27 Mart 2003 22:00
6. Filo'yu unutmayın!
GÜNÜN YAZILARI
Dolmabahçe 35 yıl sonra yine, ABD protestosuna ve anti emperyalist gösteriye evsahipliği yaptı. Irak'ta Savaşa Hayır Koordinasyonu ile KESK, DİSK, TTB, TMMOB'un çağrısıyla yapılan eyleme katılan emekçiler yoğun polis önlemi altında Taksim, Fındıklı ve Beşiktaş'tan "Kahrolsun ABD işbirlikçi AKP", "Susma haykır savaşı durdur", "Emperyalistler, işbirlikçiler 6. Filo'yu unutmayın", "Savaş bütçesine hayır", "Irak halkı yalnız değildir" , "Savaşa karşı genel grev genel direniş" sloganlarıyla Dolmabahçe'ye yürüdüler.
En kitlesel yürüyüş kolu olan Taksim'de, KESK, Türk-İş ve DİSK'e bağlı sendikalar, Irak'ta Savaşa Hayır Koordinasyonu, Emek Barış Demokasi Bloğu pankartı arkasında EMEP, DEHAP, SDP ile ÖDP, TKP, ESP ve kitle örgütleri AKM önünde saat 12.00'da toplandılar ve buradan sloganlarla yürüyüşe geçtiler. Yürüyüş boyunca camlara çıkanlar alkışlarla, arabalarıyla geçenler ise kornalarıyla destek verdiler. KESK Genel Başkanı Sami Evren, TKP Genel Başkanı Aydemir Güler ve EMEP Genel Başkanı Levent Tüzel ön sırada yürüdü. DİSK Başkanı Süleyman Çelebi ise yürüyüşe Fındıklı kolundan katıldı.
Vizite eylemi yaparak alana gelen ve en kitlesel kortej olan Eğitim-Sen'liler, üzerinde "Savaşa hayır", "Savaşa değil eğitime bütçe" yazılı döviz taşıdılar. ESM kortejinde ise, "Tekel halkındır satılamaz", "Çıktı tezkere Tayyip gitsin askere" ve "Savaşı durdurmadan bağımsızlık söz konusu değildir" dövizleri yer aldı. BEDAŞ'ta çalışan az sayıda taşeron işçi ise Enerji Yapı Yol-Sen pankartı arkasında yürüdü. SES, Tüm Bel-Sen ve Haber-Sen de savaş karşıtı slogan ve dövizlerle KESK kortejindeydiler.
İşçi sendikalarından ise, TÜMTİS, Belediye-İş İstanbul şubeleri ve Genel-İş Sendikası bu kortejde yer aldı.
Fındıklı kolundan ise, Genel-İş ve Nakliyat-İş sendikaları ile TEKSİF Bakırköy Şubesi üyesi Sümerbank işçileri alkışlar ve sloganlarla yürüdüler.
Dolmabahçe'de bir araya gelen emekçilere seslenen Sami Evren, "Bizim için bugün tek şerefli sözcük var: Barış" diyerek, savaşı savunanların "ulusal çıkar" adı altında kendi çıkarlarını savunduklarını belirtti. Evren, sermaye lobisi ile savaş lobisinin dayanışma içinde olduğunu söyledi.
Susmak ortak olmaktır DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, 1969'da ABD'nin 6. Filo'su Dolmabahçe'ye geldiğinde Türkiye halkının ayaklandığını ve devrimci gençliğin askerleri denize döktüğünü hatırlatarak, emperyalizme karşı mücadelenin bugün daha çok önem kazandığını söyledi. O günleri unutmadıklarını belirten Çelebi, "ABD yine Irak halkını katlediyor. Susmak katliama ortak olmak demektir. ABD'ye hak ettiği ders mutlaka verilmeli. Savaşı halk durdurabilir" dedi.
Denizlerin yolu "Burada olmakla, 69'daki aynı heyecanı duyorum" diyen 68 Gençlik Hareketi'nin önderlerinden Bozkurt Nuhoğlu, demokrasi, bağımsızlık, özgürlük için emperyalizme karşı bir savunma hattının oluşturulmasının önemine değindi. Nuhoğlu, Denizlerin cellatlarının adlarının bile okunmadığını, Denizlerin ise birer yıldız gibi geleceği aydınlattıklarını söyledi. Yine 68'in önderlerinden Mustafa Yalçıner ise, halkın ve gençliğin emperyalistleri ve işbirlikçilerini 35 yıl önce denize döktüğünü belirterek, emperyalizme karşı halkların birlik olmak zorunda olduklarını söyledi. Türkiye emekçilerinin tüm haklarının ellerinden alınmak istendiğini belirten Yalçıner, Denizlerin yolunu tutmaktan başka çare olmadığını kaydetti. Yalçıner, kitleyle birlikte Deniz Gezmiş'in andını okuyarak konuşmasını noktaladı.
İstanbul'da işbırakma eylemi İstanbul'da katılım sınırlı olmakla birlikte, çeşitli işkollarında işbırakma eylemi gerçekleştirildi. SES Aksaray Şubesi, savaşı ve 2003 bütçesini protesto etmek için, Çapa Tıp Fakültesi'nde iki saatlik işbırakma eylemi gerçekleştirdi. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nde ise basın açıklaması yapan SES Aksaray Şubesi üyeleri, attıkları sloganlar ve taşıdıkları dövizlerle, savaşın durdurulmasını ve bütçeden emekçiye daha fazla pay ayrılmasını istediler. Sağlık emekçilerine hastalar da destek verdi.
SES Şişli Şubesi üyesi Şişli Etfal Hastanesi çalışanları da iki saat işbıraktılar. Bir süre oturma eylemi yapan sağlık emekçilerinin bir kısmı Dolmabahçe'deki eyleme katıldı. Lepra Hastanesi'nde ise tam gün işbırakıldı. Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'nde ise, eyleme yüzde 50 oranında katılım sağlandı. Anadolu Yakası'nda bulunan hastanelerde de işbırakma eylemine katılım yüzde 50 civarında oldu.
Vizite eylemi yapan eğitim emekçileri, İstanbul'un her bölgesinde işbıraktılar. Özellikle Eğitim-Sen 1, 2, 3, 4 ve 5 No'lu şubeler eyleme kitlesel katıldılar.
ESM ise; Cibali TEKEL, Zeytinburnu, Çağlayan ve Avcılar BEDAŞ'ta işbıraktı. BEDAŞ Genel Merkezi'nde ise çalışmalar yavaşlatıldı.
BES 3 No'lu Şube üyesi Bostancı Emekli Sandığı ve SSK Kadıköy çalışanları da işbıraktılar.
Gazeteciler 'hayır' dedi Savaşa ve savaş bütçesine karşı işbırakma eylemi Doğan Medya Center'da da gerçekleştirildi. Eyleme, Radikal gazetesi çalışanlarının büyük bir çoğunluğu ile Milliyet, Posta ve Finansal Forum gazetesinden basın emekçileri katıldı. Savaş karşıtlarının Dolmabahçe'de toplanacağı saat olan 13.00'da, DMC bahçesinde toplanan ve sayıları 50'yi bulan basın çalışanı, çimenlerin üzerine kendi bedenleriyle 'HAYIR' diye yazdı.
Al sana çiçek!
İzlenim: Aydın Çubukçu Irak'ta esir düşen Amerikan askerlerine, bir Iraklı subay "Burada halk sana çiçek verecek demişlerdi, şimdi sana ne verdiler?" diye soruyordu. Zavallı Amerikalı yoksul, kendisini bu yabancı topraklara göndermiş olan emperyalistlerin sülalesini saymakla meşgul olduğu için bu soruya cevap veremedi. Bundan 35 yıl önce, 6. Filo'nun erleri, çiçeklerle karşılanacağı bir ülkeye geldiklerini sandıkları bir anda, onbinlerce üniversiteli gencin şiddetli protestosu ile karşılaşmış, çıkmaya çalıştıkları Dolmabahçe rıhtımından, İstanbul Boğazı'nın soğuk sularına gömülmüşlerdi. Onlara çiçeklerle karşılanacaklarını kim söylemişti? Neye güvenerek, İstanbul'a çıkmaya cesaret ediyorlardı? Girdikleri yerin, güvenli ve sıcak bir yuva gibi olacağına nasıl inandırılmışlardı? Bugün de, Amerikalı askerler, Irak halkının kendilerini bir kurtarıcı gibi kucaklayacağına inandırılmış olarak bu uzak ülkeye uğurlandılar. "Irak'a özgürlük ve demokrasi" getireceklerine göre, herhalde Irak halkı da onları çiçeklerle karşılayacaktı! Amerika, girdiği her ülkeyi bir genelevler mahallesine ve işportacı çarşısına, dinlenebileceği, eğlenebileceği, alışveriş yapabileceği limanlar gibi görmeye alışmıştı. Vietnam'ı işgal etmeye, halkını yok etmeye çalışırken, komşu ülkelerin tümünü, işbirlikçilerinin elinde bulunan bütün ülkeleri kendi kirli üslerine çeviriyordu. Yüzbinlerce askeri, yağlı müşteriler gibi görecek bir satıcı takımının dışında, hiçbir ulus, yabancı askerlerin kendi topraklarında at oynatmasından sevinç ve övünç duyamaz. 6. Filo'nun askerlerini sulara gömenler, halkın büyük çoğunluğunun duygularını ve özlemlerini temsil ediyorlardı. Ve dünyada ilk kez, bir Amerikan filosu, "dinlenmek ve eğlenmek" için çıkmaya çalıştığı bir rıhtımda, halkın birikmiş öfkesinin hışmına uğruyordu. Dün İstanbul'da Dolmabahçe rıhtımında yapılan büyük miting, devrimci gençliğin bu şanlı anısını canlı tutan binlerce insanı, işçileri, emekçileri ve öğrencileri bir araya getirdi. Ama bu yalnızca geçmiş yıllarda kalan bir anıyı canlandırmak için yapılmış bir eylem değildi. Amerika, yine topraklarımızdayken ve komşu halkı yok etmeye çalışırken yapıldı bu eylem. Deniz ve arkadaşları, yine Dolmabahçe rıhtımındaydı ve Amerika'ya, yıllar öncesi verilen cevabın, şimdi Irak halkı tarafından aynen verilmesini desteklemek, emperyalizmin vahşi saldırganlığını durdurmak için haykırıyorlardı: "Çiçek mi istemiştin, nah sana çiçek! Yüreğimizin ta derinlerinden gelen bir mermiden başka alacağınız yoktur!"
NOTLAR... NOTLAR... NOTLAR... Dolmabahçe'ye gelindiğinde Özgür-Der üyeleri cola şişesi içinde bulunan kanı Irak'ta bombardımanlar nedeniyle ölenleri temsilen yere döktüler. "ABD'yi güçlendirme, cola içme, kan dökme" sloganını atan kitle daha sonra şişe ve sembolik dolarları yakarak ateşe verdiler.
Eylemde "Cinsi: Kaniş, Soyadı: Bush, No Aport Bush" yazılı bir döviz taşındı.
Üniversite öğrencileri "YÖK'süz bir dünya istiyoruz. Alacağız. Savaşsız bir dünya istiyoruz. Kuracağız", İÜ Emperyalist Savaşa Karşı Öğrenci Platformu ve Öğrenci Konseyleri pankartı ile yürüdüler. "Emperyalistler, işbirlikçiler 6. Filo'yu unutmayın" sloganı atan öğrenciler, Dolmabahçe'ye girerken Beyazıt Marşı'nı okudular.
SES üyeleri, cephede görevlendirilmelerini protesto etmek için "Savaşta yedek ordu olmayacağız" dövizleri taşıdılar.
Emek, Barış ve Demokrasi Bloğu 1000'e yakın kitlesi ile dikkat çekti. Bloğu oluşturan partilerin bayraklarının en önde taşındığı kortejden Türkçe ve Kürtçe sloganlar yükseldi. Kortej sık sık "Savaşa karşı Emek Barış Bloğu", "İşçiler greve öğrenciler boykota", "Savaşa karşı genel grev genel direniş", "Sermayenin imamı kaça sattın vatanı" sloganları atıldı.
Çevreciler de mitinge katıldılar. Greenpeace üyeleri ilginç kıyafetleri ile dikkat çekerken Sosyal, Ekolojik Dönüşüm ise "Sedyede, tabutta doğa istemiyoruz" pankartı açtılar.
Polisin yoğun önlem aldığı eylem sırasında, Dolmabahçe ve çevresindeki trafik tamamen durdu.
"Savaşın Şahinlerine Karşı Kartallar" yazılı pankart açan ve üzerlerinde Beşiktaş Kulübü forması olan bir grup genç de gösteriye katıldı.
Eyleme katılanlar, 35 yıl önce gerçekleştirilen 6. Filo eylemini saygı duruşunda bulunarak andı ve denize, üzerinde "Emperyalizme karşı savaşacağız" yazılı siyah çelenk attı.
Doğan İnce, Volkan Orpak ve Tevfik Alkan adlı kişilerin eylem sırasında gözaltına alındığı öğrenildi.
Susmak ortak olmaktır DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, 1969'da ABD'nin 6. Filo'su Dolmabahçe'ye geldiğinde Türkiye halkının ayaklandığını ve devrimci gençliğin askerleri denize döktüğünü hatırlatarak, emperyalizme karşı mücadelenin bugün daha çok önem kazandığını söyledi. O günleri unutmadıklarını belirten Çelebi, "ABD yine Irak halkını katlediyor. Susmak katliama ortak olmak demektir. ABD'ye hak ettiği ders mutlaka verilmeli. Savaşı halk durdurabilir" dedi.
Denizlerin yolu "Burada olmakla, 69'daki aynı heyecanı duyorum" diyen 68 Gençlik Hareketi'nin önderlerinden Bozkurt Nuhoğlu, demokrasi, bağımsızlık, özgürlük için emperyalizme karşı bir savunma hattının oluşturulmasının önemine değindi. Nuhoğlu, Denizlerin cellatlarının adlarının bile okunmadığını, Denizlerin ise birer yıldız gibi geleceği aydınlattıklarını söyledi. Yine 68'in önderlerinden Mustafa Yalçıner ise, halkın ve gençliğin emperyalistleri ve işbirlikçilerini 35 yıl önce denize döktüğünü belirterek, emperyalizme karşı halkların birlik olmak zorunda olduklarını söyledi. Türkiye emekçilerinin tüm haklarının ellerinden alınmak istendiğini belirten Yalçıner, Denizlerin yolunu tutmaktan başka çare olmadığını kaydetti. Yalçıner, kitleyle birlikte Deniz Gezmiş'in andını okuyarak konuşmasını noktaladı.
İstanbul'da işbırakma eylemi
Gazeteciler 'hayır' dedi Savaşa ve savaş bütçesine karşı işbırakma eylemi Doğan Medya Center'da da gerçekleştirildi. Eyleme, Radikal gazetesi çalışanlarının büyük bir çoğunluğu ile Milliyet, Posta ve Finansal Forum gazetesinden basın emekçileri katıldı. Savaş karşıtlarının Dolmabahçe'de toplanacağı saat olan 13.00'da, DMC bahçesinde toplanan ve sayıları 50'yi bulan basın çalışanı, çimenlerin üzerine kendi bedenleriyle 'HAYIR' diye yazdı.
Al sana çiçek!
İzlenim: Aydın Çubukçu Irak'ta esir düşen Amerikan askerlerine, bir Iraklı subay "Burada halk sana çiçek verecek demişlerdi, şimdi sana ne verdiler?" diye soruyordu. Zavallı Amerikalı yoksul, kendisini bu yabancı topraklara göndermiş olan emperyalistlerin sülalesini saymakla meşgul olduğu için bu soruya cevap veremedi. Bundan 35 yıl önce, 6. Filo'nun erleri, çiçeklerle karşılanacağı bir ülkeye geldiklerini sandıkları bir anda, onbinlerce üniversiteli gencin şiddetli protestosu ile karşılaşmış, çıkmaya çalıştıkları Dolmabahçe rıhtımından, İstanbul Boğazı'nın soğuk sularına gömülmüşlerdi. Onlara çiçeklerle karşılanacaklarını kim söylemişti? Neye güvenerek, İstanbul'a çıkmaya cesaret ediyorlardı? Girdikleri yerin, güvenli ve sıcak bir yuva gibi olacağına nasıl inandırılmışlardı? Bugün de, Amerikalı askerler, Irak halkının kendilerini bir kurtarıcı gibi kucaklayacağına inandırılmış olarak bu uzak ülkeye uğurlandılar. "Irak'a özgürlük ve demokrasi" getireceklerine göre, herhalde Irak halkı da onları çiçeklerle karşılayacaktı! Amerika, girdiği her ülkeyi bir genelevler mahallesine ve işportacı çarşısına, dinlenebileceği, eğlenebileceği, alışveriş yapabileceği limanlar gibi görmeye alışmıştı. Vietnam'ı işgal etmeye, halkını yok etmeye çalışırken, komşu ülkelerin tümünü, işbirlikçilerinin elinde bulunan bütün ülkeleri kendi kirli üslerine çeviriyordu. Yüzbinlerce askeri, yağlı müşteriler gibi görecek bir satıcı takımının dışında, hiçbir ulus, yabancı askerlerin kendi topraklarında at oynatmasından sevinç ve övünç duyamaz. 6. Filo'nun askerlerini sulara gömenler, halkın büyük çoğunluğunun duygularını ve özlemlerini temsil ediyorlardı. Ve dünyada ilk kez, bir Amerikan filosu, "dinlenmek ve eğlenmek" için çıkmaya çalıştığı bir rıhtımda, halkın birikmiş öfkesinin hışmına uğruyordu. Dün İstanbul'da Dolmabahçe rıhtımında yapılan büyük miting, devrimci gençliğin bu şanlı anısını canlı tutan binlerce insanı, işçileri, emekçileri ve öğrencileri bir araya getirdi. Ama bu yalnızca geçmiş yıllarda kalan bir anıyı canlandırmak için yapılmış bir eylem değildi. Amerika, yine topraklarımızdayken ve komşu halkı yok etmeye çalışırken yapıldı bu eylem. Deniz ve arkadaşları, yine Dolmabahçe rıhtımındaydı ve Amerika'ya, yıllar öncesi verilen cevabın, şimdi Irak halkı tarafından aynen verilmesini desteklemek, emperyalizmin vahşi saldırganlığını durdurmak için haykırıyorlardı: "Çiçek mi istemiştin, nah sana çiçek! Yüreğimizin ta derinlerinden gelen bir mermiden başka alacağınız yoktur!"
NOTLAR... NOTLAR... NOTLAR...
Evrensel'i Takip Et