Kurum inandırıcılığını yitirdi

Devlet İstatistik Enstitüsü'nün enflasyon hesabından, gelir dağılımına dek geniş bir alanda yaptığı araştırmalar tartışma konusu oluyor. Bilimsel analizler ve veriler sunmakla yükümlü kurumun, adeta hükümetlerin oyuncağına dönüşmesi, saygınlığına gölge düşürüyor. Sokaktaki enflasyon ile kendi enflasyonu her zaman farklı olan DİE'nin bu kadar da olmaz dedirten çalışmalarından bazıları şöyle: DİE'nin son işlerinden biri, "Yoksulluk Profili" ve "Yaşam Memnuniyeti" araştırmasında halkı "aç ama mutlu" göstermek oldu. Halkın yaklaşık dörte biri açlık sınırının altında yaşarken, DİE'ye göre 80 milyonun yüzde 60'ı mutlu. Araştırmanın sonuçları ise gerçekten çarpıcı. Sonuçlara göre Türkiye'de günlük bir doların altında yaşayanların sayısı 136 bin kişi. 18 milyon 441 bin kişi ise gıda ve gıda dışı yoksulluk sınırının altında bulunuyor. Kaldi ki DİE bu sonuçlara, açlık ve yoksulluk sınırlarını sendikaların hesaplamalarının çok çok altında aldığı rakamlarla ulaştı. DİE 2002 yılı için açlık sınırını, dört kişilik bir ailede aylık 133 milyon lira, gıda ve gıda dışı yoksulluk sınırını ise 310 milyon lira olarak aldı. Ve araştırmasını bu sınırlara göre değerlendirdi. Buna göre 926 bin kişinin aylık hane halkı gelirinin 133 milyon liradan da az olduğu belirlendi. Öte yandan DİE'nin araştırmasında bireylerin yüzde 46.6'sı "mutlu", yüzde 12'si "çok mutlu" olduğunu ifade etti. Halkın sadece yüzde 5.6'sı mutsuz, yüzde 1.7'si ise çok mutsuz olduğunu kaydetti. DİE Kasım 2003'te 2002 yılına ait yaptığı gelir dağılımı araştırması sonuçlarını açıklamıştı. Ancak DİE'nin gelir araştırmasında bölüşülen gelir 119 katrilyon olarak gösterilirken, bu açıklamadan birkaç ay önce duyurulan, "2002 Gelir Yöntemiyle Gayri Safi Yurt İçi Hasıla"da ise bölüşülen gelir 219 katrilyon olmuştu. Rakamlar arasında tam 100 katrilyonluk fark vardı ve bu eksik beyanın dörtte üçü de kâr/faiz/rant kesimlerinden kaynaklanıyordu.