BDP kongresinden 'çözüm protokolü'
Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) 2. Olağan Kongresi’nde AKP hükümetine savaş politikalarından vazgeçme çağrısı yapıldı, “Çözüm Önerileri Protokolü” kamuoyuna sunuldu. Demokratik bir anayasa hazırlanmasını temel alan protokolde, Türkiye'de yaşayan tüm kimliklerin anayasal güvence altına alınma

BDP'liler sabah saatlerinden itibaren kongrenin gerçekleştiği Ahmet Taner Kışlalı Spor Salonu'nda toplandı. Dışarıda halaylar çekilirken, salonda da artan askeri operasyonlara tepki vardı. Salonda, canlı kalkan eylemi sırasında askerin açtığı ateş sonucu yaşamını yitiren BDP Van İl Genel Meclisi Üyesi Ayhan Yıldırım, Mazlum Doğan, Sema Yüce, Kemal Pir ile 68 gençlik önderleri Deniz Gezmiş, İbrahim Kaypakkaya ve Mahir Çayan'ın resimleri yer aldı. “Demokratik özerklik statümüzdür, reddedilemez” pankartının yer aldığı, çok dilli pankartların yer aldığı salona, KCK tutuklularının elleri kelepçeli fotoğrafları asıldı.
Kongreyi Türkiye'den ve yurtdışından çok sayıda konuk izledi. Emek Partisi Genel Başkanı Selma Gürkan, SDP Genel Başkanı Rıdvan Turan, ÖDP Genel Başkanı Alper Taş, EDP Genel Başkanı Ferdan Ergut, KESK Genel Başkanı Lami Özgen, İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, DTK Eş Başkanları Ahmet Türk ve Aysel Tuğluk, Emek Demokrasi ve Özgürlük Bloku milletvekilleri Levent Tüzel ve Şerafettin Elçi, sanatçı Suavi ile CHP, TKP, HAKPAR, PSAKD temsilcileri konuklar arasında yer aldı. AKP'den hiçbir temsilcinin katılmaması dikkat çekerken, Federal Kürdistan'dan sadece KYP Ankara Temsilcisi kongreyi izledi. Divan Başkanlığı'nı eski Siirt Milletvekili Osman Özçelik'in yaptığı kongrede, seçim öncesi Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloku'ndan milletvekili adayı olabilmek için BDP'den istifa eden eski eş genel başkanlar Gültan Kışanak ve Selahattin Demirtaş yeniden eş genel başkan seçildi.
ÇÖZÜM PROTOKOLÜ
Kongrede konuşan Gültan Kışanak, BDP'nin “Çözüm Önerileri Protokolü”nü açıkladı. Protokolün açık bir müzakere metni olduğunu belirten Kışanak hükümete, “Çözümden, barıştan korkma. Korkacaksan çözümsüzlük siyasetinden ve savaştan kork. Çünkü çözümsüzlük yenilmeye mahkumdur” diye konuştu. Kışanak’ı açıkladığı protokolde şunlar ifade edildi:
-Türkiye'de yaşayan tüm kimlikler, diller ve inançlar anayasal güvence altına alınmalı, üst kimlik olarak hiçbir etnik kimliğe vurgu yapılmadan anayasal vatandaşlık ele alınmalı.
-Anadilde eğitim ve kamusal alanda anadilin özgürce kullanılması anayasal bir hak olarak tanınmalı.
-Bölgesel düzeyde tanınacak özerliklerle bölge, il ve belediye meclislerinin yetkileri merkeze oranla arttırılmalı, her türden sivil demokratik halk meclislerinin faaliyetleri anayasal güvenceye kavuşturulmalı
-Çalışanların grevli toplu sözleşme hakkı dahil olmak üzere, örgütlenme ve mücadele hakkı anayasayla güvenceye alınmalı.
-Kadınların sosyal, siyasal ve ekonomik yaşama katılımının önündeki engeller kaldırılmalı, kadına yönelik şiddet ve ayrımcılık insanlık suçu olarak tanınmalı
-Seçim barajı kaldırılmalı, siyasi partiler kanunu ve seçimlerle ilgili yasalar temsil hakkını güvence altına alacak şekilde düzenlenmeli.
-TCK, CMK yeniden düzenlenmeli, TMK kaldırılmalı. Tutuklu Kürt siyasetçiler ve milletvekillerinin serbest kalması için düzenleme yapılmalı.
-Hatip Dicle’nin milletvekilliğinin düşürülmesi karşısında hükümet siyasi olarak telafi yollarını açmalı.
-Emek Demokrasi ve Özgürlük Bloku temsilcilerinin de içinde yer aldığı demokrratik anayasa komisyonu kurulmalı, komisyona sosyal taraflar ve kanaat önderleri etkin olarak katılması sağlanmalı.
-Demokratik Anayasa komisyonuyla eşgüdüm halinde çalışacak Hakikat ve Adalet Komisyonu oluşturulmalı.
-Blok'u temsilen bir heyetin İmralı’da Öcalan'la yüz yüze görüşmesi sağlanmalı. Görüşmelerin daha sağlıklı sürdürülmesi için İmralı sistemine son verilmeli, kısa vadede ev hapsi, orta vadede ise serbest bırakılması öngörülmelidir.
‘BUNLAR TAZE ERGENOKONCULAR’
BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, AKP'nin “darbelerle hesaplaşıyoruz” söyleminin gerçeği yansıtmadığını söyledi. “AKP hükümetinin icraatları, 80 darbesinin ulaşmak istediği politik sonuçların bir şekilde kurumsallaştırılarak kalıcı hale getirilmesinden başka bir şey değildir. Bu süreçte darbenin ve AKP'nin başaramadığı tek şey Kürt hareketinin tasviyesidir” diye konuşan Demirtaş, AKP hükümetine “Taze Ergenekoncular” diye hitap etti. Demirtaş, “taze ergenekoncular”ın, eski Ergenekoncuların yaptıklarını tekrarlayarak Kürt sorunu çözmeye çalıştığını söyledi. Demirtaş, çatışmaların artmasından BDP'yi sorumlu tutanlara da şöyle seslendi: “Zulme karşı direnmeyelim diye peşinen teslim olmamız için son çağrılarını yapanlara açıkça diyoruz ki, biz BDP olarak şiddetin durması için her koşulda çalışmaya devam edeceğiz. Ama 'şiddetin durması için tek seçenek AKP'nin önünde diz çökmektir' diyorsanız, onu da çok beklersiniz”.
MECLİS’TEN ÇEKİLMİŞ DEĞİLİZ
BDP’nin meclise gelip gelmeyeceği konusuna da açıklık getiren ve “Biz parlamentodan çekilmiş değiliz” diyen Demirtaş, şöyle konuştu: “Genel kurul çalışmalarına katılabilmemiz için asgari demokratik siyaset ortamının oluşturulması gerekir. Bu gün itibariyle bu koşulların olgunlaştığını görmüyoruz. Bu tavrımızın doğru anlaşılması gerekir. Her gün yargı, bürokrasi, polis baskısı altında demokratik siyaset yapılamaz. 3 bin arkadaşımız tutukluyken, buna her gün yenileri eklenirken, her konuşmamıza davalar açılıp cezalar yağdırılırken kimse demokratik siyaset kanallarının açık olduğundan söz edemez.”
GÜRKAN: ÖZERKLİK BARIŞI GETİRECEKTİR
Emek Partisi (EMEP) Genel başkanı Selma Gürkan, AKP'nin politikalarından Kürtler kadar işçilerin, kadınların, gençlerin ve toplumun tüm kesimlerinin zarar gördüğüne dikkat çekti. BDP'nin taleplerinin kabul edilemeyecek talepler olmadığını belirten Gürkan, bu taleplerin kabul edilmesinin demokrasi ve barışı tesisi anlamına geleceğini söyledi. AKP'nin tahammülsüzlüğünün sadece Kürtlere değil, tüm muhalefete karşı olduğunu kaydeden Gürkan, Ortadoğu’da ABD'nin taşeronluğuna soyunan AKP'nin ülke içinde de halkları birbirine kışkırttığını dile getirdi.
Kürt halkının demokratik özerklik talebini selamlayan Gürkan, “Bölgesel özerklik bölünmeyi değil, barış ve demokratisiyi getirecektir” dedi. Gürkan Türkiye'nin sorunlarının mücadeleci dinamiklerin birleşmesinden geçtiğini söyledi. Emek Demokrasi Özgürlük Bloğunun bunun bir sinyali olduğunu ifade eden Gürkan, bu çabanın blok partisi ve kongre oluşumu olarak süreceğini bildirdi. Gürkan, bloğun sadece bir muhalefet gücü değil, iktidarı hedefleyen bir perspektifle hareket etme dinamiğini bağrında barındırdığını söyledi. (HABER MERKEZİ)
DEMİRTAŞ VE KIŞANAK YENİDEN SEÇİLDİ
BDP'nin 2. Olağan Büyük Kongresi'nde yapılan seçimlerde Selahattin Demirtaş ve Gültan Kışanak BDP Eş Genel Başkanlığı'na seçildi. Kongrede ayrıca 80 kişilik PM de belirlendi.
Siyasi Partiler Kanunu nedeniyle Eş Başkanlık için iki kişi gösterilmediği için Selahattin Demirtaş'ın Genel Başkanlık için tek aday olduğu seçimde, bin 193 delegeden 629'u oy kullandı. Kullanılan 627 oyu alan Demirtaş genel başkanlığa seçildi. Fiiliyatta ise PM'ye seçilen Gültan Kışanak da Eş Genel Başkan görevini yürütecek. Tek liste ile yapılan Parti Meclisi (PM) seçiminde ise, tutuklu bulunan milletvekilleri Selma Irmak, Faysal Sarıyıldız, İbrahim Ayhan ve Gülser Yıldırım ile Ayşegül Akış Devecioğlu ve Nazan Üstündağ gibi akademisyenler, PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın kardeşi Mehmet Öcalan'ın da bulunduğu 80 kişi seçildi.
PM'DE YER ALANLAR
Gültan Kışanak, Abdukerim Bingöl, Adnan Ekmen, Ahmet Yıldırım, Akide İdin, Abdullah Bozkoyun, Arzu Moco, Asiye Kolçak, Ayla Yıldırım, Ayşegül Akış Devecioğlu, Cesim Soylu, Cihan Sincar, Çiğdem Kılıçgün Uçar, Dindar Mercan, Emine Ayna, Emine Büşra Ersanlı, Emine Çaynak, Emrullah Bingöl, Ercan Arslan, Erol Dora, Fatma Kurtulan, Fatoş Yener, Faysal Sarıyıldız, Fethi Gümüş, Filiz Demirci, Filiz Koçali, Gülçiçek Güner Tekin, Gülçin İsbert, Gülizar Kalmış, Gülser Yıldırım, Hamit Geylani, Hasan Özgüneş, Hasip Kaplan, Hayri Ateş, Hülya Yer, Hüseyin Cengiz, Hüseyin Dağ, Hüseyin Gevher, İbrahim Ayhan, İdris Baluken, Kibriye Evren, M. Nezir Karabaş, M. Salih Yıldız, M. Şamil Altan, Mahmut Çelik, Mazlum Dinç, Medeni Kırıcı, Mehmet Muhdi Aslan, Mehmet Öcalan, Meral Danış Beştaş, Mihdi Perinçek, Mukaddes Kubilay, Murat Öztürk, Mustafa Avcı, Nazan Üstündağ, Nazmi Gür, Nesrin Deniz, Nimet Sezgin, Nizamettin Öztürk, Ömer Ağın, Pervin Buldan, Pınar Akdemir, Rahmi Çelik, Sait Üçlü, Selami Turhan, Selma Irmak, Serpil Köksal, Seyithan Yaka, Songül Çelik, Şaban Işıktaş, Şehbal Şenyurt Arınlı, Şerafettin Halis, Tacettin Karagöz, Veli Büyükşahin, Yıldız Aktaş, Yusuf Cırık, Yüksel Mutlu, Zeki Karataş, Zeki Koç.
'DEMOKRATİK ÖZERKLİK' TÜZÜK'TE
Kongrede tüzük değişikliğine de gidildi. Tüzüğün 17 maddesinde yapılan değişiklik yapılırken, en dikkat çekici yenilik ise, tüzüğün 3. maddesinin c fıkrasında yapılan değişiklikle "Demokratik Özerklik" ibaresinin dahil edilmesi oldu. Daha önce, "…Kardeşliğin temelinin tarihin derinliklerde yattığı beyan eder; Demokratik Cumhuriyette görür" ibaresi, "…Demokratik Özerklikte ve Demokratik Cumhuriyete görür" şeklinde değiştirildi. Madde değişikliğinin gerekçesinde ise "Tüzüğümüzü demokratik özerklik paradigması ile uyumlu hale getirdik" denildi. Yapılan diğer bir değişiklik ise genel başkanlık, il, ilçe ve belde örgütleri başkanlıklarına ilişkin oldu. Buna göre, bir kişi iki dönemden fazla başkanlık yapamayacak. Bir başka değişiklikle de her üyeye üye kimlik kartı verme zorunluluğu kaldırılarak, talep edilmesi halinde bu kimlik kartının verilmesi kararlaştırıldı. Yine bir başka değişiklikle yönetim kurulu üyeliklerinde bulunan kadın ve gençlik temsilcilerinin yönetim kurulu toplantılarına katılma zorunluluğu da kaldırdı.
GEYLANİ: BU HÜKÜMET MEZARLIK YAKIYOR
Hükümetin savaş politikalarını eleştiren Eş Genel Başkan Hamit Geylani, "Canlı kalkan" eylemlerine yapılan saldırıları hatırlatarak, "Ama beterin beteri var. Van'daki cenaze töreninde mezarları ateşe verdiler. Gün savaşa karşı direnme günüdür. Kim ne yaparsa yapsın önemli olan bu mahşeri ateş sönsün" dedi. Başbakan Erdoğan'ın, "Sözün bittiği yerdeyiz" şeklindeki sözlerini de eleştiren Geylani, "Orası zaten ateş yeridir. O yüzde asıl sözün söylenmesi gereken yerdeyiz" diye konuştu. Geylani konuşmasını, "Ne kadar çok öldük neden yaşamak için" sözleri ve Ahmet Arif'in "Vurun ulan vurun ben kolay ölmem" dizeleriyle bitirdi.
KOÇALİ: MESAFE KOYMUYORUZ
Eş Genel Başkan Filiz Koçali de hükümetin yönelimlerini eleştirdi. "Önümüzde belirsizlikler ve risklerle dolu bir süreç var. Çok ağır bir saldırı ile karşı karşıyayız" diyen Koçali, KCK davasından binlerce Kürt siyasetçi ve 6 milletvekilinin tutuklu olduğunu hatırlatarak, "PKK Lideri Abdullah Öcalan susturulmuştur. Güney Kürdistan işgal altındadır. Bütün kazanımlarımız tehdit altındadır" diye konuştu. Başbakan Erdoğan'ın "PKK ile aranıza mesafe koymazsanız bedel ödetiriz" sözlerine, "Bedel ödemekten korkmuyoruz, ödeyeceksek 'ser seran ser çavan' diyoruz" sözleriyle cevap veren Koçali, PKK ile araya mesafe koymanın aksine bu mesafenin kapatılması gerektiğini söyledi. Koçali, "Sayın bakanlar sayın hükümet siz PKK ile aranızdaki mesafeyi kapatın. Bu mesafe kapanmazsa halklar arasındaki mesafe artacaktır" diye konuştu.
ÖDP GENEL BAŞKANI ALPER TAŞ: ÖZERKLİK ÇÖZÜM PROJESİDİR
ÖDP Genel Başkanı Alper Taş ise, Kürt sorununda yeniden başa dönüldüğünü kaydederek, "Yine toprağa düşen genç kardeşlerimiz... Toprağın altına düşen 40 bine yakın kardeşimiz yok olarak konuştular, Bizim adımıza konuştular" diye konuştu. Acil olarak silah ve şiddetin devre dışı bırakılmasını isteyen Taş, savaşa karşı olduklarını belirterek, "Savaşan taraflara ses vermek zorundayız. Öncelikle devlete ve AKP'ye seslenmeliyiz" dedi. Kongrenin "Demokratik Özerklik demokratik cumhuriyeti selamlıyoruz" şiarına dikkat çeken Taş, Demokratik Özerklik talebinin AKP'nin çözümsüzlük dayatmasına karşı çözüm projesi ve ortak vatan projesi olarak gördüklerini söyledi. Taş, Türkiye toplumunun savaş koşullarını kabul etmediğini belirterek, "Arda Turan kardeşimizi bu konuda verdiği olumlu mesajlardan dolayı kendisini kutluyorum" sözleri salonda alkış aldı.
DSİP: SAYIN ÖCALAN İLE GÖRÜŞMELERİ YENİDEN BAŞLATIN
"Savaş ortamının son bulması için Sayın Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit kaldırılsın" diyen DSİP Genel Başkan Yardımcısı Canan Şahin da, Öcalan ile yürütülen müzakerelerin bir an önce yeniden başlamasını isteyerek konuşmasını, "Bijî biratiya gelan" sözleriyle bitirdi.
TKP: KÜRT HALKININ YANINDAYIZ
TKP MK Üyesi Erhan Nalçacı, Kürtlerin özgürlük adalet ve demokrasi mücadelesi için ağır bedeller ödediğini belirterek, "TKP olarak Kürt halkının özgürlük, demokrasi ve adalet mücadelesinin yanındayız" diye konuştu.
ALMAN SOL PART: SİZİ ÖRNEK ALIYORUZ
Salondakileri Kürtçe "Rojbaş hevalno" diyerek selamlayan Alman Sol Parti Temsilcisi Heidrun Dithrich, demokrasi ve özgürlük yolunda Almanya'da BDP'yi taklit ettiklerini söyledi. BDP'nin seçim başarısına da dikkat çeken Dithrich, seçimde bölgede gözlemci olduğunu belirterek, "Biz bölgede askerleri gördük bu bağımsız ve tarafsız bir seçim değildi. Siz her şeye rağmen AKP'ye, millitarizme rağmen başardınız bu çok büyük bir başarıdır" diye konuştu. "Bir insan baskı ve zulüm altında olduğu sürece diğer insanlar özgür değildir" diyen temsilci, bu konuda verilen mücadelenin tüm insanlık adına verildiğini söyledi. Dithrich, Kürt mücadelesinde kendilerinin de "şehitleri" olduğunu belirterek, Andrae Wolf'u örnek gösterdi.
PES: TÜRKİYE DİYALOG DEYİP ORDULARI CEPHEYE SÜRÜYOR
Avrupa'da 85 partiyi bünyesinde barındıran ve çatı partisi görevini görene Avrupa Sol Parti (PES) Temsilcisi Rena Dovrov ise, Avrupa Sol partilerin selamı ve dayanışma duyguları getirdiğini dile getirerek konuşmasına başladı. BDP'nin Kürt sorunu gibi önemli bir şey için mücadele ettiğini belirten PES temsilcisi Dovrov, sorunun çözülmesinin Türkiye'nin alt kimliklere saygı göstermesinden geçtiğini söyledi. Ortadoğu'daki gelişmelere dikkat çeken Dovrov, Muammer Kadafi, Hüsnü Mubarek gibi rejimlerin halklarını ezdiklerini söyledi. Türkiye'nin şiddet yoluyla çözüm arayışlarını eleştiren Dovrov, Kürt sorunu konusunda henüz bir çözüm perspektifinin ortaya konulmadığını ifade ederek, "Türkiye bu konuda tutarlı ve güvenli değil. Bir yandan diyalogdan bahsediyor öte yandan ordularını çatışmaya yoluyor. Yoldaşlar, bunda güvenilirlik de yok. Askeri operasyonlar yapılıyor ve yüzlerce kişi hayatını kaybediyor. Bunu da kabul etmemizi istiyorlar" dedi. PES temsilcisi, AB'nin durum karşısındaki tutumunu da eleştirerek sessizliği, "Ülkelerin çıkarlarına" dayandırdı. PES temsilcisi Dovrov sözlerini, "Siz uğruna mücadele ettiğiniz barışa kavuşana kadar Avrupalı sosyalist dostlarınız sizinle olacak. Sevgili dostlar güçlü olun çünkü hepimizin gözleri sizin üzerinizde" dedi.
YKP: DEMOKRATİK ÖZERKLİK TALEBİNİZİ SELAMLIYORUZ
Yeni Kıbrıs Partisi Genel Sekreteri Murat Kanatlı da, BDP'nin tutuklamalarla rehin alınmak istendiğini söyledi. Kürt halkının haklı mücadelesine destek verdiklerini belirten Kanatlı, "Azadiya Kurdistan Azadiya Kıbrısê ye diyoruz. Bu sloganları birlikte atıyoruz" dedi. Kanatlı, Kürtlere mücadelelerinde başarılar diledi.
Evrensel'i Takip Et