14 Kasım 2002 22:00
"İş yoook, güç yok. Boş durmak da yakışmaz bize. Mecbur çalışacağız. Çalışacağız ama nerede, nasıl çalışacağız? Ekmek parası kazanmak zorundayız. Kazanacağız, ama nerede çalışacağız? İş yoook, güç yok!!!" Bu sözler kimin acaba? Hamallık yaparak, pazarlarda limon satarak, inşaatlarda amelelik yaparak zengin olduğunu iddia edenlerin mi? Yoksa, halkın tepkisini farklı yerlere yöneltmek için yaşanan sorunları ağzına sakız eden, her yerde bu sorunlardan dem vurarak pirim yapmaya çalışan politika esnafının mı? Aslında hiçbirinin değil. Bu sözler, halk arasında çok yaygın olarak kullanılan "Çok çalışarak zengin olunsaydı, hamallar milyarder olurdu" deyimini haklı çıkartırcasına, çok çalışan ama yine de karnını bile doyurmakta zorlanan hamal Metin'e ait. Hani Sakıp Sabancı her fırsatta, turşu satarak zengin olduğunu veya Tayyip Erdoğan simit satarak bu duruma geldiğini dile getiriyor ya, hamal Metin de günde 12 saat çalışmasına rağmen ne "Sakıp Ağa", ne de "Başbakan Tayyip" olabilmiş! Metin yıllardır çalışıyor, günde ortalama 3.5 ton mal taşıyor fakat halen akrabalarının evinde kalıyor, çünkü kira verecek parası yok. Metin İstanbul'a kilometrelerce uzak başka bir yerde doğmuş. Orada büyümüş. Yaşamını doğduğu topraklarda sürdürmek istemiş ama nafile, ayrılmak zorunda kalmış. Ayrılmak zorunda kalmış çünkü para kazanarak ailesine yardım etmesi gerekiyor...

Mecburiyetten... Tarih 2002'nin nisan ayı. Bitlis'in Tatvan ilçesinde taksicilik yapan Metin Önün işleri iyi gitmeyince bu işi bırakmak zorunda kalıyor. İşsiz geçen her gün Metin'in ızdırabını biraz daha artırıyor. Metin çalışmak zorunda, ailesine yardım etmek zorunda. Günlerce Bitlis'te iş arayan Metin, bulamayınca milyonlarca işsiz gibi tüm umudunu "Taşı toprağı altın" olan İstanbul'a bağlıyor. Mayıs ayında bavulunu topluyor ve yola düşüyor. İstanbul'da birkaç akrabasının dışında kimsesi yok. Güneydoğu'dan gelen gurbetçilerin ilk uğradıkları yer olan Laleli'ye geliyor Metin ve iş aramaya başlıyor. Şansı yaver gidiyor ve bir otelde iş buluyor. Mutlu oluyor, her ne kadar da ailesinden uzakta olsa da. Metin iş bulmuş artık, para kazanacak, ailesine yardım edecek belki de evlenmek için para toplayacak. Fakat sevinci kursağında kalıyor Metin'in, çünkü kısa bir süre sonra işten çıkartılıyor. Bitlis'te yaşadıklarını, güzel hayaller kurarak geldiği İstanbul'da da yaşamaya başlıyor Metin. Sabahın ilk saatlerinden, akşamın karanlığına kadar iş aramaya devam ediyor. Arıyor, arıyor, arıyor...Günler geçiyor fakat Metin hâlâ işsiz.

Hamallık umut oldu Günlerce iş aradıktan sonra Zeytinburnu'nda bir nakliye şirketinde iş bulan Metin, hamallık yapıyor. Sabah yük taşımaya başlıyor Metin, ta akşama kadar. Eve gittiğinde yorgunluktan kendisini yatağa zor attığını söylüyor. İstanbul'a gelmeden önce 65 kilo olan metin, şimdi 50 kiloya düşmüş. Kendi ağırlığının yaklaşık 70-80 katı ağırlığı her gün taşımak zorunda olan Metin Bitlis'te yaşadığı günleri özlediğini ifade ediyor. Bitlis'e, iş bulması koşulunda hemen geri döneceğini dile getiren Metin; "Akşam eve gittiğim zaman hemen sızıp yatıyorum. Sosyal yaşam zaten yok. İstanbul'a ilk geldiğimde çok ev aradım, fakat bekâr olduğum için ev bulamadım. Ben de 5 aydır akrabamda kalıyorum. Akraba evi de olsa rahat edemiyorum" diyor. Yeni hükümetten işten başka hiçbir şey istemiyor Metin. "İşim olsun aileme bakayım, kendi yaşamımı sürdüreyim istiyorum" diyen Metin; "Ailemden uzakta olmak bana acı çektiriyor. Geri dönmek istesem dönemem. Para kazanamadan memlekete geri dönersem, hiç iyi karşılanmam. Eli boş dönmek de bana yakışmaz" diye konuşuyor. Metin de kendisi gibi üç kuruşa çalışan milyonlarca emekçi gibi gününü kurtarıp bir sonraki günü nasıl geçireceğini düşünerek yaşamaya çalışmaya devam ediyor. Ve hep ailesinin yanına geri döneceği günü hayal ederek...


Doğu'ya ilk tüp bebek merkezi Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Tıp Fakültesi'nde, Doğu Anadolu'nun ilk tüp bebek merkezi kurulacak. Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Abdulaziz Gül, Doğu Anadolu Bölgesi'nde ilk tüp bebek uygulamasıyla, kısırlık tedavisinin yapılacağı merkezde hizmet verecek olan doktorların, Türkiye'nin çeşitli tüp bebek uygulama merkezlerinde kursa tabi tutulduklarını söyledi. Gül, bölgede tüp bebek uygulamasına büyük ilgi olduğunu ve onlarca hastanın başvurduğunu belirterek; "Türkiye'de 22 merkezde yapılan tüp bebek uygulamasının Van'da da başlatılması için çalışmalarımızı hızlandırdık" dedi. Tıp Fakültesi bünyesindeki "Aile Planlaması ve Kısırlık Araştırma ve Uygulama Merkezi"nin kurulma aşamasına geldiğini bildiren Gül, bu konuda eğitim görmüş 4 doktor ile 3 hemşirenin görev alacağı tüp bebek merkezi binasının da yapımına başlandığını söyledi.

Evrensel'i Takip Et