11 Kasım 2000 22:00
Grev sloganları ete kemiğe bürünmeli

İsmail Sağdıç (*)
KESK'in 7 Kasım'da ülkenin 7 bölgesinden başlattığı yürüyüşün finali onbinlerce emekçinin katılımıyla Ankara'da yapıldı. 11 Kasım sabahının ilk ışıklarıyla beraber kamu emekçileri otobüslerle Ankara'ya ulaştılar. Her gelen otobüstekiler, kendilerinden gelenler tarafından alkışlarla, zafer işaretleriyle, sıkılan yumruklarla karşılandılar.
Otobüslerin Hipodrom'a girmesinden sonra saat on buçuk sıralarında önlerinde taleplerin yazıldığı büyük pankartlar ve kortejler halinde insan seli ile birlikte emekçiler Kızılay'a aktı.
Ankara'ya gelenleri Zafer Çarşısı yakınlarında iki gün önce Ankara'ya gelip Güvenpark'ta geceli gündüzlü oturma eylemi yapan ülkenin dört bir yanından gelmiş emekçiler karşıladı. Geçtikleri yerlerdeki etkiyi, insan seline dönüşerek arkalarından Ankara'ya geldiğini görünce günlerin yorgunluğunu unuttular.
Kamu emekçileri kendisine güvenenleri bir kez daha mahçup etmemişti. Sorunların çözümü için yapılacak şeyin kamu emekçilerine, işçilere ve halka güvenerek mücadele etmekten geçtiği mesajını dost düşman herkese vermişti. Mitingde, ağırlıklı bir yeri kaplayan ve birçok pankarta, dövize de yazılmış olan "11 Kasım'dan sonra grevdeyiz" sloganıydı.
KESK bundan önceki bütçelere müdahele için de defalarca Ankara yürüyüşü yapmıştı. Bu yürüyüşlerin sonunda süreç bir hakkı koparıp almaya doğru sıçratılmadığı için bu yürüyüşlerle sağlanan moral üstünlüğü bir süre sonra yerini moralsizliğe ve güvensizliğe bırakmıştı. Hatta sosyal güvenlik yasa tasarısına karşı yapılan 24 Temmuz eyleminde işçiler emekçiler Kızılay Meydanı'nı tarihin en kitlesel eylemini yaparak doldurmuşlardı. "Bu eylemde, yüzbinlerle tepkilerimizi ifade ettik, protesto ettik ama değişen bir şey olmadı" düşüncesinin kitlelerde yaygınlaşmasına yol açmıştı. Bugüne kadar yaptığımız eylemler bize, finale ulaşan, ama ondan sonrası için bir şey öngörmeyen eylem takvimlerinin hiçbir kazanım getirmediğini gösterdi.
Bugün KESK GYK'sı toplanacak. Bu toplantı tarihsel açıdan içinde bulunduğumuz koşullar açısından önemli bir toplantıdır.
Artık kimsenin "Kitle eylem istemiyor" mazeretini öne sürerek eylemsizliği savunmaya hakkı yoktur. Saldırılara nasıl yanıt verileceği, hakların nasıl alınacağı sürecin ihtiyaçlarından doğru tartışılıp, kitlelerin de 11 Kasım eyleminde onbinler halinde haykırdığı eylemlilik kararları alınmalıdır. KESK'in alacağı kararlar Emek Platformu'nu da zorlayacaktır.
Talepleri için, hakları ve özgürlükleri için alanlarda olan bir KESK'e rağmen kamu emekçilerinin işgüvencelerini elinden alan yasa tasarısını ve sahte sendika yasa tasarısını da çıkarmaya cesaret edemez.
Böyle yapmakla KESK kendi örgütsel varlığına yönelik tehlikeleri de ön mevziden karşılamış olur ve geri püskürtülmesi kolaydır.
Kitlelerin alanlarda onbinler halinde attığı greve ve direnişe dair sloganlar KESK GYK'sında ete kemiğe bürünmüş olarak çıkmalıdır. Unutulmamalıdır ki talepler alınmak için, haklar kullanılmak için, sloganlar yaşam bulması için atılır.
Eğitim Sen üyesi/ (*)
Evrensel'i Takip Et