6 Mayıs 2004 21:00
Tarihin popüler yorumları arasında en popüler olanlarından birisi de; "Hitler'in gençlik yıllarında ressam olma hevesi kursağında kalmasaydı Almanya'da faşizm olmazdi" tespitidir. Bu tespit aklı selim adamlar tarafından yazılmış, çok okunan gazeteler tarafından birinci sayfalara kadar taşınmıştır. Yönetmen: Menno Meyjes, senaryosunu da kaleme aldığı "Max: Genç Hitler" filmiyle bu dönem üzerine bir denemede bulunuyor. Öncelikle konu dünya tarihinin en kanlı insanı olunca kendiliğinden ilgi çekici hale geliyor. Ama, bir o kadar da netameli. Zira her an tarihsel bir yanlışa düşebilirsiniz. Meyjes tarihsel yanlışlara düşmüyor belki ama 'tarihi eksiklikler' yapıyor. Bu kez 1918 Almanya'sında Münih'teyiz. Birinci Dünya Savaşi'ndan yenik çıkmış olan Almanya bir yandan ağır hükümlerle dolu Versay anlaşmasına imzalamak zorunda kalmış; öte yandan da ekonomik bunalımın içindedir. Savaşta tek konulu kaybetmiş olan ve ressam olma hayalleri suya düşen Yahudi asıllı Max Rothman, 1sanatla ilişkinini bir sanat galerisi açarak sürdürmektedir. Zengin bir aileye mensup olan Max, dönemin ünlü ressamlarıyla işler yapar; karısı ve metresiyle birlikte yaşayıp gider. Ama birgün elinde bir resim dosyasıyla genç bir adam çıkagelir. Bu adam, savaştan yeni dönmüş ve hayatta tutunmaya çalışan, öfkelerini resimle anlatan ve halen orduda onbaşı olarak görev yapan Adolf Hitler'den başkasi degildir. Galeri sahibi Max'la, genç ressam Hitler arasında bir yandan politik tartışmalar öte yandan acıma duygusuyla birlikte gelişen ilişki Hitler'in faşist bir dikkatör olmaya giden yollarini da sinsice örer. Artilar... Eksiler... Menno Meyjes'in "Hitler resmam olsaydı, diktatör olmazdı" tezine fazlaca prim vermeden, Hitler'in diktatör olmaya giden yolda yaptıklarının ressamlığının önündeki engel olduğunu göstermesi filmin en önemli artısı. Böylece bir yandan resim çalışmaları yapan ama öte yandan politik toplantılarda nutuklar atan Hitler'in finalde Max'la keşişmesi gereken yolu, kesişemiyor. Böylece Hitler, bizzat kendi söylevlerinin kurbani olarak ressam olma şansini elinden 'kaçırıyor.' Filmin diğer önemli yanı ise, Nazi İmparatorluğu'nun mimarı Nasyonal Sosyalist Parti'nin kuruluşu ve Hitler'in parti içindeki yükselişinin anlatimindaki başari. Almanya'da faşist hareketin bizzat ordu içindeki bir birim tarafindan kuruldugu, toplantilarinin organize edildigi ve Hitler'in 'özel bir yetenek' olarak teşvik edildigi konusunda yoruma yer birakmiyor yönetmen. Dolayisiyla -kişisel yetenekleri bir yana- bu mekanizmanin kendisine bir Hitler bulmakta zorlanmayacagi izlenimi veriyor. Ancak filmde, 1918 Almanya'sını görmek zor. Naziler'in büyümesi Hitler'in popülaritesine ingirgeniyor. Oysa aynı tarihler Almanya'da sosyalistlerin en güçlü olduğu ve devrim hazırlıkları yaptığı tarihler. Bu görüntüyü de filmin içinde görmek olanaksız. Yönetmen bir tercih olarak filmini 'dar' bir çevre içinde tutmak istemiş olabilir ama, dünya tarihine damga vuran bir diktatörü anlamak için onu vareden koşullari iyi kurgulamak gerekirdi.

Genç Hitler; Orijinal Adi: Max; Yönetmen: Menno Meyjes; Oyuncular: John Cusack, Noah Taylor, Leelee Sobieski, Molly Parker; Senaryo: Menno Meyjes; Müzik: Dan Jones; Yapim: 2002, Kanada / Almanya / Macaristan / Ingiltere; Tür: Dram; Dagitim: New Films

Evrensel'i Takip Et