08 Nisan 2015 13:21

‘Devrim en büyük eleştiridir’

Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Felsefe ve Sosyoloji Bölümleri ortaklığında “Bugün Marx” başlığı ile düzenlenen sempozyumunun 2. günün 5. oturumunda Aydın Çubukçu ve Taner Timur sunum yaptı. Rahatsızlığından dolayı sempozyuma katılamayan Oktay Etiman’ın gönderdiği sunumu ise Güçlü Ateşoğlu okudu.

Paylaş

Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Felsefe ve Sosyoloji Bölümleri ortaklığında “Bugün Marx” başlığı ile düzenlenen sempozyumunun 2. günün 5. oturumunda Evrensel Kültür Genel Yayın Yönetmeni Aydın Çubukçu ve Prof.Dr. Taner Timur sunum yaptı. Rahatsızlığından dolayı sempozyuma katılamayan Çevirmen Oktay Etiman’ın gönderdiği sunumu ise Güçlü Ateşoğlu okudu.

Gençay Gürsoy’un başkanlığını yaptığı oturum Aydın Çubukçu’nun sunumuyla başladı. Çubukçu, son dönem gelişen toplumsal hareketlerin sınıf hareketi ile bağını kopartan yaklaşımlarından yola çıkarak sınıf bilincinin Marksizm içerisindeki rolüne dikkat çekti. Çubukçu, “Tarihin sınıf mücadelelerinin tarihi olmasının bir diğer anlamı da şudur ki Marx’ı sınıf mücadelesinden ve proletaryadan koparırsanız alelade bir filozof olarak ortaya çıkabilir. Genç Hegelciler yüksek fikirler ile halk arasında olması gereken farkı yozlaşmaması için gerekli görürken, Marx, teorinin maddi bir güç haline gelebilmesinin yegâne yolunu bu fikirlerin işçi sınıfı ile birleşebilmesinde görmüştür. Ayrıca Lenin’de sınıf bilincinin de örgütlü bir güç olarak başat bir rolü vardır. Bugün de ülkeden ülkeye, coğrafyadan coğrafyaya farklılıklar gösterse de işçi sınıfı bilinci her ezilen ve hareket halindeki grubun bilincine sahip olmalıdır” dedi.

Marx’ın “Eleştirel Eleştirinin Eleştirisi”ni yaparken “Devrim en büyük eleştiridir” dediğini dile getiren Çubukçu, konuşmasını “Eleştireceksen devrim yapacaksın” şeklinde sonlandırdı.

Daha sonra Güçlü Ateşoğlu Oktay Etiman’ın sempozyuma gönderdiği metni okudu.

Oturumda son olarak söz alan Taner Timur ise “Tarihi maddecilik ve ikinci doğa” başlıklı bir sunum gerçekleştirdi. Tarihi maddeciliğin, insanların doğayla savaşarak doğa üzerinde göreli bir hakimiyet kurduklarını anlattığını ve bu evrimin aşamalarını çözümlediğini söyleyen Taner Timur “Bu aşamaları belirleyen çeşitli ilişki demetleri de ‘üretim biçimleri’ni teşkil eder” dedi. Binlerce yıl alan bu süreç sonunda, doğanın işlenmesi ile ikinci bir doğanın ortaya çıktığını ve bu kez de bu ikinci doğanın, insanların özgürlüklerini kısıtlamaya başladığını ifade eden Timur, “Bu ara katmanın ilk baskıcı belirtileri, kapitalizmin egemen hale gelmeye başladığı sıralarda hissediliyordu ve örneğin Rousseau'da bunun ilk ifadelerini bulabiliriz” dedi. (İstanbul/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

YPG'den Cizirê Kantonu Mart ayı bilançosu

SONRAKİ HABER

İzmir Barosu’na ‘soykırım yalanı’ tepkisi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...