25 Şubat 2003 22:00

Çok yaşa tiyatro!

Hep aynı soruyu soruyoruz: Tiyatro hâlâ zamana uygunluk gösteriyor mu? İki bin yıl süresince tiyatro dünyaya ayna tutup bizlerin bu dünyadaki yerimizi açıkladı. Trajedi yaşamı kadere bağımlı olarak tanımladı, komedi de epey sıklıkla benzerini yaptı. Biz insanlar, rüzgârlarda savruluruz, yaşamsal yanlışlar yaparız, koşullarımıza karşı çıkarız, güce sarılırız ve zayıfız. Hileciyiz, safız, bilgisizliğimiz içinde mutluyuz, Tanrı'dan bıkmışız. Günümüzde yaşamın, tiyatronun geleneksel etkisinin ötesine geçtiğinin, öyküler anlatmanın artık olanaksız olduğunun konuşulduğunu duyuyorum. Tiyatronun yerini değişik türde yazılar ve diyalogsuz önermeler aldı. Drama yok. Ufkumuzda yeni bir insan tipi görülmeye başlıyor: Klonlanabilen, planlara ve saçma isteklere göre gen yapısı değiştirilebilen canlılar. Bu yeni, kusursuz canlıların, anladığımıza göre tiyatroya gereksinimi yok. Onların, tiyatroyu yaratan ve onu sürükleyen çatışmaları anlamaları olanaksız. Fakat biz geleceği bilmiyoruz. Güzel ve kusursuz olmayan bu günümüzü, akılcı olmayan düşlerimizi ve sonuçsuz kalan çabalarımızı o belirsiz gelecekten korumak için, kimin verdiğini bilmediğimiz enerjimizi ve yeteneklerimizi kullanmak bizim elimizdedir. Bunu yapmanın birçok yolu vardır. Tiyatro saf olmayan bir sanattır ve onun yaşamsal gücü bunda yatar. Yoluna çıkan her şeyi, töreleri umursamadan kullanır. Kendi ilkelerine ihanetlerinin sonu gelmez. Doğal olarak, zamanın modalarına karşı bağışıklığı yoktur, kendisi dışındaki iletişim alanlarındaki imgelerden, kimileyin yavaş yavaş, kimileyin de hızlı olarak yararlanır. Kekeler ve sonra sessiz kalır. Savurgandır, bayağıdır, baştan savar, yeni öyküler yaratırken ne olursa olsun, eskileri yıkar. Ben, ne olduğumuzu, ne olmadığımızı ve ne olmamız gerektiğini birbirimize göstermek gereksinimi duyduğumuz sürece, tiyatronun, kendi kendini yaşamla dolduracağından eminim. Çok yaşa tiyatro! Tiyatro, insanlığın, tekerleğin icadı ve ateşin evcilleştirilmesi kadar önemli bir buluşudur.

(Türkçesi: Sevim Gündüz)


TANKRED DORST Tankred Dorst, 12 Aralık 1925'te Oberlind'in Turingen kasabasında doğdu. Bamberg ve Münih'te Alman edebiyatı, sanat tarihi ve tiyatro okudu. 1953 yılında, besteci Wilhelm Killmayer ile birlikte, bir öğrenci kukla tiyatrosu olan Das Kleine Spiel'i kurdu, oyunlarını da kendisi yazdı. İlk oyunları 1960 yılında sahnelendi. 1973 yılında Avustralya ve Yeni Zelanda'daki üniversitelerde konuk profesör olarak bulundu. Dorst Münih'te yaşamakta ve orada çalışmaktadır.

Evrensel'i Takip Et