Birleşmiş Milletler'de kara kutu skandalı

1994 Ruanda soykırımıyla ilgili yeni gelişmeler, soykırımda Batılı devletler ve Birleşmiş Milletler'in (BM) rolüne dair soru işaretlerini güçlendirdi. Soykırıma gerekçe yapılan uçak kazasında, düşen uçağa ait olduğu sanılan kara kutu, esrarengiz bir şekilde New York'taki BM merkezindeki evrak dolaplarından birinin içinde bulundu. İçinde Ruanda ve Burundi devlet başkanlarının bulunduğu uçak, 6 Nisan 1994'te Kigali havaalanı yakınlarında roketle düşürülmüştü. Uçağın kara kutusu incelenmek üzere New York'taki BM merkezine gönderildimiş; ama her nasılsa "kaybolmuştu". İki ülke devlet başkanlarının saldırıda ölmesinden sonra, Fransızların desteklediği Hutu rejiminin işbaşında bulunduğu Ruanda'da görülmemiş bir soykırım olmuş, Hutu kabilesine bağlı çeteler 800 bine yakın Tutsi'yi öldürmüştü. Soykırıma karşı çıkan pek çok Hutu da, aynı dönemde katledildi. BM Genel Sekreteri Kofi Annan, o sırada "BM barışı koruma operasyonları dairesi"nin başında bulunuyordu. BM askerlerinin soykırımını engellemek için hiçbir şey yapmaması, büyük tepki yaratmıştı. Soykırımın ardından, ülkede ABD'ye daha yakın bir rejim tesis edilmişti. Kara kutunun bulunduğunu duyuran Fransız Le Monde gazetesi, BM'yi "düşen uçakla ilgili soruşturmayı engellemekle" suçladı. BM Sözcüsü Fred Eckhard da, kara kutunun "BM'deki dolaplardan birinin içinde bulunduğunu" kabul etti. Eckhard, "kara kutunun 1994'te Ruanda'dan BM merkezine yollandığını, ancak hasara uğramadığı için, düşen uçağa ait olamayacağı varsayılarak dolaba kilitlendiğini" öne sürdü. Le Monde gazetesi, Fransız yargıç Jean-Louis Bruguiere tarafından 6 yıl boyunca yürütülen soruşturmanın, "uçağın, Ruanda'nın şimdiki Cumhurbaşkanı Paul Kagame'nin emriyle düşürüldüğünü" ortaya koyduğunu yazdı. Düşen uçakta Ruanda ve Burundi devlet başkanları, Juvenal Habyarimana ve Cyprien Ntaryamira hayatlarını kaybetmişti.