Büyük piramidin sırrı

Büyük Piramit; dünyanın yedi harikasından biri. Ama sonsuza dek saklamak amacıyla inşa edildiği değerli nesneler bugüne dek bulunamadı. Firavun Keops veya Kufu'nun mumyaları gibi bu nesnelerin, mezar soyguncuları tarafından çalındığı varsayılıyordu. Ama bugün, piramitin tamamlanmasından 4500 yıl sonra, belki de bu yarı-mitleşmiş yapı, en büyük sırrını, firavunun gerçek mezarını gözlerimize sunmak üzere. İki amatör Fransız Mısırbilimci, mimari analiz ve toprağın altına dek nüfuz eden bir radar sistemi kullanarak, piramitin içinde daha önce bilinmeyen bir koridor keşfettiklerini öne sürüyor. Onlara göre bu koridor doğrudan Kufu'nun mezarına gitmekte.

Doğrulama yöntemi Fakat, aslen mimar olan Gilles Dormion ve emekli emlakçı Jean-Yves Verd'hurt, tahminlerini doğrulamak için, Mısır Eski Eserler Yüksek Konseyi'nden gerekli izni alabilmiş değiller. Verd'hurt, "Doğrulama için tek yapılması gereken, taştaki mevcut deliklerden bir fiberoptik kablo geçirmek. Böylece, aşağıdaki koridorda portkulis bloklar olup olmadığı anlaşılabilir" diyor. "Ardından koridorun ön kısmına, sonra da odaya girmek gerek." Eski Mısırlıların, kralların cenaze odasına çıkan koridora yukarıdan indirdikleri büyük granit dilimlere Portkulis blokları deniliyor. Böylece cenazenin bulunduğu oda, gömülme işleminin ardından mühürlenmiş oluyor. İki amatör, bu işlemler gerçekleştirilmeden, odanın keşfedildiğini kesin olarak söyleyemeyeceklerini belirtiyor. Ancak 20 yıldır piramitlerde çalışmaktalar ve Meiudum Piramidi'ndeki radar analizleri sayesinde, dört yıl önce, daha önce bilinmeyen iki odayı keşfetmişlerdi.

İddiaya inananlar... Kahire'deki Fransız Doğu Arkeolojisi Enstitüsü'nün saygın Mısırbilimcisi Jean-Pierre Corteggiani, ikilinin çalışmalarından epey etkilenmiş. Çünkü varsayıma göre cenaze odası, kraliçenin naaşının bulunduğu odanın altında, ama biraz daha batıda. Bu da odayı, piramitin tam kalbine yerleştiriyor. Yani, Firavun Kufu için sembolik öneme sahip bir mekân. Fransa Koleji'nin Mısırbilim kürsüsü başkanı Nicolas Grimal da, ikilinin fikirlerini önemseyenlerden. Öyle ki, Dormion'un yazdığı ve geçen hafta Fransa'da yayımlanan "Keops'un Odası" adlı kitabın önsözünü yazmış. Burada, "Eğer bulgular doğrulanırsa, Mısırbilimin en büyük keşiflerinden biri olur" diyor.

...ve inanmayanlar İkili, vardıkları sonuçları bu hafta yapılacak olan Uluslararası Mısırbilimciler Kongresi'ne sunacak. Ancak orada, kuşkuyla karşılanacakları kesin görünüyor. Bristol Üniversitesi'nden Aidan Dodson, "Kufu'nun yattığı odanın hâlâ piramidin içinde, bulunmayı beklediği fikrine inanmıyorum" diyor. "Mimari açıdan, kraliçenin odasının altında bir koridor olmasının hiçbir mantığı yok." Amatör Fransızların ortaya attığı hipotez, Büyük Piramit hakkındaki en popüler kuramlardan birine, yapının içinin önceden planlandığı ve plana göre inşa edildiği fikrine tamamen aykırı. Kabul görmüş kurama göre piramitte bilinen üç oda var: Hiç kullanılmamış olan bir yeraltı girintisi, kraliçenin odası ve yukarıda, kralın odası. Bu odada, boş bir granit SARCOPHAGUS bulunuyor. Bugüne dek, Kufu'nun mumyasının buraya konulduğu düşünülüyordu. Dormion ve Verd'hurt ise, piramitin deneme-yanılma ile geliştirildiğini, başlangıçta mumya odaları olarak düşünülen odaların, yapının yükünü kaldıramayacağı görüldüğünde planların değiştiğini iddia ediyor. Dormion, kitabında şöyle diyor: "Büyük Piramit problemi, şu teoriyle özetlenebilir: Kufu'nun mumyası için üç oda inşa edilmişti. İlki bitirilemedi. İkincisinde sorun yoktu. Üçüncüsünün duvarları, yapım sırasında çatladı. Bu nedenle firavun, ikinciye konuldu."

(The Guardian)