Uyuşturucu ve ötesi

Şu günlerde satış sayısı hızla artan bir kitap var bilmiyorum gözünüze ilişti mi? Adı "Etiler Koğuşu". Alfa Yayınları'nca basılmış. Kapağında Yıldız Tilbe, İbrahim Tatlıses ve bir genç kızın resmi daha var. Ünlü bir model olmalı. Baskı sayısı bir ay içinde 12'ye ulaşan Önder Şuşoğlu ile Emrullah Erdinç'in yazdığı bu kitap, yolu narkotik şubeye düşmüş ünlülerin ifadelerinin antolojisi diye özetlenebilir. Bu ünlülerin uyuşturucuyla tanışmaları, bu tanışmanın nedenleri konusunun derinliklerine inilememiş. Uyuşturucuların özellikleri de narkotik komiserlerinin ifadesiyle bir iki yerde yer alıyor. Gazetecilik yapan ikili önsözdeki açıklamada şarkıcıların, mankenlerin dışardan ışıltılı görünen yaşamlarını, bu yaşamın televizyonlara yansıyışının etkilerini "televole kültürü" değinmesiyle "farklı bir dünyanın başka farklı dünyalara taşınması" benzetmesiyle özetleyip uyuşturucu yaygınlığını bir bakıma açıklıyorlar. Ancak uyuşturucunun son haberlere göre okul yakınındaki büfelere kadar yayılması bence bu kadar kolay açıklanamaz. Üstelik kitapta yer alan uyuşturucu maddelerinin bir bölümü "zengin işi" ve sanırım başlama nedeni başlangıçtaki "uyarıcı" özellikleri. Sürekli hareket halinde olunması gereken sunuculuk, mankenlik, şarkıcılık vb. mesleklerde çeşitli türlerde dopinglerle ayakta kalındığı, bu dopinglerin nasıl hastalıklara yol açtığı da hiç olmazsa kulaktan kulağa söyleniyor. Enerji içeceği adıyla satılan kafeini yüksek içeceklerin hiç kontrol edilmeden spor salonlarında ve ilkokul çağındaki çocuklara satıldığı sır değil. Güzel kokulu silgilerin, yapıştırıcıların da bağımlılık yapabileceği söylendiyse de tez unutuldu. Ortalıkta yalnızca baliciler var. Bir dönemin mavi ispirto içenlerinin tehlikeli genç sürdürücüleri...

Gençlik ve Bağımlılık Uyuşturucu ile ilgili yazılıp çizilenler, bu konuda tedavi ve ikame ilaçlarıyla ilgili savlar bana hep bir arkadaşımın kitabını anımsatıyor: "Gençlik ve Bağımlılık". Yazarı Prof. Dr. İlkay Kasatura, bizim genç şairler gurubunun bir üyesiydi. 1998'de Evrim Yayınlarınca basılan kitabın fazla dikkati çektiğini de, yeni basımlara ulaştığını da sanmıyorum. Oysa alkolden alkol bağımlılığına, gençlik çağının özellikleriyle ailenin alkol bağımlılığına yol açabilecek davranışlarına, bağımlılık oluşturabilecek madde çeşitlerinden bağımlılığa yatkın kişilik özelliklerine, bağımlılık tedavi türlerine geniş bir kapsamı var bu kitabın.Ayrıca hemen akla gelmeyen kumar bağımlılığına ayrılmış bir bölümü de. Prof. Kasatura, "25 yaşın altındaki bütün gençlere ve çocuklara, zararlı alışkanlıkların gelişmesini engelleyebilecek eğitimi vermek aile ve toplumların görevidir." diyor kitabında ve ekliyor: " Bu çok boyutlu görevde önlem programlarının okullarla sınırlandırılması, topluma uzun vadeli yararlı olanaklar sağlayamaz. Bu çabaların diğer organizasyonlar ve kuruluşlarla da desteklenerek toplumun tüm kesimlerine yayılması gerekir." Bağımlılıkların yalnız bireyle yakınlarına değil tüm topluma zarar verdiğini, bu yüzden sorunların kaynaklarının neler olduğunu saptamak, bu nedenler üzerinde durmak gereğini vurguluyor. Bağımlılık öyküleri sıradan başlangıçlara sahip . Kasatura'nın kitabında bir genç şöyle yazıyor: "Başarılı olmak isteyip de beceremediğinizi görünce, birisi size sihirli bir değnek önerse 'Bu değneğe dokun, başarılı hale geleceksin' dese ne yaparsınız? Dokunursunuz değil mi? Ben de öyle yaptım. Lise 3'cü sınıf öğrencisiydim. Ailemin mütevazi bütçesi ile bir dersaneye de devam ediyordum. Amea o kadar başarısızdım ki, üniversiteyi kazanacağa hiç benzemiyordum." Bu gence gece ders çalışabilmesi, kendini güçlü duyması için verilen hap, kötü bir ilk adımdır. Bu adımın vardığı yerin bağımlılık olduğu kesin. Bu bağımlılıktan kurtulmak için hastanın, doktorun ve ailenin yapacaklarıysa ayrı ve uzun bir bölüm. Bu konuyu Prof. Dr. İlkay Kasatura'nın kitabından öğrenebilirsiniz. Kasatura ile 0212/274 86 00 nolu telefonla ilişki de kurabilirsiniz. Bence şu günlerde "Gençlik ve Bağımlılık", en az "Etiler Koğuşu" kadar okunup basında yankılanırsa bu konuda olumlu bir adım atılmış olur.