22 Ekim 1999 21:00
Dernekler, müzik grupları ve bir albüm
Dernekler, müzik grupları ve bir albüm
Ülkemizde, dernekler, sendikalar ve siyasi partilerin kültürel ürünler sunma anlamında iyi bir noktada bulunduklarını söylemek hayli zor. Bu durum, insanları dönüştürmeyi önlerine koymuş olan bu kurumların bir eksikliğidir şüphesiz.
Bu kuramların belirli zamanlarda yapılan etkinliklerde, popüler birkaç sanatçının çağrılmasıyla "günü kurtarma" en fazla başvurulan yöntemdir. Oysa, derneklerin, sendikaların veya siyasi partilerin, "kendi bakış açıları" doğrultusunda oluşturabilecekleri müzik grupları, sistemin dayattığı, yaratmaya çalıştığı yoz kültüre bir karşı duruşu ifade etme amacı taşıyabilirler.
Bunlardan söz etmemizin sebebi, bu hafta tanıtmaya çalışacağımız albümün yapımını üstlenen bir kurumla ilgili. İstanbul Tunceli Kültür ve Dayanışma Derneği ile Ses Plak'ın birlikte yapımını gerçekleştirdiği "Dersim-Lawıkê Ma" adlı albüm, birçok Zazaca ezgisinin bir araya getirilmesiyle oluşturulmuş. Şivan Perwer'den Nizamettin Ariç'e, Kızılırmak'tan Grup Munzur'a, Ferhat Tunç'tan Enver Çelik'e, Nilüfer Akbal'dan Koma Rojhilat'a değin farklı sanatçıları ve müzik gruplarını bir araya getiren bir çalışma, "Dersim-Lawikê Ma".
Albümün yapımının bir dernek tarafından üstlenilmesi olumlu bir adım. "Yaşlılar Dersim Türküleri Söylüyor" gibi belgesel nitelikli albümlerin kalıcılaştırılması açısından, albümlerin çıkarılması gereklidir. Ancak bunun dışında, bir müzik albümü çıkarılıyorsa, söz konusu albümün bir yeniliğinin olması gerekiyor.
Albümde, bu ürünleri ilk defa dinleyenlerin büyük bir çoğunluğunun hoşuna gidecek bir repertuvarın bulunduğunu belirtmek gerekiyor.
Dinleyiciler, kimi zaman tek bağlama ile güçlü bir sesin birlikteliği ile sunulan bir ezgi ile, kimi zaman bol enstrümanlı, batılı anlamda bir altyapının altında ezilmeyen bir yorumla karşılaşacaklardır. Farklı sanatçıların ürünlerinden oluşturulan, Zazaca'nın kullanımının yarattığı ortaklık dışında, tarzlar ve tatlar anlamında farklılıklar içeren ezgileri toplayan albüm, "toplama bir albüm" olarak değerlendirilebilir.
Albümdeki ezgilerin daha önce başka albümlerde okunmuş olması, albüme "karışık bir albüm" niteliği vermiş. Bu da, yeni bir üründen çok, "derleme", "güldeste" oluşturma gibi bir yönelimle değerlendirilebilir.
Başladığımız noktaya dönecek olursak, Tunceli Kültür ve Dayanışma Derneği'nin bu tarz derlemeler yerine, kendi bünyesinde sanatçılar yetiştirmesi, yeni ürünleri kendi kitlesine ulaştırması, daha yararlı bir işlevin yerine getirilmesine hizmet edecektir.
Kısacası "Dersim-Lawikê Ma", albümdeki ezgileri ilk defa dinleyenleri tatmin edebilecek nitelikler taşıyor, ancak aynı ezgileri önceden dinleyenler için, bir tekrar anlamına gelebilir.
Ülkemizde, dernekler, sendikalar ve siyasi partilerin kültürel ürünler sunma anlamında iyi bir noktada bulunduklarını söylemek hayli zor. Bu durum, insanları dönüştürmeyi önlerine koymuş olan bu kurumların bir eksikliğidir şüphesiz.
Bu kuramların belirli zamanlarda yapılan etkinliklerde, popüler birkaç sanatçının çağrılmasıyla "günü kurtarma" en fazla başvurulan yöntemdir. Oysa, derneklerin, sendikaların veya siyasi partilerin, "kendi bakış açıları" doğrultusunda oluşturabilecekleri müzik grupları, sistemin dayattığı, yaratmaya çalıştığı yoz kültüre bir karşı duruşu ifade etme amacı taşıyabilirler.
Bunlardan söz etmemizin sebebi, bu hafta tanıtmaya çalışacağımız albümün yapımını üstlenen bir kurumla ilgili. İstanbul Tunceli Kültür ve Dayanışma Derneği ile Ses Plak'ın birlikte yapımını gerçekleştirdiği "Dersim-Lawıkê Ma" adlı albüm, birçok Zazaca ezgisinin bir araya getirilmesiyle oluşturulmuş. Şivan Perwer'den Nizamettin Ariç'e, Kızılırmak'tan Grup Munzur'a, Ferhat Tunç'tan Enver Çelik'e, Nilüfer Akbal'dan Koma Rojhilat'a değin farklı sanatçıları ve müzik gruplarını bir araya getiren bir çalışma, "Dersim-Lawikê Ma".
Albümün yapımının bir dernek tarafından üstlenilmesi olumlu bir adım. "Yaşlılar Dersim Türküleri Söylüyor" gibi belgesel nitelikli albümlerin kalıcılaştırılması açısından, albümlerin çıkarılması gereklidir. Ancak bunun dışında, bir müzik albümü çıkarılıyorsa, söz konusu albümün bir yeniliğinin olması gerekiyor.
Albümde, bu ürünleri ilk defa dinleyenlerin büyük bir çoğunluğunun hoşuna gidecek bir repertuvarın bulunduğunu belirtmek gerekiyor.
Dinleyiciler, kimi zaman tek bağlama ile güçlü bir sesin birlikteliği ile sunulan bir ezgi ile, kimi zaman bol enstrümanlı, batılı anlamda bir altyapının altında ezilmeyen bir yorumla karşılaşacaklardır. Farklı sanatçıların ürünlerinden oluşturulan, Zazaca'nın kullanımının yarattığı ortaklık dışında, tarzlar ve tatlar anlamında farklılıklar içeren ezgileri toplayan albüm, "toplama bir albüm" olarak değerlendirilebilir.
Albümdeki ezgilerin daha önce başka albümlerde okunmuş olması, albüme "karışık bir albüm" niteliği vermiş. Bu da, yeni bir üründen çok, "derleme", "güldeste" oluşturma gibi bir yönelimle değerlendirilebilir.
Başladığımız noktaya dönecek olursak, Tunceli Kültür ve Dayanışma Derneği'nin bu tarz derlemeler yerine, kendi bünyesinde sanatçılar yetiştirmesi, yeni ürünleri kendi kitlesine ulaştırması, daha yararlı bir işlevin yerine getirilmesine hizmet edecektir.
Kısacası "Dersim-Lawikê Ma", albümdeki ezgileri ilk defa dinleyenleri tatmin edebilecek nitelikler taşıyor, ancak aynı ezgileri önceden dinleyenler için, bir tekrar anlamına gelebilir.
Evrensel'i Takip Et