5 Ağustos 2003 21:00
Birinci dereceden deprem kuşağında yer alan ve yıkıcı bir sarsıntı yaşanması beklenen İstanbul'da hâlâ deprem yönetmeliğine uyulmuyor. Bu vurdumduymazlığın ve denetimsizliğin son örneği İstanbul'un Eyüp ilçesinde yaşandı. Eyüp'e bağlı Karadolap Mahallesi'nde yapılan kooperatif evleri, Birinci Derece Heyelan Bölgesi'ne inşa edildi. 3 bloğu tamamlanan, iki tanesi ise inşaat halinde olan siteler, 100 metreyi aşan derinlikteki bir çukurun hemen gerisinde bulunuyor. Mahalle halkının talebi sonucu yaptıkları incelemeyi gazetemize aktaran Jeoloji Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Üyesi Kadir Günaydın, bölgede heyelan riskinin yüksek olduğuna dikkat çekti. Eyüp Karadolap Mahallesi'nde bulunan taşocakları 1994 yılında, yerleşim alanlarının giderek yakınlaşması tehlikesi nedeniyle kapatıldı. Ancak zamanında buralarda meydana gelen patlamaların zeminde oluşturduğu etkiler risk oluşturmaya devam ediyor. Mahallede, yine ocaklar nedeniyle oluşan yaklaşık 100 metre derinliğindeki çukurun etrafındaki yapılaşmalar ise en tehlikeli durumda olanlar. Buna rağmen, çukurun birkaç metre gerisinde Süleymanoğlu İnşaat adlı bir firma tarafından inşa edilen S.S. Gönül Yapı Kooperatifi binalarına Eyüp Belediyesi'nin nasıl izin verdiği tartışma konusu.

Erozyona uğruyor "Taşocağı nedeniyle açılmış olan bu çukur doğal aşınma ile sürekli küçük küçük erozyona uğruyor" diyen Jeoloji Mühendisi Kadir Günaydın, tehlikenin bir süre sonra binaya gelip dayanacağının altını çiziyor ve şu uyarıda bulunuyor: "Çukura dışarıdan moloz getirip dökmeye başlamışlar. Dökülen moloz, kendisi aşağıya akarken orayı da aşındırıyor, doğal erozyonu daha da hızlandırıyor. Zaten yüzeyde de 5-6 santimetreye varan genişlikte çatlaklar oluşmuş. Henüz altındaki kayaya işlememiş olsa da zamanla o da olacaktır. Daha fazla yük bindiğinde alttaki zemini de etkileyecektir. Belediye, zamanında buranın zemin analizini Anadolu Yapı Denetim adlı daha önce de büyükşehir belediyesine danışmanlık yapan kişilerin kurduğu bir şirkete yaptırmış. Bu raporda da birinci derece riskli heyelan alanları belirlenmiş. Nasıl olduysa izin alarak başlanılan inşaatların bir an önce durdurulması gerekiyor."

İzin tabelası detaydır! Konu ile ilgili sorularımızı yanıtlayan Eyüp Belediyesi İmardan Sorumlu Başkan Yardımcısı Ahmet Malatyalı, inşaatın ruhsatı verilmişse herhangi bir sorun olamayacağını iddia ederek şöyle konuştu: "Bir binanın yapılabilmesi için ilk başta ruhsat gerekir. Ruhsatı almışlar. Ayrıca o bölgede 4-5 kooperatif daha var. Ruhsat aldıklarına göre de zemin etüdlerinde, jeolojik araştırmalarda bir problem görülmemiş demektir." Kendilerinin konu ile ilgili herhangi bir şikâyetten haberleri olmadığını öne süren Malatyalı, 3 bloğu tamamlanmış bir inşaatın izin tabelası olmamasını ise "İzin talebası bir detaydır. Zabıta ekipleri ona bakar" şeklinde açıkladı. Kooperatif inşaatının tek tabelası ise bir başka tartışma konusu. Hemen önünde çukur nedeniyle çatlaklar bulunan blokların arkasındaki tabelada şöyle yazıyor: "Sağlam yapı...Güvenli hayat, Mutlu gelecek. Sitemiz depreme dayanıklı yapılmaktadır". İstanbul'da bir deprem olmasa bile her an heyelan nedeniyle yıkılabileceği gözle görünürken, inşaat tabelasına böyle bir slogan yazılması halkla alay edildiği izlenimini uyandırıyor. Yine Eyüp Belediye Başkanı Ahmet Genç'in imzası ile ilçenin çeşitli yerlerine asılan pankartlar da çok anlamlı: "Değerli Eyüplüler. Depreme hazır olalım. Lütfen binalarınızı güçlendiriniz."


Resmi izin nerede? Bölgeyi, Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi adına inceleyen Şube Yönetim Kurulu Üyesi Serpil Özuğurlu, inşaatta herhangi bir resmi izin tabelası olmamasına dikkat çekerek şunları söyledi: "Bizim gördüğümüz hiçbir resmi tabela yok. İzin numaraları yok. Sorumluları belirten bir yazı yok. İnşaat kısmen bitmiş; önü uçurum. Zaten yapıldığı yer de dolgu. Bir yetkili ile görüşemedik. Ayrıca okulun (Cumhuriyet İlköğretim Okulu) bahçesini yıkmışlar. Okulun pembe boyalı duvarı geliyor ve bir yerden sonra ve yeni bir duvar yapılıp sıvandığını görüyorsunuz. Okulun bahçesine doğru çekilmiş olan binanın yeri değiştirilmiş olarak görünüyor. Diğer binalar ile bir sırada değil. Yapılanların kaçak olup olmadığının anlaşılması için ise resmi belgelerin incelenmesi gerekiyor."


Bölgenin geneli tehlikede

Kadir Günaydın (Jeoloji Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Üyesi): Binaların olduğu kayalık bölgenin 15-20 metreye kadar giden üst sevyelerinde kırık ve çatlaklı bir sınır var. Bu geçmişte de çatlaklı bir özellik kazanmış. Kaya olmaktan çıkmış ve aslında "zayıf kaya" dediğimiz bir hale gelmiş. Binalar bu kesimin üzerine yapılmış ve hâlâ da yapılıyor. Özellikle bu çukuru düşündüğümüzde risk daha da artıyor. Ayrıca taşocağının faaliyette olduğu zaman patlayıcılarla çalışılmış olmasının zeminde yarattığı bir tahrip söz konusu. Kullanılan her patlayıcının anlattığımız kırıklı, çatlaklı kesimin tahribini arttırıcı etkisi olmuştur. Zaman içinde binalar oturulamaz hale gelecek. Göz göre göre müdahale edilmemesi ya da izin verilmesi, inanılmaz bir vurdumduymazlık ve sorumsuzluktur. Diğer alanlar şu an için riskli gözükmese de daha detaylı inceleme gerekiyor. Acil olan ise çukur kenarındaki binalardır.


MAHALLE HALKI TEPKİLİ Karadolap Mahallesi halkı, bir süredir inşaatların durudurulması için mücadele ediyor. Geçtiğimiz mayıs ayının sonunda topladıkları 600'ü aşkın imzayı kaymakamlığa veren ve inşaatların durdurulmasını isteyen halka, 1997 yılında Eyüp Belediye Başkanı Ahmet Genç, Eyüp Kaymakamı Ayhan Bayhan, Gecekondu Mesken Müdür Mikail Aslan, Eyüp İlçe Milli Eğitim Müdürü, Cumhuriyet İlköğretim Okulu Müdür Muavini ve halktan yaklaşık 2000 kişinin huzurunda, söz konusu bölgenin sağlık ocağı, muhtarlık, kreş, sosyal tesis ve yeşil alan olarak tahsis edileceği sözü verilmiş. Kaymakamlığa verilen dilekçede, yapılan inşaatların Müftülük çalışanlarına ait kooperatif inşaatı olduğu iddia ediliyor. Bu hafta şikâyet dilekçelerinin değerlendirilmesini bekleyen mahalleliler, sonucun olumsuz olması durumunda basına açıklama yapacaklarını dile getiriyorlar.

Evrensel'i Takip Et