5 Temmuz 2002 21:00
DSP'de, Başbakan Bülent Ecevit'in hastalanarak önce hastaneye ardından evine kapanmasıyla başlayan Hüsamettin Özkan rahatsızlığı, dün DSP Grup Başkanvekili Emrehan Halıcı'nın Özkan'ı suçlamasıyla doruk noktaya çıktı. Rahşan Ecevit'le iki kez görüşmesinin ardından Meclis'te bir basın toplantısı yapan Halıcı, Özkan'ı suçladı. Halıcı, "Partimizin en üst payeleri ve görevleri kendisine verdiği bazı kişilerin, Sayın Hüsamettin Özkan dahil, bu tepkiler karşısında sessiz kalması bizi endişe, kuşku, kaygı ve soru işaretlerine sevketmektedir" dedi. Halıcı, "Özkan'ın istifası mı isteniyor" sorusunu ise yanıtsız bıraktı. Başbakan Bülent Ecevit'in sağ kolu, herşeyi iken, rahatsızlığının ardından evine bile gidip görüşmesine Rahşan Ecevit tarafından izin verilmeyen Hüsamettin Özkan, DSP'de iyice hedef tahtasına kondu. Ani yükselişi gibi, Ecevit'in rahatsızlığının ardından gözden düşerek, köşesine çekilip, "sessizce bekleyen" Özkan'a karşı DSP içinde var olan tepkiler dün açıkça seslendirildi. Halıcı'nın Ecevit'lerin talimatıyla yaptığı açıklama Hüsamettin Özkan'dan Kemal Derviş'e kadar siyasetin pekçok ünlü ismini etkileyecek bir sürecin fitilini ateşledi. Ecevit'lerin Oran'daki evinde Rahşan Ecevit ile iki kez görüşen DSP Grup Başkanvekili Emrehan Halıcı, Meclis'te akşam saatlerinde bir basın toplantısı düzenledi. Halıcı'nın hem Rahşan Ecevit ile görüşmesinde hem de basın toplantısında yanında Genel Başkan Yardımcıları Tayfun İçli ve Zeki Sezer ile Genel Sekreter Yardımcısı Süleyman Yağız yer aldı. Halıcı, "Başbakan Ecevit'e ve eşi Rahşan Ecevit'e karşı başlatılan haksız kampanyaya karşı DSP camiasının tek yürek olduğunu" belirterek bu kampanyayı etkisiz hale getireceklerini söyledi. Bu kampanyalara karşı vatandaş, seçmen ve partililerinin kendilerini arayarak tepkilerini dile getirdiklerini belirten Halıcı, "aslında DSP'nin tek yürek olduğunu ve böyle olması gerektiğini" öne sürdü. Halıcı, "Ancak, partimizin en üst payeleri ve görevleri kendisine verdiği bazı kişilerin, Sayın Hüsamettin Özkan dahil, bu tepkiler karşısında sessiz kalması bizi endişe, kuşku, kaygı ve soru işaretlerine sevketmektedir" diyerek, Özkan'ı açıkça suçladı.

'Dört koldan saldırı' Halıcı, Ecevit'lere yönelik kampanyaların mantık ve vicdan dışı olduğunu savunarak, "Bunların kimler tarafından yapıldığını bizler biliyoruz, bulmaya çalışıyoruz, tahmin ediyoruz. Bu kampanyanın figüranları ve baş aktörleri var. Ancak kim olursa olsun bunlar bilmelidir ki, bu kampanyaya karşı sonuna kadar mücadele edeceğiz" ifadelerini kullandı. Halıcı, dört koldan ve koro halinde gelen saldırı kampanyalarını etkisiz hale getireceklerini kaydederek, "tüm mesailerini ülke ve ulusa hizmet için veren Ecevitlerin hiçbir güç ve odak karşısında yalnız olmadığını basın aracılığıyla paylaşmak istediklerini" söyledi. Saldırı kampanyasının "bazı etkili çıkar çevreleri"nden geldiğini anlatan Halıcı, bu kesimlerin, Başbakan Ecevit'i çekilmeye zorladıklarını öne sürdü. Halıcı, isim vermeden suçladığı kesimlerin, "Ecevit'e yaptıramadıklarını kendilerine uyan bir yönetime yaptırmayı hayal ettiklerini" savundu. Sözlerini, "Kimse heveslenmesin, Ecevit çekilmeyecektir" diye sürdüren Halıcı, "Bu fedakarlığı ülkemiz ve halkımızın menfaatlerini korumak için yapıyor. Ekonomik ve siyasi istikrarı bozmaya yönelik tehditleri ve senaryoları, Sayın Ecevit aslında bundan aylar önce görmüştür ve bu planları bozmak için direnmektedir" dedi. Özkan'ın sessizliğinin ve Ecevit'lere yönelik saldırılara sessiz kalmasının, "DSP kültürü ve disiplinine yakışmadığını" belirten Halıcı, DSP ile ilgili senaryo ve hayallerin gerçekleşmesine izin vermeyeceklerini, bu oyunlar karşısında "tek bir yürek, tek bir ses halinde mücadelelerine devam edeceklerini" söyledi. İstifası mı isteniyor? Gazetecilerin, "Hüsamettin Özkan'ı istifaya mı davet ediyorsunuz?" sorusuna, "sessiz kalmak onaylamaktır" yanıtını veren Halıcı, sade vatandaşların, partilerin tepkilerini ortaya koyarken, Özkan'ın sessiz kalmasını anlayamadıklarını ifade ederek, "Sessiz kalmak bazen onaylamak anlamına gelir. Şu an beklediğimiz partinin en üst düzey konumuna gelmiş kişilerin tepkilerini dile getirmeleridir" dedi. Özkan'ın "görevden alınıp alınmayacağı" sorusuna net yanıt vermeyen Halıcı, açıklamaya çalıştığı konunun, halkın da beklediği tepkilerin en üst düzeyde dile getirilmemesi olduğunu kaydetti. Açıklamasının Özkan'a "git" anlamına gelip gelmediğinin sorulması üzerine de Halıcı, açıklamasının çok net olduğunu ve kendisinin böyle bir çağrı yapmaya yetkili olmadığını bildirdi. Halıcı sözlerini şöyle sürdürdü: "Bizim hiç kabul etmeyeceğimiz bir şekilde DSP milletvekillerinin yer aldığı, Ancak genel Başkanımızın yer almadığı formüller üretiliyor. Hatta, daha da ileri gidilerek kurulacak hükümetin başı için kendilerinin uygun göreceği isimler telaffuz ediliyor. Bunların hiçbiri bizim kabul edebileceğimiz konular değildir. Türkiye'de siyasi bir belirsizlik olduğuna inanmıyoruz. Yeni bir gensoru verildi ve Hükümet'le ilgili hiçbir sıkıntı yaşanmadığı görüldü."

Evrensel'i Takip Et