06 Eylül 1999 21:00

'Çelikten disiplin' ve kadrolar üzerine

2. Dünya Savaşı'nda milyonlarca yetişmiş emekçinin öldüğü Sovyet topraklarında halk 'emeğin örgütlü gücüyle' birlikte yeniden ve daha iyi bir ülkeyi kuruyordu.

Paylaş
'Çelikten disiplin' ve kadrolar üzerine
Barış Avşar
İkinci Dünya Savaşı'nın bitiminde Nazi saldırganlığının yarattığı yıkımdan en büyük pay Sovyetler Birliği'ne düşmüştü. Birinci savaşın ardından kurulan yeryüzünün ilk sosyalist devleti henüz yüzyıllar süren çarlık rejiminin kalıntılarıyla boğuşup yeni düzeni sağlamlaştırma çabası içindeyken faşizmin zulmüyle karşı karşıya kaldı. Savaşın başından itibaren Almanya ile ortakları Avrupa'da ve dünyanın başka bölgelerinde birçok ülkeyi işgal etti, ama Sovyetler'in işgali ve yenilgiye uğratılması en önemli hedefti. Savaşın kaderini belirleyecek olan çatışmalar bu topraklarda yapılacaktı. Sovyetler'in 'müttefiki' olan Amerika ve İngiltere de Almanya ve Sovyetler Birliği'nin kapışmasının olabildiğince 'bire bir' gerçekleşmesini istiyordu. Çünkü hangi taraf kazanırsa kazansın kendini olabildiğince korumuş İngiltere ve özellikle Amerika'nın karşısında oldukça zayıflamış bir rakip olarak kalacaktı.
Plan gerçekleşti
Bu plan gerçekleşti. Sovyet halkları Nazi savaş aygıtının büyük bölümünü tek başına tahrip etmek durumunda kaldı ve bu yüzden savaşın tahribatıyla en çok yüzleşen taraf oldu. Ancak planın sonraki bölümlerinin işleyişi pek de öyle savaş döneminin yol arkadaşlarının istediği gibi şekillenmedi. Stalin'in önderliğindeki Sovyetler Birliği tarihin en inanılmaz kalkınma hareketini gerçekleştirerek kısa sürede savaş yıllarının sosyalizme kazandırdığı haklı prestijin yükünü omuzlayacak ve dünya proletaryasını heyecanlandıracak bir duruma geldi.
Bunun sırrı şüphesiz Marks ve Engels'in kurduğu ve Lenin'in birçok anlamda geliştirip zenginleştirdiği 'örgüt' fikrinde yatıyordu. İşçi sınıfının çelikten disiplinli örgütü; Sovyetler Birliği Komünist Partisi... Kitap İsmail Yarkın'ın çevirisiyle çıktı.
Rusya Sosyal Demokrat İşçi Partisi (RSDİP)'nden Sovyetler Birliği Komünist Partisi (SBKP)'ne uzanan tarihi aynı zamanda çürümüş çarlık rejiminin yıkılıp 'dünyanın altıda birinde' proletaryanın iktidarının kurulmasının tarihi olan bu kusursuz örgütün yaratılması; edinilen deneyimlerin doğru değerlendirilmesi, kadro politikalarının dönemin acil ihtiyaçlarına göre yeniden ve yeniden şekillendirilebilmesi ve işçi sınıfınının yanında yöresinde değil tam içinde konuşlanıp oradan politika yapan parti kadrolarının yaratılabilmiş olmasıyla ilgiliydi.
Başka hiçbir ülkede
"Devrimci deneyim, hareketin çeşitli biçimlerinin değişiminde hızlılık ve çeşitlilik açısından hiçbir ülke bizim geçirdiğimizi geçirmedi: Hareketin legal ve illegal, barışçıl ve fırtınalı, yeraltı ve açık, dar çevre ve kitle hareketi, parlamenter ve terörist... Başka hiçbir ülkede modern toplumun bütün sınıflarının mücadelesinin biçim, tür ve yöntem açısından zenginliği böyle kısa bir zaman dilimi içinde yoğunlaşmadı."
Lenin'in bu sözleri Rusya'da işçi sınıfı iktidarına gidilen yolda kat edilen aşamaların bir özeti. Böylesi bir örgütün yaratılması ve proletaryayı zafere taşıması, sonraki yıllarda hem Soyvetler Birliği'ne bağlı ulusların hem de diğer ülkelerdeki halkların içinde çalışma yürüten bütün komünist partiler için önemli kılavuzdu. Komünist Enternasyonal'e bağlı bütün partiler bu deneyimin izinden yürüyerek kendi devrimleri için mücadele ettiler. Bu da bütün bir birikimin hafızalarda sürekli tazelenerek bulunmasını, dolayısıyla bu konuda bir yazın oluşturulmasını gerektiriyordu. İşte bir süre önce İnter Yayınları tarafından ikinci baskısı yapılan bir derleme bu yazının bir bölümünü; E. Yaroslavski, L. Slepov, A. Krayevski'nin makalelerini ve Komünist Enternasyonal'in 'Leninci-Stalinci' kadrolar için başlıklı belgesini bir araya getiriyor: "Komünist Enternasyonal'de Kadro Sorunu Üzerine."
"Parti kararlarını gerekçelendirmeyi bilmek gerekir, parti kararlarının doğruluğunu en geri partisize kanıtlayabilmek gerekir. Herhangi bir Parti kararına farklı tarzda yaklaşılabilir ve o, farklı bir şekilde anlaşılabilir. Parti kararlarını incelerken Partimizin tarihini bilmenle, Marx, Lenin ve Stalin'in devrimci öğretisini bilmenle, hiçbir ön bilgin olmadan Parti kararlarını incelemek arasında büyük fark vardır. Birinci durumda sorunları daha derin, daha çok yönlü ve bundan dolayı daha doğru görecek ve kavrayacaksın. Ama bu önkoşullar sende yoksa, Parti kararlarını dar, tek yönlü kavrayacak ve dolayısıyla her zaman doğru kavrayamayacaksın."
Bu satırların yazıldığı yıllar Komünist Partisi üyelerinin partili olma görevleriyle devleti yönetme görevlerinin iç içe geçtiği ve geniş halk yığınlarını her gün yeniden Sovyet iktidarına kazanma sorumluluğunun yüklenildiği bir döneme denk düşüyor.
Kitabı oluşturan makalelerin tümü Stalin önderliğindeki Sovyetler Birliği'nin İkinci Dünya Savaşı öncesinde bütün ülkelerin komünist partilerine önderlik ettiği yıllara ait. Bu nedenle önemli bölümü SBKP'nin ve Sovyet devletinin o dönemki yönelimleriyle ilişkilendirilerek oluşturulmuş. Ancak 'kadroların şekillendirilmesi' adına bugün için de önemli derslerin çıkarılabileceği bir kaynak olarak okurun ilgisine sunuluyor. Hammaddesi insan olan böylesi güçlü bir mekanizmanın nasıl yaratılabildiğini anlayabilmek için...
ÖNCEKİ HABER

İzmir'de katkı payı bilmecesi

SONRAKİ HABER

Demokrasi, barış, sosyalizm

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...