27 Haziran 2003 21:00

Lara Tekstil'de birliği sağladık

Merhaba, biz Lara Tekstil işçileri olarak yaşadıklarımızı sizlerle paylaşmak istedik. Fabrikada 6 kişi Evrensel okuyoruz. Belki fabrikanın içerisinde bizden başkaları da vardır. Bilemiyoruz, çünkü fabrika değişiminden dolayı ortamı yeni yeni tanıyoruz. Lara Tekstil, Çiğli Atatürk Organize Sanayi Bölgesi'nde yıllardır üretim yapmaktaydı. Firmanın içinde ayrı olarak Turko ve Aral Tekstil de bulunmaktaydı. İki sene içerisinde Turko'dan Aral'a oradan Lara'ya zorla geçiş yaptırdılar. Kabul etmeyenlerin çıkışını verdiler. Tüm bu yaşadıklarımızı Emeğin Partisi Çiğli İlçe Örgütü biliyormuş gibi fabrikanın önünde bizi her konuda bilgilendiren bildiriler dağıtıyordu. Birkaç kere bildiri dağıtanlara saldırdılar. Onlarsa yılmadan geldiler. Üç kez düzenledikleri pikniklere davet ettiler. 20 kişi kadar katıldık. Gördük ki oraya gelen işçilerle bizler aynı sorunları yaşıyoruz. Biz de fabrikadaki arkadaşlarla bir araya gelip bunları tartışmaya başladık. Patronlar tüm bunlardan rahatsız olmaya başladı. Organize'deki fabrikayı Gaziemir Sarnıç'ta bulunan 2. Lara'ya taşıdılar. Dikim atelyesine ait makineler, kesim çalışanları, Lara'ya ait olan Sera Tekstil (boyama bölümü), ütü, poşet bölümü ve dikim işçilerini Gaziemir'e götürdüler ve iki vardiya yaptılar. Gaziemir'deki fabrikada çalışan işçilerden çoğu göçmendi. Organize'den gelenlerle aralarında bir ayrılık oluştu. Ustalarla patron bunu bilinçli olarak kışkırtıyordu. Çiğli, Menemen, Bayraklı'dan gelen arkadaşlar Gaziemir'e gidebilmek için çok erken kalkıyor, duraklara çıkıyor servisler ise gördüğü halde almıyordu. Biz bu sorunlarımızı ustalara ilettik. Parton bunlarla ilgili toplantı yaptı. "Burada hiç bir makineciye zam yapılmayacak, hiçbir ayrıcalık tanınmayacak, kıdem tazminatı falan beklemeyin" diyerek bizlere ağza alınmayacak küfürler savurmaya başladı. "İstemeyen istifasını yazar çeker-gider" diye tehdit etti. Bunun üzerine arkadaşlarla bir araya gelip yaşananları tartıştık. "Kesinlikle buradan ayrılmayacağız, diğer insanlarla diyalog kuracağız" dedik. Sonra yoğun mesailer başladı. Mesai ücretleri ödenmiyordu. İş yoğunluğundan bir arkadaş bayıldı. Götürüp aşağıda dövmüşler. Bunu duyunca birkaç arkadaşla işi durdurduk. Patron geldi bize tehditler savurdu gitti. Orada bulunan, Gaziemir çevresinden gelen göçmen dediğimiz arkadaşlar da tüm bu olanları izliyordu. Maaş zammı geldi ve usta bize istenilen sayı verilmediği için mesai ücretlerinin ödenmeyeceğini söyledi. Arkadaşlar işten ayrılmaya başladı. Patron tekrar bantlarla ayrı ayrı toplantı yapıp "Sorunlarınızı anlatın", "İşten ayrılmayın mesailer ödenecek" dedi. Aradan 3 ay geçti mesailer yine ödenmedi. Birgün Organize'den ve Gaziemir'den gelen işçiler olarak 4 saat boyunca işi durdurduk. İşçiler arasındaki ayrılık kalkmıştı. Mesai ücretlerimizin ödeneceği sözü verildi. Bizde bu birlikten dolayı büyük moral oluştu. Kendi taleplerimiz ve tüm dünya işçileriyle birlikte olmak, gücümüzü birleştirmek için gazetemiz Evrensel'den besleniyoruz ve istedik ki düşüncelerimizi tüm işçilerle ve gazetemizle paylaşalım. Hepimize başarılar.

Evrensel'i Takip Et