5 Ocak 2003 22:00
Ekonomik koşullar ağırlaştıkça sokaklarda çalışan ve yaşayan çocuk sayısı artıyor. Adana'da yaklaşık 1000 civarında çocuk sokaklarda çalışıyor. Bu çoçuklar yıllar önce daha iyi bir yaşam için Diyarbakır, Urfa ve Mardin'den gelen ailelerin. On yaş üstü çocuklar çöplerden topladıkları kâğıt, poşet, pet şişe vb. şeyleri satarak aile bütçelerine katkıda bulunuyor. 5-10 yaş grubu ise peçete ve simit satarak para kazanıyorlar. Sokaklarda çalışan veya yaşayan çocukların büyük çoğunluğunda Hepatip-B çeşitli karaciğer ve deri hastalığı bulunuyor.
Şiddet çözmüyor 1990'larda Latin Amerika'da sokak çocukları baskılardan dolayı sokaklarda birlikte dolaşmaya başlarlar. Girdikleri her yeri talan eden sokak çocukları esnaflar ve köylüler tarafından görüldükleri yerlerde kurşunlanırlar. Geçtiğimiz yıllarda ise İstanbul'da tinerci sokak çocukları bir anaokulu öğretmenini sokakta öldürdüler. Olayın hemen arkasından bir sürek avı başladı. Tinerci sokak çocukları görüldüğü yerlerde polisler tafından dövülerek gözatına alınmaya başlandı. Her iki olayın ortak tarafı ise çevreye zarar veren çocukların sorunlarını şiddetle çözmek. Sokaklarda yaşayan ve çalışan çocukların sayısı yaşadıkları bütün olumsuzluklara rağmen artıyor. Sokakla çocukların para kazandıkları mekânlar olmanın dışında rahat hareket ettikleri yer olma özelliğinde de taşıyor.
Temel sorun ekonomik Adana'da ise sokak çocuklarınını resmi anlamda varlığını 1998 yılında bir reabilitasyon merkezi açarak kabul etti. '98 Adana depreminde zarar gören bina kulanılmaz hale geldi. Şimdi Yüreğir merkez ilçede bir Çocuk ve Gençlik Merkezi ve Sokak Çocukları derneği bulunuyor. Çocuk ve Gençlik Merkezi'nde çocuklara öğle yemeği, banyo ve çeşitli kurslar veriliyor ancak hem yetersiz hem de sorunu çözmüyor. Sokak Çocukları Derneği Müdürü Necati Caymaz, Ülkenin yüzde 70'inin ekonomik sıkıntı içinde olması sokakta çalışan ve yaşayan çocukların sayısını artırdığına dikkat çekti. Sokaklarda çalışan çocukların büyük bir çoğunluğunun çöplerden topladıkları kâğıt vb. şeyleri satarak para kazandıkları dile getiren Caymaz, "Bu çocukların büyük çoğunluğu kırsal kesimden gelen ailerin çocukları. Baba vasıfsız işçi anne ise Kürtçe dışında başka bir dil bilmiyor. Bütün bunların üstünü eğitimsizlik ve bilgisizlik eklenince çocuklar aile için bir sermayeye dönüşüyor. Aileler çocukların getirdiği para ile yaşamını yürütmeye çalışıyor" dedi. Dernekte çocuklara öğlen yemeği verildiğini ve giysi yardımları yapıldığını aktaran Caymaz, okul döneminde olan 100 çocuğun eğitim masraflarını üstlendiklerini anlatıyor. Gönüllü doktorlarla zaman zaman sokata tarama yaptıklarını, cumartesi günleri ise gönüllü öğretmenlerin çocuklara ders verdiğini anlatan Caymaz, "çocuklara olanaklar doğrultusunda yardımcı oluyoruz ancak sokakta çalışan çocukların problemini çözmeye yetmiyor" diyerek, yetkililerin soruna ciddi bir programla eğilmesini istiyor.
Çocukları toplumun bireyi yapmalıyız Sokak çocuklarının sorununun, midelerine günde bir öğün sıcak çorbanın girmesi veya birkaç çocuğa giyim ve eğitim yardım olmadığına dikkat çeken Adana Sokak Çocukları Derneği Başkanı Prof. Dr. Fazilet Aksu da, meselenin bu çocukları toplumun bireyi haline getirmek ve üretime katılmasını sağlamak olduğunun altını çizdi. "Sokak Çocukları" olgusunda sadece çocukların değil aynı zamanda ailenin rehabilite edilmesi gerektiğini vurgulayan Aksu, sorunun temel kaynağının ekenomik olduğunu belirtti. Sosyal Hizmetler Kurumu, Bediyeler ve Valiliğin sokak çocukları ile ilgili ortak çalışması gerektiğini ifade eden Aksu, ortak çalışma sorunu daha hızlı ve kalıcı çözüm üretebileceğini dile getirdi. Ayrıca sokak çocukları ile ilgili birçok yasa olduğunu hatırlatan Aksu, "Yetkililer gereğini yapmalılar" dedi. İki yıldan bu yana suça karışmış bağımlı çocuklar için bir rehabilitasyon merkezi projesi için uğraştıklarını söyleyen Aksu, yakın bir tarihte projenin gerçekleşmesini beklediğini belirtti. Uzun bir süredir bir Eğitim Köy Projesi hazırladıklarını aktaran Aksu, kent konseyinin gündemine alındığını ifade etti.
Şiddet çözmüyor 1990'larda Latin Amerika'da sokak çocukları baskılardan dolayı sokaklarda birlikte dolaşmaya başlarlar. Girdikleri her yeri talan eden sokak çocukları esnaflar ve köylüler tarafından görüldükleri yerlerde kurşunlanırlar. Geçtiğimiz yıllarda ise İstanbul'da tinerci sokak çocukları bir anaokulu öğretmenini sokakta öldürdüler. Olayın hemen arkasından bir sürek avı başladı. Tinerci sokak çocukları görüldüğü yerlerde polisler tafından dövülerek gözatına alınmaya başlandı. Her iki olayın ortak tarafı ise çevreye zarar veren çocukların sorunlarını şiddetle çözmek. Sokaklarda yaşayan ve çalışan çocukların sayısı yaşadıkları bütün olumsuzluklara rağmen artıyor. Sokakla çocukların para kazandıkları mekânlar olmanın dışında rahat hareket ettikleri yer olma özelliğinde de taşıyor.
Temel sorun ekonomik Adana'da ise sokak çocuklarınını resmi anlamda varlığını 1998 yılında bir reabilitasyon merkezi açarak kabul etti. '98 Adana depreminde zarar gören bina kulanılmaz hale geldi. Şimdi Yüreğir merkez ilçede bir Çocuk ve Gençlik Merkezi ve Sokak Çocukları derneği bulunuyor. Çocuk ve Gençlik Merkezi'nde çocuklara öğle yemeği, banyo ve çeşitli kurslar veriliyor ancak hem yetersiz hem de sorunu çözmüyor. Sokak Çocukları Derneği Müdürü Necati Caymaz, Ülkenin yüzde 70'inin ekonomik sıkıntı içinde olması sokakta çalışan ve yaşayan çocukların sayısını artırdığına dikkat çekti. Sokaklarda çalışan çocukların büyük bir çoğunluğunun çöplerden topladıkları kâğıt vb. şeyleri satarak para kazandıkları dile getiren Caymaz, "Bu çocukların büyük çoğunluğu kırsal kesimden gelen ailerin çocukları. Baba vasıfsız işçi anne ise Kürtçe dışında başka bir dil bilmiyor. Bütün bunların üstünü eğitimsizlik ve bilgisizlik eklenince çocuklar aile için bir sermayeye dönüşüyor. Aileler çocukların getirdiği para ile yaşamını yürütmeye çalışıyor" dedi. Dernekte çocuklara öğlen yemeği verildiğini ve giysi yardımları yapıldığını aktaran Caymaz, okul döneminde olan 100 çocuğun eğitim masraflarını üstlendiklerini anlatıyor. Gönüllü doktorlarla zaman zaman sokata tarama yaptıklarını, cumartesi günleri ise gönüllü öğretmenlerin çocuklara ders verdiğini anlatan Caymaz, "çocuklara olanaklar doğrultusunda yardımcı oluyoruz ancak sokakta çalışan çocukların problemini çözmeye yetmiyor" diyerek, yetkililerin soruna ciddi bir programla eğilmesini istiyor.
Çocukları toplumun bireyi yapmalıyız Sokak çocuklarının sorununun, midelerine günde bir öğün sıcak çorbanın girmesi veya birkaç çocuğa giyim ve eğitim yardım olmadığına dikkat çeken Adana Sokak Çocukları Derneği Başkanı Prof. Dr. Fazilet Aksu da, meselenin bu çocukları toplumun bireyi haline getirmek ve üretime katılmasını sağlamak olduğunun altını çizdi. "Sokak Çocukları" olgusunda sadece çocukların değil aynı zamanda ailenin rehabilite edilmesi gerektiğini vurgulayan Aksu, sorunun temel kaynağının ekenomik olduğunu belirtti. Sosyal Hizmetler Kurumu, Bediyeler ve Valiliğin sokak çocukları ile ilgili ortak çalışması gerektiğini ifade eden Aksu, ortak çalışma sorunu daha hızlı ve kalıcı çözüm üretebileceğini dile getirdi. Ayrıca sokak çocukları ile ilgili birçok yasa olduğunu hatırlatan Aksu, "Yetkililer gereğini yapmalılar" dedi. İki yıldan bu yana suça karışmış bağımlı çocuklar için bir rehabilitasyon merkezi projesi için uğraştıklarını söyleyen Aksu, yakın bir tarihte projenin gerçekleşmesini beklediğini belirtti. Uzun bir süredir bir Eğitim Köy Projesi hazırladıklarını aktaran Aksu, kent konseyinin gündemine alındığını ifade etti.
Evrensel'i Takip Et