'Çıban' ihalesi ortada kaldı

Türkiye'nin doğusundaki illerde yoğun olarak görülen, yüzde ve kolda sivilceyi andıran belirtilerle başlayan ve tedavisi yapılmadığı takdirde derin izler bırakan 'Şark Çıbanı'nında son yıllarda artış kaydedildi. Tıp dilinde "Kutanöz Leshmaniosis" denilen şark çıbanı, Sağlık Bakanlığı verilerine göre, 1994 yılında 5 bin 692 kişide görülürken, bu sayı 1999 yılında 1010'a, 2001 yılında ise 904'e düştü. Şark çıbanı vakaları, 2001 yılındaki düşüşe rağmen geçen yıl yüzde 175 artarak, 2 bin 736'ya çıktı. Hastalığın tedavisinde kullanılan ilaçlar, Sağlık Bakanlığı'nca hastalığın görüldüğü illere, reçete ile talepte bulunan vatandaşlara ücretsiz veriliyor. Yetkililer, bu ilaçların dünyadaki üretimi sınırlı olduğundan temin etmekte problem çekildiğini, maliyetinin düşük olması ve ihale prosedürleri nedeniyle açılan ihalelere istekli katılımcı bulunamadığını belirttiler. Benzer gerekçelerle son yapılan ihaleye de kimse katılmadı. İhtiyaç, Sağlık ve Sosyal Yardım Vakfı aracılığıyla giderilmeye çalışıldı ve Vakıf aracılığıyla son olarak alınan 2 bin kutu ilacın 1097 kutusunun ihtiyaç olan illere dağıtıldığı belirtildi. Kalan miktarın testlerinde çıkan problem nedeniyle tekrar üretime geçildi ancak üretici firma ilaçların Sağlık Bakanlığı'na ne zaman teslim edileceğini bildirmedi. İlaç üretiminin dünyada sınırlı olması ve Türkiye'de de ruhsatlı bir preparatın olmaması nedeniyle hastaların tedavisinde gecikme yaşanıyor. Yetkililer, dünyada 82 ülkede görülen hastalığın önüne geçilmesi için hem taşıyıcı sinek hem de konakçılara karşı gerekli ilaçlamaların yapılması ve köylülerin çevrelerini temiz tutmasını öneriyor. Bakanlık, uyguladığı Kutanöz Leishmaniosis Kontrol Programı ile hastalığın görüldüğü illerde 1997 yılı sonu itibariyle insidansın en az yüzde 50 oranında azaltılmasını ve 2000 yılına kadar Kutanöz Leishmaniosis'in kontrol altına alınmasını öngörüyordu.