22 Mart 2015 12:24

Fatih POLAT

İstanbul Newrozu’nu izlerken bir daha gördüm ki, aslında Newroz alanı sadece bir sonuç. İnsanlar oraya kendi Newrozlarını alıp geliyorlar ve alanda da bunların toplamı yeni bir enerji oluşturuyor.

Kazlıçeşme’deki miting alanına gelen kitlenin yol boyunca coşkusuna tanıklık etmek için, Topkapı’dan Kazlıçeşme’ye kadar yürüdüm. Kürt gençleri, rengarenk ulusal kıyafetleriyle Kürt kadınları ve gerillanın da kullandığı ulusal kıyafetler giydirilmiş küçük yaştaki çocuklar alana doğru coşkuyla yola koyulmuştu. Kimileri özel araçlarıyla geliyordu ve araçların camlarından ellerindeki bayraklarla dışarıya sarkmış slogan atıyorlardı. En çok duyduğum sloganlardan biri, “Kürdistan IŞİD’e mezar olacak” sloganıydı. Abdullah Öcalan için atılan sloganlarla bu slogan herhalde en çok atılan iki slogandı.

Bu da Newroz’un aslında törensel bir gün olmanın çok ötesinde bir mücadele simgesi olduğunun bir başka göstergesiydi. Geçtiğimiz yıl, ondan önceki yıl o döneme özgü gündemlere dair sloganlar öne çıkarken şimdi “Kürdistan IŞİD’e mezar olacak” olacak deniyordu. Bu aslında hem IŞİD’in Kobanê’den nasıl püskürtüldüğünü gösterirken, hem de Kobanê’nin mücadele eden Kürt’ün yurdu olduğunu anlatıyordu. Alanın girişinde “Bijî Berxwedanê Kobanê” yazılı tişörtlerin satılması, bu tişörtlere alandaki gençlerin üzerinde rastlamamız ve Kobanê’nin çeşitli başka biçimlerde de alanda kendini hissettirmesi de aynı fotoğraf karesini tamamlıyordu.
Alanın en görünür yerlerinden birinde de, çağımızın Kawaları olarak yan yana 3 dev fotoğraf dalgalanıyordu: İbrahim Kaypakkaya, Deniz Gezmiş ve Mahir Çayan.

Alana gelirken ve alanın içinde, Kobanê’de IŞİD’e karşı mücadelede can veren, Türkiye’nin çeşitli sosyalist hareketlerinden devrimcilerin fotoğraflarının taşındığına tanıklık ettim.

İstanbul’daki bu Newroz’da dikkatimi çeken bir başka nokta da, Öcalan sloganlarının, Kazlıçeşme’deki miting alanına gelinen Marmaray’a girerken de yoğun olarak duyulmasıydı. Mitinge geldiği belli olan Marmaray’dan inen kalabalık da yine “Bijî Serok Apo” sloganları atıyordu.

Bir yandan, Dersim’de EMEP üyesi, belediye işçisi Hasan Tülek’in Öcalan’ın posterini düzelttiği iddiasıyla tutuklanması, diğer yandan Öcalan’ın gündelik hayatın içine bu biçimde akması... Öcalan’a dair o ‘güvenlik duvarı’nın kitleler eliyle aşındırılması...
Newroz’da Türkiye’nin toplamında günlerdir alanlara akan milyonların iradesi, mücadelesi kuşkusuz Türkiye’yi çok daha özgür yeni günlere götürecek!

DEMİRTAŞ’IN MESAJI

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın konuşması da, bu tabloyu önemli vurgularla tamamladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Newroz alanından yanıt veren Demirtaş, “Barış senin iki dudağının arasında değildir” dedikten sonra kitleye dönerek “Barış sizin ellerinizdedir” dedi. Bu da aslında Kürt hareketinin müzakere sürecini mücadele süreci olarak gördüğünü ifade ederken söylediklerinin açık bir teyididir. Demirtaş’ın konuşması buna ek olarak, HDP’nin ve ittifak güçlerinin İstanbul seçim mitingi oldu. Sandıkların ‘kedilere’ karşı, alanı dolduran aslanlar tarafından korunması gerektiği vurgusu yapan Demirtaş, HDP’ye eleştirisi olanlar dahil olmak üzere herkesi kucaklayan bir seçim çalışması yapılması gerektiğini vurgularken, propaganda söyleminin sivri ucunun da Erdoğan ve AKP iktidarına doğru olacağını göstermiş oldu. Demirtaş’ın o tek cümlelik grup toplantısı ile İstanbul Newroz konuşmasını birlikte okuduğunuzda bunu rahatlıkla görebiliyorsunuz.

Evrensel'i Takip Et