15 Mayıs 2002 21:00
Filistin lideri Yaser Arafat, ABD-İsrail baskılarına bir kez daha boyun eğerek, karargâhı etrafındaki kuşatmanın kaldırılmasında bazı "gizli" pazarlıklar döndüğüne ilişkin suçlamaları güçlendirdi. Arafat, Filistin Yasama Konseyi'nde dün yaptığı konuşmada, "Filistinlilerin hatalı olduğunu" söyledi ve seçim yapılacağını açıkladı. Filistin lideri, olağanüstü toplanan Filistin Yasama Konseyi'nde İsrail saldırılarının ardından ülkenin durumunu konu alan konuşmasında, bu "hata"ların düzeltilmesi gerektiğini söyledi.
"Hataları düzeltmeliyiz, reform yapmalıyız" diyen Arafat, siyasi yapılarını sağlam temel üzerinde yeniden inşa etmek için yaşamlarının tüm yönlerine bakmaları gerektiğini kaydetti.
Anlaşmaları üstlendi Kendisinin, Ramallah'taki karargâhını ve Beytüllahim'deki Milad Kilisesi'ni İsrail'in kuşatmasını sona erdiren tartışmalı anlaşmaların sorumlusu olduğunu bildiren Arafat, "Tüm sorumlulukları kabul ediyorum. Her dakika, tüm dünyada her zaman hatalar bulunuyor" dedi. Arafat, Filistin Yönetimi ve güvenlik güçlerinin yeniden gözden geçirilmesini ve seçimlere hazırlık yapılmasını istedi. Arafat, "Değişiklik ve reform zamanı... Tüm bakanlıkların, idari birimlerin ve güvenlik birimlerimizin yeniden gözden geçirilmesi çağrısında bulunuyorum" diye konuştu. Filistin lideri, seçim tarihi konusunda bilgi vermedi. İsrail hükümeti, demece ilişkin yorumunda, bu söz-lerde "yeni bir şey olma-dığını" bildirerek daha fazla taviz istediğini gösterdi.
Gizli mektup Bu arada, Mısır Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek'in, Arafat'a gizli bir mektup gönderdiği öğrenildi. Ha'aretz gazetesinin haberine göre, önceki gün iletilen mektupta, İsrail'e yönelik saldırıların ve intihar eylemlerinin durdurulması istendi. Arafat'ın dün yaptığı "hatalı" konuşmasının da, bu mektubun ardından gelmesine dikkat çekiliyor. Filistin liderinin, Özerk Yönetim'de yapmayı planladığı "reform"lar ise, halkın ve El Fetih tabanının tepkisini topluyor. Özellikle, "teslimiyetçi" olarak bilinen Muhammed Raşid'in ve Muhammed Dahlan'ın yetkilerinin artırılması dikkat çekici. Bu iki isim, Arafat'ın karargâhı etrafındaki kuşatmanın kaldırılması ile ilgili pazarlıklarda, İsrail'e büyük tavizler vermişti. Son günlerde, Arafat'ın ekonomik danışmanı olan Raşid'in "ABD ve İsrail uşağı" olduğunu yazan posterlerin, Filistin kentlerine asıldığı belirtiliyor. İddiaya göre, El Fetih gerillaları geçtiğimiz hafta da Raşid'i öldürmeye çalıştılar. Önceki gün dövülerek eli ve bacağı kırılan Bakan Hasan Asfur da, bu ikiliye en yakın isimlerden biri olarak tanınıyor.
Cezaevinde açlık grevi Öte yandan, İsrail'in Beytüllahim kuşatması sırasında Milad Kilisesi'nde bulunan Uluslararası Dayanışma Hareketi'ne (UDH) mensup 9 kişinin, İsrail'de cezaevinde açlık grevine başladıkları bildirildi. Manhattan'daki İsrail Konsolosluğu önünde açıklama yapan UDH Başkan Yardımcısı Michael Ratner, arkadaşlarının İsrail'deki Ramle Cezaevi'nde avukat görüşüne izin verilmeden ve haklarında bir suçlama bulunmadan tutulduklarını açıkladı. Bu gözaltının keyfi olmadığını belirten Ratner, arkadaşlarının İsrail'in işgal ettiği topraklarda neler yaptığına tanık olmalarının önemine dikkat çekti.
Yasadışı tutuklama Beytüllahim'den geçen hafta ABD'ye dönen eylemcilerden Rebecca Murray da 4'ü Amerikalı 9 eylemcinin, İsrail'den sınırdışı edilmelerinin bir daha bu ülkeye girememek anlamına geldiği için, sınırdışı kararını protesto amacıyla açlık grevine başladıklarını söyledi. Murray, eylemcilerin yasadışı olarak tutuklandıklarını ve gözaltına alındıklarını aktardı.
'Geri döneceğiz' Beytüllahim'deki Milad Kilisesi'nden, Kıbrıs Rum Kesimi'ne getirilen ve buradan 6 Avrupa ülkesine gönderilmesi planlanan 13 Filistinli'den biri ise, dün, gözetim altında tutulduğu otel odasının balkonundan, "Filistin'e geri döneceğim" diye bağırdı. Filistinlinin, çatı katındaki otel odasının balkonundan, yakındaki bir balkonda bulunan bir gazeteciye, "Allah biliyor, geri döneceğim" şeklinde bağırdığı ve yanındaki bir diğerinin de zafer işareti yaptığı bildirildi. 13 Filistinli'nin Belçika, Yunanistan, İrlanda, İtalya, Portekiz ve İspanya'ya dağıtılacakları ve bu ülkelerde mülteci statüsünde kalacakları belirtiliyor.
Anlaşmaları üstlendi Kendisinin, Ramallah'taki karargâhını ve Beytüllahim'deki Milad Kilisesi'ni İsrail'in kuşatmasını sona erdiren tartışmalı anlaşmaların sorumlusu olduğunu bildiren Arafat, "Tüm sorumlulukları kabul ediyorum. Her dakika, tüm dünyada her zaman hatalar bulunuyor" dedi. Arafat, Filistin Yönetimi ve güvenlik güçlerinin yeniden gözden geçirilmesini ve seçimlere hazırlık yapılmasını istedi. Arafat, "Değişiklik ve reform zamanı... Tüm bakanlıkların, idari birimlerin ve güvenlik birimlerimizin yeniden gözden geçirilmesi çağrısında bulunuyorum" diye konuştu. Filistin lideri, seçim tarihi konusunda bilgi vermedi. İsrail hükümeti, demece ilişkin yorumunda, bu söz-lerde "yeni bir şey olma-dığını" bildirerek daha fazla taviz istediğini gösterdi.
Gizli mektup Bu arada, Mısır Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek'in, Arafat'a gizli bir mektup gönderdiği öğrenildi. Ha'aretz gazetesinin haberine göre, önceki gün iletilen mektupta, İsrail'e yönelik saldırıların ve intihar eylemlerinin durdurulması istendi. Arafat'ın dün yaptığı "hatalı" konuşmasının da, bu mektubun ardından gelmesine dikkat çekiliyor. Filistin liderinin, Özerk Yönetim'de yapmayı planladığı "reform"lar ise, halkın ve El Fetih tabanının tepkisini topluyor. Özellikle, "teslimiyetçi" olarak bilinen Muhammed Raşid'in ve Muhammed Dahlan'ın yetkilerinin artırılması dikkat çekici. Bu iki isim, Arafat'ın karargâhı etrafındaki kuşatmanın kaldırılması ile ilgili pazarlıklarda, İsrail'e büyük tavizler vermişti. Son günlerde, Arafat'ın ekonomik danışmanı olan Raşid'in "ABD ve İsrail uşağı" olduğunu yazan posterlerin, Filistin kentlerine asıldığı belirtiliyor. İddiaya göre, El Fetih gerillaları geçtiğimiz hafta da Raşid'i öldürmeye çalıştılar. Önceki gün dövülerek eli ve bacağı kırılan Bakan Hasan Asfur da, bu ikiliye en yakın isimlerden biri olarak tanınıyor.
Cezaevinde açlık grevi Öte yandan, İsrail'in Beytüllahim kuşatması sırasında Milad Kilisesi'nde bulunan Uluslararası Dayanışma Hareketi'ne (UDH) mensup 9 kişinin, İsrail'de cezaevinde açlık grevine başladıkları bildirildi. Manhattan'daki İsrail Konsolosluğu önünde açıklama yapan UDH Başkan Yardımcısı Michael Ratner, arkadaşlarının İsrail'deki Ramle Cezaevi'nde avukat görüşüne izin verilmeden ve haklarında bir suçlama bulunmadan tutulduklarını açıkladı. Bu gözaltının keyfi olmadığını belirten Ratner, arkadaşlarının İsrail'in işgal ettiği topraklarda neler yaptığına tanık olmalarının önemine dikkat çekti.
Yasadışı tutuklama Beytüllahim'den geçen hafta ABD'ye dönen eylemcilerden Rebecca Murray da 4'ü Amerikalı 9 eylemcinin, İsrail'den sınırdışı edilmelerinin bir daha bu ülkeye girememek anlamına geldiği için, sınırdışı kararını protesto amacıyla açlık grevine başladıklarını söyledi. Murray, eylemcilerin yasadışı olarak tutuklandıklarını ve gözaltına alındıklarını aktardı.
'Geri döneceğiz' Beytüllahim'deki Milad Kilisesi'nden, Kıbrıs Rum Kesimi'ne getirilen ve buradan 6 Avrupa ülkesine gönderilmesi planlanan 13 Filistinli'den biri ise, dün, gözetim altında tutulduğu otel odasının balkonundan, "Filistin'e geri döneceğim" diye bağırdı. Filistinlinin, çatı katındaki otel odasının balkonundan, yakındaki bir balkonda bulunan bir gazeteciye, "Allah biliyor, geri döneceğim" şeklinde bağırdığı ve yanındaki bir diğerinin de zafer işareti yaptığı bildirildi. 13 Filistinli'nin Belçika, Yunanistan, İrlanda, İtalya, Portekiz ve İspanya'ya dağıtılacakları ve bu ülkelerde mülteci statüsünde kalacakları belirtiliyor.
Evrensel'i Takip Et