19 Ocak 2003 22:00

'Panik'i hafife almayın

Osmangazi Üniversitesi (OGÜ) Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Öğretim üyesi Doç. Dr. Gökay Aksaray, Eskişehir Eczacılar Odası tarafından düzenlenen panelde, "panik bozukluğu"nun ruhsal bir rahatsızlık olduğunu söyledi. Büyükşehir Belediyesi Kültür Merkezi'nde düzenlenen panelde konuşan Aksaray, panik bozukluğunun kendiliğinden ve ani olarak başlayan panik ataklarla karakterize bir ruhsal hastalık olduğunu vurgulayarak, panik atak sırasında genellikle hastaların çarpıntı, terleme, titreme, nefes darlığı, göğüste sıkıntı hissi, bulantı veya karın ağrısı, baş dönmesi yakınmalarının yanı sıra ölmek üzere oldukları, çıldıracakları veya bayılacakları korkusuna kapıldıklarını dile getirdi.

10 dakika sürüyor Atakların genellikle 10 dakika sürdüğünü de kaydeden Aksaray, panik bozuklukta hastanın yeni bir atak geleceği korkusu içinde yaşadığını, kişinin ilk panik geçirdiği ortama bir daha girmemeye çalıştığını ifade etti. Hastanın böylesi ortamlarda yeni atakların oluşmasına neden olabileceğini söyleyen Aksaray, hastaların "Sokağa çıktığımda ya panik gelirse, ya bayılır kalırsam", "Kontrolümü kaybedersem", "Otobüste rahatsızlanırsam ne yaparım" gibi düşünceler sonunda yalnız başına sokağa çıkmamaya ve yardım gelemeyeceğini düşündüğü otobüs, süpermarket gibi ortamlara girmemeye başlayacağını dile getirdi. Aksaray; "Bazı hastalarda panik atak geceleri gelir ve kişiyi uykudan uyandırır. Kişi adeta uykuya dalmaktan korkar hale gelir. Zamanla uyku düzeni bozulur. Panik atak, stres altındaki bireylerde daha çok görülür. Yakın birisinin hastalığı ya da kaybı, boşanma, ekonomik sorunlar gibi durumlar panik atağın başlamasında etkili olabilmektedir. Kafeinli içeçeceklerin aşırı tüketilmesi panik atakların başlamasını tetikleyebilir. Ancak panik atak çoğunlukla beklemeksizin gelir" diye konuştu.

Tedavi edilebilir Panik bozukluğunun yaşam boyu görülme oranının yüzde 1.5-2 olduğunu belirten Doç. Gökay Aksaray, her 50 kişiden birinin yaşamının bir döneminde panik bozukluğu geçirebileceğini kaydederek, panik bozukluğunun kadınlarda erkeklere oranla 2-3 kat daha fazla görüldüğünü, hastalığın ortalama başlangıç yaşının ise 20'li yıllar olduğunu söyledi. Doç. Gökay Aksaray, bir kişide panik bozukluğu olduğunu söylemeden önce, yakınmalara neden olabilecek bedensel bir hastalığın olup olmadığının araşatırılması gerektiğini de belirterek , panik bozukluğunun tedavi edilebilir bir hastalık olduğunu, erken müdahale ile hastalığın ileri aşamalara gelmesinin önlenebileceğini sözlerine ekledi.

Evrensel'i Takip Et