2 Nisan 2001 21:00
Zam yağmuru
GÜNÜN YAZILARI
Zam yağmuru
Hükümetin "iç kaynak bulma" taahhüdünün emekçileri ezmeyi hedeflediği, yeni vergi planları ve zamlarla ortaya çıkıyor.
İzmir'de toplu taşıma ücretlerine zam geldi. Tam abonman bileti 400 bin lira olurken, kentkartın kontur fiyatı da 50 bin lira artırıldı. 250 bin lira olan öğrenci biletinin fiyatı 300 bin liraya çıkarıldı. Metro ve vapur jetonlarının fiyatı 350 bin liradan 400 bin liraya yükseltildi. Aylık toplu taşım kartı bedelleri de 5 milyon lira artırıldı.
Yabancı sigara ve alüminyuma zam
Marlboro, Parliament, Chesterfield, Camel, Salem, Winston, Monte Carlo, Ege ve L&M sigaralarına bugünden geçerli olmak üzere yüzde 15 civarında zam yapıldı. Marlboro Box ve Marlboro Lights Box'ın fiyatı 1 milyon liradan 1 milyon 150 bin liraya çıkarken, Uzun Marlboro ve Parliament 1 milyon 250 bin lira, Chesterfield ve L&M Box'ın fiyatı 800 bin lira olarak belirlendi. Camel ürünleri ile Salem Light Kısa'nın satış fiyatları da 1 milyon 150 bin liraya çıktı.
Seydişehir'de kurulu Eti Alüminyum A.Ş'de üretilen ürünlerin fiyatlarına da yüzde 2.3 ile yüzde 3.8 arasında zam geldi. src=/resim/b1.gif width=5>
Başa dön


Ağdaş'ı öldüren polislere beraat
Alibeyköy'de 5 yıl önce Kurtuluş gazetesi satarken "dur" ihtarına uymadığı gerekçesiyle öldürülen lise öğrencisi İrfan Ağdaş'ın katil zanlısı 3 polis "meşru müdafaa" savıyla beraat etti.
Eyüp 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın karar duruşmasına sanık polisler A.Y., B.M. ve A.K. katılmazken sanık avukatı İlhami Yelekçi ile İrfan Ağdaş'ın ağabeyleri Kemal Ağdaş, Cemal Ağdaş ve müdahil avukatları duruşmada hazır bulundu.
Davanın karar duruşmasında taraflar son savunmalarını yaptılar. Müdahil tarafın savunmasını Avukat Behiç Aşçı yaptı. Aşçı, savunmasına "Bu davanın da diğer infaz davalarından pek bir farkı yok. Tıpkı diğer davalarda olduğu gibi sanık polisler tutuksuz yargılanıyorlar. Ancak dava sürecinde toplanan deliller polisin 17 yaşındaki bir genci öldürdüğünü ortaya çıkarttı" sözleriyle başladı. Sanık polislerin 'Polis Vazife ve Selahatleri Kanunu'na göre hareket ettiklerini söylediğini hatırlatan Aşçı, Polisin Vazife ve Selahatleri Kanunu'nun polise silah kullanma yetkisi verdiğini, adam öldürme yetkisi vermediğini kaydetti. Adli Tıp Kurumu raporunun İrfan Ağdaş'ın silah kullanmadığını ortaya çıkardığını söyleyen Aşçı, bu raporun Ağdaş'ın silah kullandığı yönündeki iddiaları da çürüttüğünü aktardı. O gece yapılan telsiz konuşmalarında, silahlı saldırı gerçekleşmeden şüpeli şahsın yakalandığının belirtildiğini aktaran Aşçı, bütün bu deliller göz önüne alınarak sanık polislerin bilerek ve isteyerek adam öldürmekten cezalandırılmalarını istedi.
Hedef gözetilmedi iddiası
Aşçı'nın savunmasından sonra mahkeme hakimi yargılama aşamasında mütalaasını veren Eyüp Cumhuriyet Başsavcısı İbrahim Bayür'ün mütalaasını istedi. Savcı Bayür, önceki mütalaasında herhangi bir değişiklik yapmaya gerek olmadığını söyledi. Babür, 13 Mayıs 1996'da devriye görevi yapan polis ekiplerini görünce paniğe kapılan İrfan Ağdaş'ın, "dur" ihtarına uymayarak kaçmaya başladığını iddia etmişti.
Bunun üzerine ekipte görevli polis memurları A.Y., B.M. ve A.K.'nin, açtıkları ateş sonucu kolundan vurdukları Ağdaş'ı yaralı olarak arabaya aldıklarını anlatan Savcı Babür, araçta gelişen olay nedeniyle maktulün görevli polislerce vurulduğu kanaatine varıldığını kaydetmişti. Bu nedenle her 3 sanığın da, ''Görev sırasında faili belli olmayacak şekilde adam öldürmek'' suçundan 8 ile 10'ar yıl arasında ağır hapis cezasına çarptırılmasını isteyen Savcı Babür, ayrıca suç tarihinin 1996 yılı olması dikkate alınarak tüm sanıkların 4616 sayılı Şartla Salıverilmeye, Dava ve Cezaların Ertelenmesine Dair Kanun'dan yararlandırılmasına karar verilmesini talep etmişti.
Son savunmasını yapan sanık avukatı İlhami Yelekçi, müvekkillere olay akşamı ateş açıldığını, bu nedenle müvekkillerinin hedef gözetmeksizin ateş açtığını iddia etti. Yelekçi, müvekkillerinin meşru müdafaa sınırları içinde hareket ettiğini savunarak beraatlerini istedi.
Tarafların savunmalarını yapmasının ardından mahkeme heyeti duruşmaya 10 dakikalık ara verdi. Aradan sonra basın mensupları duruşma salonuna alınmadı. Mahkeme heyeti İrfan Ağdaş'ı öldüren sanık polislere "Meşru müdafaa sınırları içerisinde suçu işledikleri" savıyla ceza vermedi.
Ağdaş'ın ailesi karara öfkeli
Kararı büyük bir şaşkınlıkla karşılayan İrfan Ağdaş'ın abisi Kemal Ağdaş, mahkeme çıkışında bir açıklama yaptı. Kemal Ağdaş "Türk adaleti tecelli etti. Adamlar bize kanunların kendilerine verdiği yetkiye dayanarak adam öldürdüklerini söylediler. Bu dava başlarken bitmişti. Sonucun böyle olacağını biliyorduk. Hiçbiri ceza almadı" diye konuştu. Çok üzgün olduğu görülen Kemal Ağdaş, temyiz başvurusu için gereğini yapacaklarını söyledi.
Hükümetin "iç kaynak bulma" taahhüdünün emekçileri ezmeyi hedeflediği, yeni vergi planları ve zamlarla ortaya çıkıyor.
İzmir'de toplu taşıma ücretlerine zam geldi. Tam abonman bileti 400 bin lira olurken, kentkartın kontur fiyatı da 50 bin lira artırıldı. 250 bin lira olan öğrenci biletinin fiyatı 300 bin liraya çıkarıldı. Metro ve vapur jetonlarının fiyatı 350 bin liradan 400 bin liraya yükseltildi. Aylık toplu taşım kartı bedelleri de 5 milyon lira artırıldı.
Yabancı sigara ve alüminyuma zam
Marlboro, Parliament, Chesterfield, Camel, Salem, Winston, Monte Carlo, Ege ve L&M sigaralarına bugünden geçerli olmak üzere yüzde 15 civarında zam yapıldı. Marlboro Box ve Marlboro Lights Box'ın fiyatı 1 milyon liradan 1 milyon 150 bin liraya çıkarken, Uzun Marlboro ve Parliament 1 milyon 250 bin lira, Chesterfield ve L&M Box'ın fiyatı 800 bin lira olarak belirlendi. Camel ürünleri ile Salem Light Kısa'nın satış fiyatları da 1 milyon 150 bin liraya çıktı.
Seydişehir'de kurulu Eti Alüminyum A.Ş'de üretilen ürünlerin fiyatlarına da yüzde 2.3 ile yüzde 3.8 arasında zam geldi. src=/resim/b1.gif width=5>



Ağdaş'ı öldüren polislere beraat
Alibeyköy'de 5 yıl önce Kurtuluş gazetesi satarken "dur" ihtarına uymadığı gerekçesiyle öldürülen lise öğrencisi İrfan Ağdaş'ın katil zanlısı 3 polis "meşru müdafaa" savıyla beraat etti.
Eyüp 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın karar duruşmasına sanık polisler A.Y., B.M. ve A.K. katılmazken sanık avukatı İlhami Yelekçi ile İrfan Ağdaş'ın ağabeyleri Kemal Ağdaş, Cemal Ağdaş ve müdahil avukatları duruşmada hazır bulundu.
Davanın karar duruşmasında taraflar son savunmalarını yaptılar. Müdahil tarafın savunmasını Avukat Behiç Aşçı yaptı. Aşçı, savunmasına "Bu davanın da diğer infaz davalarından pek bir farkı yok. Tıpkı diğer davalarda olduğu gibi sanık polisler tutuksuz yargılanıyorlar. Ancak dava sürecinde toplanan deliller polisin 17 yaşındaki bir genci öldürdüğünü ortaya çıkarttı" sözleriyle başladı. Sanık polislerin 'Polis Vazife ve Selahatleri Kanunu'na göre hareket ettiklerini söylediğini hatırlatan Aşçı, Polisin Vazife ve Selahatleri Kanunu'nun polise silah kullanma yetkisi verdiğini, adam öldürme yetkisi vermediğini kaydetti. Adli Tıp Kurumu raporunun İrfan Ağdaş'ın silah kullanmadığını ortaya çıkardığını söyleyen Aşçı, bu raporun Ağdaş'ın silah kullandığı yönündeki iddiaları da çürüttüğünü aktardı. O gece yapılan telsiz konuşmalarında, silahlı saldırı gerçekleşmeden şüpeli şahsın yakalandığının belirtildiğini aktaran Aşçı, bütün bu deliller göz önüne alınarak sanık polislerin bilerek ve isteyerek adam öldürmekten cezalandırılmalarını istedi.
Hedef gözetilmedi iddiası
Aşçı'nın savunmasından sonra mahkeme hakimi yargılama aşamasında mütalaasını veren Eyüp Cumhuriyet Başsavcısı İbrahim Bayür'ün mütalaasını istedi. Savcı Bayür, önceki mütalaasında herhangi bir değişiklik yapmaya gerek olmadığını söyledi. Babür, 13 Mayıs 1996'da devriye görevi yapan polis ekiplerini görünce paniğe kapılan İrfan Ağdaş'ın, "dur" ihtarına uymayarak kaçmaya başladığını iddia etmişti.
Bunun üzerine ekipte görevli polis memurları A.Y., B.M. ve A.K.'nin, açtıkları ateş sonucu kolundan vurdukları Ağdaş'ı yaralı olarak arabaya aldıklarını anlatan Savcı Babür, araçta gelişen olay nedeniyle maktulün görevli polislerce vurulduğu kanaatine varıldığını kaydetmişti. Bu nedenle her 3 sanığın da, ''Görev sırasında faili belli olmayacak şekilde adam öldürmek'' suçundan 8 ile 10'ar yıl arasında ağır hapis cezasına çarptırılmasını isteyen Savcı Babür, ayrıca suç tarihinin 1996 yılı olması dikkate alınarak tüm sanıkların 4616 sayılı Şartla Salıverilmeye, Dava ve Cezaların Ertelenmesine Dair Kanun'dan yararlandırılmasına karar verilmesini talep etmişti.
Son savunmasını yapan sanık avukatı İlhami Yelekçi, müvekkillere olay akşamı ateş açıldığını, bu nedenle müvekkillerinin hedef gözetmeksizin ateş açtığını iddia etti. Yelekçi, müvekkillerinin meşru müdafaa sınırları içinde hareket ettiğini savunarak beraatlerini istedi.
Tarafların savunmalarını yapmasının ardından mahkeme heyeti duruşmaya 10 dakikalık ara verdi. Aradan sonra basın mensupları duruşma salonuna alınmadı. Mahkeme heyeti İrfan Ağdaş'ı öldüren sanık polislere "Meşru müdafaa sınırları içerisinde suçu işledikleri" savıyla ceza vermedi.
Ağdaş'ın ailesi karara öfkeli
Kararı büyük bir şaşkınlıkla karşılayan İrfan Ağdaş'ın abisi Kemal Ağdaş, mahkeme çıkışında bir açıklama yaptı. Kemal Ağdaş "Türk adaleti tecelli etti. Adamlar bize kanunların kendilerine verdiği yetkiye dayanarak adam öldürdüklerini söylediler. Bu dava başlarken bitmişti. Sonucun böyle olacağını biliyorduk. Hiçbiri ceza almadı" diye konuştu. Çok üzgün olduğu görülen Kemal Ağdaş, temyiz başvurusu için gereğini yapacaklarını söyledi.
Evrensel'i Takip Et