5 Ocak 2003 22:00
Şikâyetçi çok düzelten yok
Maliye Bakanı bile dolaylı vergilerdeki adaletsizlikten yakındı. Ancak "vergi barışı projesi" adı altında karaparacılara, hortumculara af getirmeye hazırlanırken, dolaylı vergiler konusunda ücretliler lehine bir düzenleme gündemde bile değil.
Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, AA muhabirine verdiği bir demetçe, günümüzde dolaysız vergilerin toplam vergi gelirleri içindeki oranının yüzde 30'lara düştüğünü, dolaylı vergilerin ise yüzde 70'lere çıktığını hatırlatarak, "Biz, vergi adaletini sağlamak istiyoruz. Verginin adil, oranlarının makul olmasını istiyoruz. çarpık yapıyı düzeltmek mecburiyetindeyiz. Bu çarpık yapı değişmedikçe de hedefe ulaşmak çok zor. Bu nedenle, gerçekleştireceğimiz vergi düzenlemeleriyle, öncelikle bu yapıyı ortadan kaldırmayı amaçlıyoruz" dedi.
Sezer'in veto gerekçesi Ancak hükümetin TBMM'ye gönderdiği bütün tasarılar, bu adaletsiz yapının nedenleri. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer de, Mali Miladı kaldıran yasayla ilgili veto gerekçesinde, dolaysız vergilerin oranının düşmesi, buna karşılık dolaylı vergilerin artmasının vergi adaletini bozduğunu belirtmişti. İlgili bütün kesimlerin eşitsizlik ve adaletsizlik yarattığı konusunda hemfikir olduğu dolaylı ve dolaysız vergiler arasındaki uçurum, özellikle 1998 sonrası ortaya çıktı. 1980 yılında vergi gelirlerinin yüzde 63'lük bölümünü dolaysız vergiler, yüzde 37'lik bölümünü dolaylı vergiler oluşturdu. Bu oran 1987, 1988 ve 1992 yıllarında yarı yarıya gerçekleşti. Ancak 1993 yılından itibaren dolaylı vergilerin toplam vergi gelirleri içindeki payı büyümeye, dolaysız vergilerin ise küçülmeye başladı. 2002 yılında dolaylı vergiler yüzde 66.9, dolaysız vergiler yüzde 33.1'lik bir orana sahip olurken, 2003'de ise bu oranın dolaylı vergiler için yüzde 69.3, dolaysız vergiler için de yüzde 30.7 olacağı ortaya çıktı. Bu şekilde kişinin gerçek geliri üzerinden, dolayısıyla ödeme gücüne göre alınan dolaysız vergiler hızla geriledi. Buna karşılık, harcama üzerinden alınan, böyle olunca da, ödeme gücünü hiç dikkate almayan ve aylık geliri 100 milyon lira olana da, 100 milyar lira olana da aynı tutarın uygulandığı dolaylı vergilerle sistem iyice bozuldu.
Sezer'in veto gerekçesi Ancak hükümetin TBMM'ye gönderdiği bütün tasarılar, bu adaletsiz yapının nedenleri. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer de, Mali Miladı kaldıran yasayla ilgili veto gerekçesinde, dolaysız vergilerin oranının düşmesi, buna karşılık dolaylı vergilerin artmasının vergi adaletini bozduğunu belirtmişti. İlgili bütün kesimlerin eşitsizlik ve adaletsizlik yarattığı konusunda hemfikir olduğu dolaylı ve dolaysız vergiler arasındaki uçurum, özellikle 1998 sonrası ortaya çıktı. 1980 yılında vergi gelirlerinin yüzde 63'lük bölümünü dolaysız vergiler, yüzde 37'lik bölümünü dolaylı vergiler oluşturdu. Bu oran 1987, 1988 ve 1992 yıllarında yarı yarıya gerçekleşti. Ancak 1993 yılından itibaren dolaylı vergilerin toplam vergi gelirleri içindeki payı büyümeye, dolaysız vergilerin ise küçülmeye başladı. 2002 yılında dolaylı vergiler yüzde 66.9, dolaysız vergiler yüzde 33.1'lik bir orana sahip olurken, 2003'de ise bu oranın dolaylı vergiler için yüzde 69.3, dolaysız vergiler için de yüzde 30.7 olacağı ortaya çıktı. Bu şekilde kişinin gerçek geliri üzerinden, dolayısıyla ödeme gücüne göre alınan dolaysız vergiler hızla geriledi. Buna karşılık, harcama üzerinden alınan, böyle olunca da, ödeme gücünü hiç dikkate almayan ve aylık geliri 100 milyon lira olana da, 100 milyar lira olana da aynı tutarın uygulandığı dolaylı vergilerle sistem iyice bozuldu.
Evrensel'i Takip Et