kararlarının uygulanmamasını protesto etmek amacıyla Beyoğlu'nda eylem yaptı. Belden üstü çıplak erkekler ile aralarında kadınların da yer aldığı yaklaşık 25 kişilik grup, İstiklal Caddesi'nde yürüyüş yaptı. "Toprağımızı vermeyeceğiz", "Halkız, haklıyız kazanacağız", "Zehirlenmek istemiyoruz, yaşamak istiyoruz", "Siyanürlü şirket Bergama'yı terket", "Türkiye Afrika olmayacak" şeklinde slogan atan köylüler, zaman zaman eylemlerini oturarak sürdürdü. Sivil polislerin eylemi bitirmeleri gerektiğini söylemesi üzerine köylüler, yasal haklarını kullandıklarını ve basın açıklaması yapacaklarını belirterek, bu uyarıyı dikkate almadılar.

O topraklar bizim Bergama köylülerinin sözcüsü Oktay Konyar, yaptığı açıklamada, "Ülkenin bütün değerlerini 'Ben yaptım, ben biliyorum' mantığıyla yok ediyorlar. Çevremizi, doğamızı, hatta onurumuzu... Biz bunları kolay kazanmadık ve bizi köle yapan, yabancıları ev sahibi yapan anlayışa itiraz ediyoruz" dedi. Bergama'da antidemokratik uygulamaların devam ettiğini kaydeden Konyar, şunları söyledi: "Topraklarımız kirletildi. Onurumuz kirletildi. Köylülerle karşı karşıya geldik. Topraklarımızı elimizden alan, bizi yok sayan insanlar ev sahibi oldu, biz ırgat olduk. Asla bunları kabul etmiyoruz. Yargı kararlarıyla madeni işleten şirketi kapattık. Madenin işletilmesini durdurduk. Ama yargı kararlarının arkasından dolanmasını çok iyi biliyorlar. Bizi aldatarak, nasıl topraklarımızı almışlarsa, şimdi aynı yöntemi yargıda uygulamaya çalışıyorlar. Buna izin vermeyeceğiz. Bu nedenle Bergama'da ve Türkiye'de hukukun üstünlüğünün sağlanmasını, yargı kararlarının herkese eşit olarak uygulanmasını istiyoruz. Bergama'da yargı kararları tam uygulanıncaya kadar biz mücadelemizi sürdüreceğiz."

Kimse altınla gömülmüyor Yaylaların, koyların, ormanların teker teker yok edildiğini dile getiren Konyar, "Biz bütün Türkiye'ye mesaj veriyoruz. Demokratik tepkimizi suç işlemeden yerine getiriyoruz. Biz duyarlı yurttaşlarız. Orada yaşıyoruz. O topraklar bizim. Orada doğduk. Şimdi diyoruz ki; yeter. İsyan ediyoruz. Bize bırakılanları çocuklarımıza bırakmak istiyoruz" diye konuştu. Köylülerden Şahsine Dikmenoğlu da, işçilerin şu anda madende çalıştığını ve bu konuda kandırıldıklarını belirterek, "Devlet neden köylülerine sahip çıkmıyor, ilgilenmiyor? Köylüler olmazsa şehirliler aç kalır. Para da altın da yenmez. Kimse altınla gömülmüyor, pamuktan yapılmış kefenle gömülüyor. Sularımız kirlendi. Sebze, meyve, pamuk olmuyor. Zeytin ağaçları kuruyor. Olan ürünler de hastalıklı" dedi. Açıklamanın ardından tekrar geriye doğru yürümeye başlayan grup, güvenlik kuvvetlerinin uyarısı üzerine elbiselerinin bulunduğu noktaya kadar ilerleyerek eylemlerini bitirdi.

Evrensel'i Takip Et