25 Mart 2015 01:04

Samimiyseniz zorunlu GSS’yi kaldırın

Paylaş

Mustafa GÜVEN *
İzmi
r

Bilindiği üzere 2012 yılından bu yana 5510 sayılı Yasa’da yapılan değişiklikle çalışmayan ve bakılmakla yükümlü olunmayan vatandaşlar zorunlu Genel Sağlık Sigortası (GSS) kapsamına alınarak eğer gelirleri asgari ücretin üçte birinin üzerindeyse aylık olarak GSS primi ödemek zorunda bırakılmışlardır. Her evde bir işsizin, işten atılanın, okulu bitenin olabildiği düşünüldüğünde halkın sırtına ilave bir sağlık vergisi yüklenmiş, üstelik bu kişiler sağlık hizmeti de alamamışlardır.

Gelir testlerinin bir fakirlik yarışı haline getirilmesi… Asgari ücretin üçte birinin altında geliri olduğunu ispatlamaya çalışan milyonlarca insan…

Aslında hiçbir geliri olmayanın dahi ödediği kira, ebeveynlerinin gelirleri, köydeki verimsiz tarla vb. nedenlerle bu en fakirlik sınavını çoğu zaman geçemediği bilinmektedir. Bu nedenle olsa gerek bugün için yaklaşık 6 milyon GSS prim borçlusunun durumu 2 yıldır seçim dönemlerinde af konusu haline getirilmekte ve sanki affedilmiş borçları tamamen siliniyormuş, vatandaşın bir dilekçesine bakıyormuş gibi kamuoyunda izlenim uyandırılmakta ve medyada da çoğu zaman bu şekilde işlenmektedir.
Nitekim bu seçim döneminde de yine vergi-prim affı yaygarası yapılmış, ancak bunun daha şimdiden fos olduğu anlaşılmaya başlanmıştır. SGK prim borçları bundan önceki dönemlerde olduğu gibi herkesin dilekçe verdiği ancak iki ay sonra yapılandırma taksitlerinin ödeme oranının giderek düştüğü bir süreç olarak yaşanmaya devam etmektedir. Aslında eylül ayından bu yana yürürlükte olan prim borçlarıyla ilgili 6552 sayılı torba kanununda yapılan düzenlemelerle prim borçları yapılandırılmakta, yani faizleri tırtıklanarak taksitlere bölünmekte ve ödemeye teşvik edilmektedir. GSS prim borçları da aynı kapsam ve mantıkla ele alınarak Osmanlı usulü salma gönderdik ne çıkarsa bahtımıza anlayışıyla vatandaşın borcunu bir şekilde ödemesi için kelime oyunları yapılmaktadır.

HDP Milletvekili Levent Tüzel, Çalışma Bakanı'na sordu: GSS borçları silinecek mi? 

GSS PRİM BORÇLARI: AF MI CEZA MI

Vatandaş ise söz konusu medya haberleri nedeniyle iki yıldır GSS primlerinin affedileceği beklentisi yaratılmıştı. Ancak mevcut torba yasa ile beklentiler hayal kırıklığına dönüştü ve her zamanki gibi “Dağın fare doğurduğu” anlaşıldı. Şöyle ki; 6552 sayılı torba kanun ile 5510 SK.’a eklenen geçici 53 ve 60. maddeler özeti şu: “2014 Nisan Ayına kadar olan ve 11.9.2014 tarihine kadar ödenmemiş borçlar için 1 Ekim 2014-1 Nisan 2015 arasında SGK’ya başvuru yapılırsa; yetmedi ayrıca 2014 Nisan Ayından bugüne kadar ki borçlarını da peşin en geç 1 Haziran 2015’e kadar öderlerse sadece gecikme cezası ve faizlerin silineceği ifade edilmektedir.”

Bugüne kadar GSS prim borcunu ödeyemeyen ve aslında ödemek zorunda da olmayan yoksul halkı sürekli borç sarmalında tutmanın ne anlamı olabilir ki? Bu insanların elektrik, telefon, kira öder gibi her ay en az 40-45 TL ödemesi mümkün mü? Yapılandırma yapsa dahi vatandaşın peşin olarak bu borcu ödeyemeyeceği, faiziyle 18 taksit imkanından yararlansa 2 ayını ödemediğinde yine yapılandırmanın bozulacağı göz önüne alındığında yapılan af mıdır yoksa ceza mıdır?

İşsizlik arttıkça bitmeyecek olan borçlar, iş bulan içinde aldığı ilk maaşlarını birikmiş prim borçlarını ödemekle geçecek, üstelik almadığı sağlık hizmetinin borcu bir türlü bitmeyecek. İnsanlar bu saçma GSS kabusunu biliyor. Bu halk dershanelere gereksiz yere milyonlar ödüyor diye eleştiren hükümet, milyonlarca insanı sağlık sistemi dışına iten prim borçları içinse aslında laftan başka bir şey yapmadı. Yapılan tek şey milyonlarca vatandaşın sağlık hizmeti alması önüne katılım payları, ilave ücretlerin yanı sıra bir de prim borcu getirilerek engellenmiş olmasıdır. Vatan, millet, din kardeşiyiz diyenler, vatandaşın anayasal bir hakkını GSS, gelir testi bilmem ne derken ortadan kaldırmış, zaten yoksul olan bu insanları bir de “tıbbi yoksulluğun” pençesine atmıştır. 

Resmi sağlık kuruluşlarına gidemeyen, cebinde parası da olmayan vatandaş için; eski usul 1. basamak sağlık hizmetçilerine gün doğmuştur: İğneci Hüseyin, kırık çıkıkcı teyze, üfürükçü hoca, aktarlar, artık her yerde ilaç gibi satılan tarım bakanlığı onaylı kalp, şeker vb. için kullanılan hapçıklar.

Tüm bunlar şu anlama gelmektedir zorunlu GSS sistemi, prim borçları nedeniyle çökmektedir yürümemektedir. İddia edildiği gibi herkesi değil, parası olanı kapsam altına almış, parası olmayanı borçlandırmıştır; en yoksullar, en sağlıksız kesimi sağlık sistemi dışına itmiştir.  Nitekim 2013 SGK Sayıştay Raporunda “gecikme faizi hariç 8.5 milyar civarı GSS prim borcunun tahakkuk ettirildiğini, üstelik 1 milyon 240 bin kişiye çalıştığı halde tahakkuk yapıldığı, tahakkuk edilen tutarların yüzde 96.6’sının tahsil edilmediği, GSS tescili yapılan kişilerin yüzde 98.8’inin kuruma borçlu olduğu ve kurumun bu borçların tahsili için yasal takibat yapmadığı, henüz 2. yılında olan uygulamanın sürdürülebilirliğinin risk altında olduğu” belirtilmiştir. Bugün bu rakamların yüzde 50 daha fazla olduğu tahmin etmek zor değil. Zorunlu GSS sadece sağlık istatistiklerinde gerçekten daha iyi çıkmasına yarayabilir; en yoksul, en hasta kesim sağlık hizmeti almazsa tabii ki sağlık istatistikleri daha iyi çıkar. 

Af söylentilerini medyaya servis eden Bakanlıklar, hükümet, samimiyse; halkı ödeyemeyeceği prim borçları için 1 Nisan’a kadar SGK’ye yönlendirmek yerine seçimden önce bir yasa maddesiyle, kimseyi yormadan bu borçları silebilirler ya da hâlâ zorunlu GSS’nin arkasındalarsa borçların tahsili için takibat başlatırlar o zaman halktan gereken cevabı sandıkta alırlar. (Esas mesele de belki de bu sürekli borçlu olan halkı sürekli af beklentileriyle oya tahvil etmek.) Veya daha iyisi 5510 SK’na ilave edilmiş olan zorunlu GSS’yi kaldırabilirler ya da ücretsiz hale getirebilirler.TBMM’deki tüm vekillerden tabii muhalefet partilerinden de halkın beklentisi bu olacaktır.

* BES SGK 
İşyeri Temsilcisi

ÖNCEKİ HABER

DSİ’den mektup var

SONRAKİ HABER

Silahsızlanmaya hükümet engeli!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...