24 Şubat 2002 22:00
Üs gibi konsolosluk!
Türkiye'deki askeri üslerine yenilerini eklemeye çalışan Amerika, şimdi de İstinye'de 90 hektarlık alana üs görünümünde konsolosluk binası yaptırıyor. Ortadoğu'daki politikaları ve çıkarları için Türkiye'yi maşa olarak kullanmasına Türkiye halkının tepkisinin günden güne arttığından olsa gerek, konsolosluk yetkilileri daha güvenli olduğu için bu binayı yaptırdıklarını açıklamaktan çekinmiyorlar.
İstinye Kaplıcalar Mahallesi'nde yaklaşık bir yıldır hummalı bir hazırlık var. Bu hazırlık 90 dönümlük bir arazinin üzerinde sürüyor. Araziye yapılmakta olan bina ise Amerikan Konsolosluğu. İnşaat tamamlanınca İstanbul Taksim'de bulunan Başkonsolosluk buraya taşınacak. Ancak, İstinye sahilinin üzerindeki bir tepede yapılan bu bina konsolosluktan daha çok "askeri üs" görünümünde.
Konsolosluğun İstanbul merkezinden bu kadar uzağa taşınacak olması, akıllara "taşınmada Amerikan politikalarının etkisinin olup olmadığı" sorusunu getiriyor
Amerika'nın Ortadoğu'daki hakimiyet mücadelesi nedeniyle uyguladığı politikalar her ne kadar Türkiye hükümeti tarafından desteklense de, halkın büyük bir çoğunluğu buna hiç sıcak bakmıyor ve onaylamıyor. Bu nedenle de Taksim'deki Amerikan Konsolosluğu'nun önü birçok eyleme sahne olmuştu. Daha doğrusu protesto gösterileri yapılmak istenmiş, fakat çoğu zaman polis tarafından engellenmişti. Örneğin 1999 yılında Emeğin Partisi, ABD'nin Irak'a saldırılarını ve Türkiye'nin İncirlik üssünü kullandırarak destek vermesini protesto etmek istemiş, ancak polis engelleyince TÜYAP önünde basın açıklaması yapmak zorunda kalmıştı.
'Güvenlik ve konfor' Amerika'daki 11 Eylül saldırılarının ve Afganistan'a düzenlenen savaşın ardından Amerika, üslerinden konsolosluk binalarına kadar diğer ülkelerdeki tüm kurumlarının çevresindeki güvenlik önlemlerini en üst düzeye çıkarmıştı. Taksim'deki konsolosluk binasına çıkan caddelerin polisler tarafından kontrol altına alınması Amerikalıları tatmin etmemiş olacak ki, İstinye'ye gitme kararı alınmış. Bir diğer soru işareti ise, neden 90 hektar kadar büyük bir alana bina yapıldığı. Amerikan Başkonosluk Halkla İlişkiler bölümünden Martin Quidd da bu söylediklerimizi doğrular nitelikte açıklamalar yaptı. Konsolosluk inşaatı için Dışişleri Bakanlığı'ndan ve belediyeden gerekli izinleri aldıklarını belirten Quidd, 90 hektarlık arazinin daha önce özel bir şirkete ait olduğunu ve araziyi satın aldıklarını kaydetti.
Söylentiler de arttı Quidd, amaçlarının daha modern ve güvenli bir konsolosluk binası kurmak olduğunu söylemekten çekinmedi. Çevredeki evlerin yıkılmayacağını söyleyen Quidd, satın aldıkları arazinin güvenliğini sağlayacak kadar geniş olduğunu anlattı. İnşaat çevresinde bulunan evlerin sahipleri ise, evlerinin yıkılıp yıkılmayacağı konusunda hemen hergün farklı bir söylentiyle karşılaşıyor. İnşaat başladığından bu yana halk arasında evlerin yıkılacağı yönünde söylentiler olduğunu belirten mahalle sakinleri, ancak henüz kendilerine resmi bir bildirim olmadığını ifade etti. Kaplıcalar Mahallesi'nde oturan Ali Yıldırım, uzun zamandır halk arasında evlerin konsolosluk tarafından satın alınacağı yönünde söylentiler olduğunu kaydetti. Tapusu olmayan yalnızca birkaç ev olduğunu söyleyen Yıldırım, bu evler dışındaki mahalle sakinlerinin evlerin satışı durumunda yüksek bedeller umduğunu anlattı. Yıldırım, "İnsanlar büyük pararlar bekliyorlar. Ama ne olacağı belli olmaz. Bir bakarız ki biz farkında olmadan üç kuruşa evlerimizi satın almışlar" dedi.
'Güvenlik ve konfor' Amerika'daki 11 Eylül saldırılarının ve Afganistan'a düzenlenen savaşın ardından Amerika, üslerinden konsolosluk binalarına kadar diğer ülkelerdeki tüm kurumlarının çevresindeki güvenlik önlemlerini en üst düzeye çıkarmıştı. Taksim'deki konsolosluk binasına çıkan caddelerin polisler tarafından kontrol altına alınması Amerikalıları tatmin etmemiş olacak ki, İstinye'ye gitme kararı alınmış. Bir diğer soru işareti ise, neden 90 hektar kadar büyük bir alana bina yapıldığı. Amerikan Başkonosluk Halkla İlişkiler bölümünden Martin Quidd da bu söylediklerimizi doğrular nitelikte açıklamalar yaptı. Konsolosluk inşaatı için Dışişleri Bakanlığı'ndan ve belediyeden gerekli izinleri aldıklarını belirten Quidd, 90 hektarlık arazinin daha önce özel bir şirkete ait olduğunu ve araziyi satın aldıklarını kaydetti.
Söylentiler de arttı Quidd, amaçlarının daha modern ve güvenli bir konsolosluk binası kurmak olduğunu söylemekten çekinmedi. Çevredeki evlerin yıkılmayacağını söyleyen Quidd, satın aldıkları arazinin güvenliğini sağlayacak kadar geniş olduğunu anlattı. İnşaat çevresinde bulunan evlerin sahipleri ise, evlerinin yıkılıp yıkılmayacağı konusunda hemen hergün farklı bir söylentiyle karşılaşıyor. İnşaat başladığından bu yana halk arasında evlerin yıkılacağı yönünde söylentiler olduğunu belirten mahalle sakinleri, ancak henüz kendilerine resmi bir bildirim olmadığını ifade etti. Kaplıcalar Mahallesi'nde oturan Ali Yıldırım, uzun zamandır halk arasında evlerin konsolosluk tarafından satın alınacağı yönünde söylentiler olduğunu kaydetti. Tapusu olmayan yalnızca birkaç ev olduğunu söyleyen Yıldırım, bu evler dışındaki mahalle sakinlerinin evlerin satışı durumunda yüksek bedeller umduğunu anlattı. Yıldırım, "İnsanlar büyük pararlar bekliyorlar. Ama ne olacağı belli olmaz. Bir bakarız ki biz farkında olmadan üç kuruşa evlerimizi satın almışlar" dedi.
Evrensel'i Takip Et