Yılmaz'dan "Beyaz Enerji" terörü

Yılmaz'dan "Beyaz Enerji" terörü
ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz ile İçişleri Bakanı Sadettin Tantan arasında haftalardır süren gerginlik, Tantan'ın 5 hafta aradan sonra dünkü grup toplantısına katılmasıyla doruğa ulaştı. İlk kez baştan sona basına kapatılan toplantıda, "Beyaz Enerji terörü" estiren Yılmaz, Tantan'a gözdağı verdi ve "Bakanları ben seçerim. İstediğim bakanı da görevden alırım'' dedi.
Jandarmanın yürüttüğü "Beyaz Enerji Operasyonu"nda "ileri gidilmesiyle" Jandarma, Tantan'ın "sessiz" onayı ile Cumhur Ersümer hakkında "O bakanın üstünü çizin" diyen bir açıklama yapmış, ANAP'lı Enerji ve Tabii Kaynaklar eski Bakanı Ersümer, hakkındaki iddiaların Savcı Şalk'ın iddianamesinde de yer almasıyla bakanlıktan istifa etmek zorunda kalmış ve Yılmaz hakkında da pek çok yolsuzluk ve usulsüzlük iddiası ortaya saçılmıştı. Yılmaz, operasyonun "göstermelik" yönünün genişlemesi üzerine köşeye sıkışmış ve Tantan'dan "Jandarma'nın İçişleri Bakanlığı'nın bilgisi olmadan açıklama yapamayacağına" dair bir genelge yayınlamasını istemişti. Ancak Tantan'ın bu isteği yerine getirmemesiyle Yılmaz ve Tantan arasındaki "Beyaz Enerji" gerginliği iyice su yüzüne çıkmaya başladı. İsim verilmeden karşılıklı söz düellosu yapılmaya başlandı. Mesut Yılmaz, hafta sonu ANAP'ın İstanbul Kongresi'nde, "ANAP'ı kullanarak kendi reklamını yapanlar var. Bunlar yakamızdan düşsünler... Düşmesini bilmeyenleri biz düşürmesini biliriz.." diyerek örtülü bir şekilde Tantan'ın istifasını istemişti. Bu sözlerin kendisine yönelik olmadığını iddia eden Tantan'ın bir telefon konuşmasında ise ''Beni kastediyor, ama istifa etmeyeceğim'' dediği söyleniyor. Tantan, dün Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde yaptığı konuşmada "İdareciler kişi ve kurumların hizmetinde asla olamazlar. Kişi ve kurumların hizmetinde olan idarecilerimizi lanetliyorum" diyerek Yılmaz'a mesaj göndermişti.
Gazeteciler mevzilendi
İşte bu ortam içinde yapılan ANAP'ın dünkü grup toplantısı öncesinde gazeteciler, salona giden orta kuliste, bakanların giriş yaptığı kapı önünde mevzilendi. 5 haftalık aradan sonra grup toplantısına gelen Tantan'ın toplantı salonuna girişinin ardından, Yılmaz gelmediği halde kapılar gazetecilere kapandı. Gazeteciler salondan görüntü dahi alamazken, Tantan, salona girerken tüm soruları yanıtsız bıraktı. Tantan soruları dinlemekle ve başını sallamakla yetindi.
Andican söylediğine kendi güldü
Grup toplantısına dakikalar kala, ANAP Grup yetkilileri gazetecilerin orta kuliste görüntü almalarına, bakan ve milletvekillerine soru sormalarına yasak getirdi. ANAP'lı milletvekili ve bakanların giriş yaptığı kapıdan uzaklaştırılan gazeteciler, bu sırada Genel Başkan Yardımcısı Ahat Andican'ın önünü kesti. Yılmaz-Tantan gerginliğini soran gazetecilere Andican, "Böyle bir gerginlik yok ki... Bunu da nereden çıkartıyorsunuz?" dedi. Kendi söylediğine kendisi gülen Andican, daha sonra grup salonuna girdi.
Tantan en arkada oturdu
Yılmaz ise, Enerji ve Tabii Kaynaklar eski Bakanı Cumhur Ersümer, Mustafa Taşar ve İbrahim Yaşar Dedelek'le birlikte toplantı salonuna geldi. Yılmaz ve Ersümer gazetecilerin sorularını yanıtsız bıraktı. Grup Toplantısı'na alınmayan gazeteciler, bilgi alabilmek için ANAP'lı milletvekillerini cep telefonlarından aradılar. Alınan bilgiye göre, Yılmaz ile Tantan tokalaşmadı, hatta göz göze gelmemeye çalıştılar. Toplantı salonunda Yılmaz, en öndeki orta sırada otururken, Tantan en arkada yeni Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Zeki Çakan'la birlikte oturmayı tercih etti. Bu arada milletvekillerinin de Tantan'ın yanında fazla görünmemeye dikkat ettiği bildirildi. Toplantı sırasında bir ara Tantan'ın yanına düşen Milletvekili Levent Mıstıkoğlu, tuvalete gitme bahanesiyle kulise çıktığı ve kulisteki gazetecilere, "Yahu Tantan gelip tam yanımıza oturdu. Tuvalete gidiyorum diye kendimi buraya attım" dediği öğrenildi.
Grup Başkanvekili seçimi
Ersümer'in yerine Zeki Çakan'ın atanması nedeniyle boşalan Grup Başkanvekilliği için seçim yapıldı ve bu göreve Kırıkkale Milletvekili Nihat Gökbulut seçildi. Toplantı sırasında yanyana oturan Çakan ile Tantan'ın sürekli fısıldaştıkları bildirildi. Önce Yılmaz'ın gelmesiyle toplantıya alınmayı bekleyen gazeteciler, sonra Yılmaz'ın konuşması sırasında içeri alınacakları umuduyla bekleyişlerini sürdürdüler. Ancak saat 12.00 sıralarında gazetecilere grup salonundan, "toplantının hiçbir bölümüne gazetecilerin alınmayacağı, toplantının ardından Grup Başkanvekili Beyhan Aslan'ın açıklama yapacağı" haberi geldi.
Tantan'ı hedefleyerek sert bir konuşma yapan Yılmaz'ın, ''Milletvekillerini halk seçer. Bakanları ben seçerim. İstediğim bakanı da görevden alırım'' dediği öğrenildi. Yılmaz, bakanların parti prensiplerinin dışına çıkamayacağını vurguladı ve "Bakanlar başkalarıyla işbirliğine giremez. Bir kez daha ikaz ediyorum, sonra gereğini yaparım" dedi. Yılmaz, konuşmasında "Parti içindeki hainler kim" sorusuna da yanıt verdi: "Bizimle uğraşanlara yardım edenler haindir." dedi.Yılmaz'ın bu sözleri üzerine bazı milletvekillerinin Tantan'a döndüğü, Tantan'ın ise hafif bir şekilde gülümsediği kaydedildi. Konuşma sırasındaki alkışlara katılmayan Tantan'ın konuşması bitince Yılmaz'ı kısaca usülden alkışladığı belirtildi.
Tantan ise grupta bu konularla ilgili bir açıklama yapmaktan kaçındı; sadece RTÜK yasası ve internetle ilgili bir yasal düzenleme hakkında görüş bildirdi.
Ayrı kapılardan çıktılar
Toplantının sona ermesinin ardından da Yılmaz ve Tantan karşılaşmamaya dikkat ederek, ayrı kapılardan çıktılar, soruları da yanıtlamadılar. Yılmaz, Meclis'teki makamına, Tantan ise İçişleri Bakanlığı'na gitti.
Aslan: Sorun yok
Grup toplantısından sonra bir açıklama yapan ANAP Grup Başkanvekili Beyhan Aslan, Yılmaz'ın konuşmasında, partilerine karşı başlatılan sistemli yıpratma politikalarının devam ettiğini kaydederek, gerek partiye gerekse milletvekillerine karşı yapılan haksız saldırıların anında yanıtlanması ve yasal yollara başvurulmasını isteğini bildirdi. Aslan, bir gazetecinin, "Yılmaz ile Tantan arasında gerginlik oldu mu?" sorusuna karşılık, kendisinin böyle bir izlenim edinmediğini söyledi.
Aslan, "Milletvekillerini halk, bakanları ben seçerim" sözünün ne anlama geldiğini soran bir gazeteciye " Sadece basında abartılarak yapılan, sanki genel başkanımız ile bakanımız arasında sorun varmış izlenimi konusunda,milletvekillerini uyarmak için bu cümle sarfedilmiştir. Bu, bakana veya bakanlarımıza yönelik bir söz değil" yanıtını verdi.