7 Aralık 1999 22:00

GAP'ın enerjisi yeter

GAP'ın enerjisi yeter
Mehmet Aslanoğlu
Hükümet "enerji krizinden" bahsederken diğer yandan da ülkenin en önemli enerji kaynaklarını yabancılara peşkeş çekiyor. Türkiye'nin elektrik enerjisinin yarısına yakınını karşılayan GAP, ABD'li şirketlerin hizmetine sunulmaya hazırlanıyor.
Enerji Yapı Yol-Sen Diyarbakır Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Ali Erim, ülkenin kendi öz kaynaklarının elektrik enerjisi üretimi için yeterli olduğunu belirtti. Erim, elektrik kesintilerini eleştirerek, Türkiye'nin nükleer enerjiye ihtiyacı olmadığını da vurguladı.
Ülke genelindeki elektrik kesintileriyle gündeme gelen nükleer enerji tartışmalarını gazetemize değerlendiren Enerji Yapı Yol-Sen Diyarbakır Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Ali Erim, nükleer enerji santrallerinin tüm dünyada kapatıldığını hatırlatarak, bu enejinin sadece nükleer silah yapımında kullanıldığını ifade etti.
Erim, nükleer enerjinin doğaya ve insana büyük zararlar verdiğini belirterek, devletin zaten yanlış olan enerji politikalarını nükleer enerji üretmek kararıyla daha da derinleştirdiğini vurguladı. Nükleer enerji yerine rüzgâr ve güneş enerjileri ile jeotermal kaynaklardan yararlanılması gerektiğinin altını çizen Erim, "Türkiye'nin yoğun su kaynakları vardır. Bu nedenle elektrik enerjisi üretmenin temel yöntemi Hidroelektrik Santralleri (HES) olmalıdır" dedi.
Uluslararası tahkim yasalarıyla özelleştirmenin önünün açıldığını da belirten Erim, AKTAŞ örneğini hatırlatarak, "Temel amacı kâr olan bu kuruluşun elbette ki enerji sıkıntısı gibi bir derdi olmayacaktır" diye konuştu.
Geçtiğimiz aylarda Amerikalı tekellerin GAP'ta incelemelerde bulunduğunu söyleyen Erim, bu gezinin Türkiye'nin en büyük kalkınma projesinin yanında önemli bir enerji üretim merkezinin de Amerikalılara peşkeş çekileceğinin ilk sinyali olduğunu kaydetti.
HES'lerin dünya standartlarında yüzde 80-90 kapasite ile çalıştığına, ancak Türkiye'de yüzde 50-60 kapasiteyle çalışmasına rağmen elektrik üretiminin tüketimden fazla olduğuna dikkat çeken Ali Erim; bu durumun, teknik aksaklıkların ve iletim-dağıtım şebekelerinde onarımın bilinçli olarak yapılmaması nedeniyle ortaya çıktığını gösterdiğini söyledi.