Silahları Hizbullah'a kimler verdi?

Silahları Hizbullah'a kimler verdi?
Batman eski Valisi ve Merkez Valisi Salih Şarman'ın, valiliği döneminde yurtdışından silah ithal ettiği ve bunların büyük bir kısmının kaybolduğu iddiaları üzerine "silahların Jandarma Komutanlığı'na verdiğini" söylemesi, yeni soru işaretlerini de beraberinde getirdi. Batman'ın Hizbullah'ın faaliyetlerini gayet rahat yürüttüğü bir il olması ve JİTEM'in Hizbullah ile ilişkisinin bilinmesi nedeniyle, "Kayıp silahlar da JİTEM tarafından Hizbullah'a ulaştırılmış olamaz mı" sorusuna yetkililerce henüz bir yanıt verilmedi.
660 milyarlık silah kayıp
Vali Şarman'ın, 1993'te Batman'a atandığında 1000 kişilik özel bir birlik kurmak istemiyle başvurduğu İçişleri Bakanlığı, "Farklı statü uygulamaları sorunlar çıkarır" diyerek talebi geri çevirdi. Şarman, bunun üzerine dönemin Başbakanı Çiller'e ismen yazdığı mektupta, "uygun görüşünüz alınarak" ibaresine yer verdi. Silahları alabilmek için para istedi. Çiller de, Başbakanlık Toplu Konut İdarisi'ne talimat verip, Batman Valiliği'ne para gönderilmesini sağladı. Valilik bu ödenekle Bulgaristan ve Çin'den 1800 kaleşnikof, 209 makineli tüfek, 230 RPG-7 roket atar, 30 suikast silahı Kanas, 7000 el bombası, 50 Biksi tüfek, 120 değişik çapta tabanca, bu silahlara ait milyonlarca mermi, 388 telsiz ithal etti. Ancak ithal edilen 1 trilyon 450 milyar liralık silahların 660 milyarlık bölümünün izine rastlanamadı.
Silahlar jandarma ve emniyette!
Kayıp silahların Hizbullah'a verildiği iddialarının basında yer alması üzerine Vali Şarman, açıklama yaptı. Ancak, Şarman'ın, "Tamamen usulüne uygun olarak yapıldığı, ithal edilen malların tamamının Türkiye'ye getirildiği, belgelerle kanıtlandı. Bu silahların kayıtları, tarafımdan Jandarma Genel Komutanlığı'ndan istendi. Bunlar Batman İl Jandarma Komutanlığı'ndan çıkarılarak, bütün demirbaş kayıtları, giriş çıkışları iletildi bana. Ben de bunları müfettiş arkadaşlara ilettim. Silahların yüzde 5-10 kadarlık kısmı emniyete verildi. Onlar az olduğu için kayıtları istemedim. 'Merak ediyorsanız onları da oradan sorun' dedim müfettişlere" şeklindeki sözleri yeni soru işaretlerini de beraberinde getirdi.
Ersever, bağlantıyı anlattı
4 Kasım 1993'te Ankara Elmadağ'da öldürülen Binbaşı Cem Ersever, Hizbullah ile bağlantının PKK itirafçıları Adem Yakın ile Alaaddin Kanat'ın sağladığını söylemişti. Bu açıklamaların, Gazeteci Soner Yalçın tarafından kaleme alındığı "Binbaşı Cem Ersever'in itirafları" isimli kitapta aralarında Adem Yakın ile Alattin Kanat'ın da olduğu, "önemli itirafçılar"ın 1986 yılından beri OHAL Valiliği lojmanlarında oturduklarını ve tümünün devlet tarafından beslendiği söylenmişti. Bir devlet yetkilisinin çıkıp, "Ersever yalan söylüyor. Bunlar doğru değil" diyemeyeceğini, çünkü devletin her şeyi bildiğini ve göz yumduğunu vurgulayan Ersever, itirafçıların çok acımasız olduklarını, herkesten çok milliyetçi kesildiklerini ve bir numaralı PKK düşmanları olduğunu da anlatmıştı. Ersever, Hizbullah ile bağlantının Alaaddin Kanat ile Adem Yakın tarafından sağladığını aktararak, şunları söylemişti: "Kanat ile Yakın'ın bize söyledikleri şu olmuştur. 'Hizbullah PKK'nin düşmanıdır. Düşmanımın düşmanı benim dostumdur. Güvenlik güçleri kesinlikle Hizbullah ile uğraşmasın. Onun yolunu açsın.' Adamların dediği de oldu. Güvenlik kuvvetleri Hizbullah'ı koruyup, güçlendirmişlerdir. Hizbullah'ın tetikçilerinin çoğu itirafçıdır."
Yeni sorular gündemde
Vali Şarman'ın silahları jandarma ve emniyete verdiğini söylemesi, bu silahların akıbetini açıklamaya yetmiyor. Çünkü bu silahların önemli bir kısmı kayıp ve Şarman bunun sorumluluğunu jandarma ve emniyete havale ediyor. JİTEM'in jandarmaya bağlı olduğu ve JİTEM'le Hizbullah'ın Ersever'in itiraflarında somutlaşan ilişkisi göz önünde bulundurulduğunda, silahların Hizbullah'a ulaştırılmış olabileceğine ilişkin yeni verilere ulaşılıyor.
Ayrıca "Emniyet İstihbarat eski Şube Müdürü Hanefi Avcı'nın Silvan'da, öldürülen Hizbullah lideri Hüseyin Velioğlu'nun militanlarıyla onların evinde oturup çay içtiği" iddiaları, emniyet-Hizbullah bağlantısına dikkat çekerken, Şarman'ın ithal ettiği silahların bir bölümünü verdiğini açıkladığı emniyet üzerinde de kuşkular oluşuyor.