Palyaço Doktor
İzlendiğinde veya yukarıda yazılanlar okunduğunda fazlasıyla ütopik gelen Patch Adams filmi aslında gerçek bir hikayedir. Şaşmamız gereken Patch Adams değil de insanlara '6 numaralı hasta' gözüyle bakan diğer karakterleri yaratan sistem olmalıydı

Eren GÜLMÜŞ
Mersin Üniversitesi
Tıp Fakültesi
"Yaşam eve dönmekten ibarettir. Satıcılar, sekreterler, madenciler, arı yetiştiriciler, sihirbazlar yani hepimiz için. Hiç huzuru olmayan herkes eve dönmenin bir yolunu arar." Bu sözler psikolojik sorunları olan, karanlığa ve umutsuzluğa kapılmış, intihara meyilli ve eve dönmenin yollarını arayan Patch Adams'a ait. Patch Adams farkında olduğu sorunları nedeniyle kendi isteğiyle akıl hastanesine yatar. Bu hastanedeki akıl hastalarıyla iletişim kurar ve onları anlamaya çalışır. Bu hastaların sorunlarını empati kurarak dinlemeye, çözmeye çalışır ve bunda başarılı olur. Hayatındaki karanlıktan çıkış yolunu da buradaki hastalar sayesinde bulmuştur. Yaşamını anlamlı hale getirecek şey insanlara yardım etmektir artık onun için ve kendi isteğiyle girdiği akıl hastanesinden çıkarak tıp fakültesine başlar.
'6 NUMARALI HASTA'
Fakültede dünyanın her yerinde geçerli tıp kuralları vardır. İlk 3 yıl fakültede eğitim alınır ve kesinlikle hastalarla iletişime geçilemez. Adams ise hastalarla iletişim kurar. Lösemili çocukları palyaçoluk yaparak, yaşlı hastaların dileklerini ve arzularını yerine getirerek, onları dinleyerek mutlu eder ve hastanede birçok şeyi değiştirir. Bunların yanı sıra Adams, okuldaki notlarıyla da arkadaşlarının önündedir. Onun farkı doktorluğu bilgilerle sınırlandırmamasıyla ortaya çıkar. Amacı kitaplardan ezberlenilen bilgilerden daha etkili yöntemin iletişim olduğunu,
doktorluğun insanlara gerçekten yardım etmek, onları mutlu etmek olduğunu kanıt lamaktır. Hocalarına ve arkadaşlarına hastaların isimlerinin '6 numaralı hasta' veya ' 'şu kanser hastası' olmadığını göstermek ister. Kitaplar içinde boğulan oda arkadaşı ise onun bu yaptığının bir oyun, doktorluğun ise ciddi bir bilgi işi olduğunu söyler. Oda arkadaşıyla aynı görüşlere sahip dekan ise Adams'ı okuldan atmakla tehdit eder ve hastalarla aynı seviyeye inmenin doktorluk olmadığını belirtir.
'HASTALARLA AYNI SEVİYEYE İNME'
Doğrularından vazgeçmeyen Adams, kendisine inanan birkaç dostuyla birlikte bir çiftlik evini hastaneye dönüştürürler ve hastalarla aynı seviyeye inerek tedavi uygulamaya başlarlar. Onlar için doktorluk insanlara yardım etmektir, insanların mutlu olması, yaşamlarının kaliteli olmasıdır. Bu açılan hastaneyi öğrenen fakülte, diploması olmadan tedavi yaptığı için bir kurul toplar. Adams kurula amacının insanlara sözde yardım etmek değil gerçekten onların dertlerini, sorunlarını dinleyerek, iletişim kurarak yardım etmek olduğunu anlatır. Kuruldaki hocalar açılan hastanede yanlış bir tedavi uygulanmadığını ve insanların mutlu olduğunu göz önünde bulundurarak Adams'ın eğitim hayatını tamamlamasına izin verirler. Diplomasını alan Adams evini bir hastaneye dönüştürür ve hastalara ücretsiz tedavi verir.
SINAVDA ÇIKAR MI PEKİ HOCAM?
İzlendiğinde veya yukarıda yazılanlar okunduğunda fazlasıyla ütopik gelen Patch Adams filmi aslında gerçek bir hikayedir. Şaşmamız gereken Patch Adams değil de insanlara '6 numaralı hasta' gözüyle bakan diğer karakterleri yaratan sistem olmalıydı. Evet Patch Adams birçok tıp fakültesinde izletilen, her öğrencinin idolü ve hocalarımızın film sonrası toplantılarda olmamızı istedikleri ama kendilerinin de öyle olamadıkları örnek doktordur. Ütopiktir çünkü sistemin sınırları dışındadır.
Bu sınırları ise kendileri oluştururlar ve sınırların dışına çıkmamıza izin
verilmez. Nasıl mı? Filmde olduğu gibi hastaneye götürülmezsiniz. 3 yıl boyunca kitapları ezberleyip hastaneye bir ansiklopedik beyinle gitmelisiniz. Derslerde hastalar ve hastalıklar hakkında önemli yerler üstünde durulmaz, sınavda çıkabilir mi ona bakılır. Derste dikkat toplama aracı olarak "sınavda çıkabilir arkadaşlar" cümlesi kullanılır. Hocalarda hal böyleyken, öğrenciler de sistem içindeki koltuklarına zorunlu olarak oturuyorlar elbette. Çünkü onlar buralara gelmek için çok çalıştılar ve burada kalabilmek için de daha fazla çalışmalılar.
TEK ÇÖZÜM ÖRGÜTLÜLÜK
Sadece tıp öğrencileriyle olayı sınırlandırmamak lazım aslında. Tüm üniversite gençliği, tüm fakülteler için bu tek tipleşmemizin, itaatkar olmamızın istenildiği düzenden bahsedilebilir. Kimileri sadece okumaya gelmişlerdir üniversiteye çünkü okumak için gönderilmişlerdir oraya! Haksızlığa uğradıkları, karşı koymaları gereken konular onları ilgilendirmez! Patch Adams'ın dediği gibi bakalım bu kar fırtınasında yürürken aynı daire içinde döndüklerinin farkına ne zaman varacaklar.
Sistemin devamı ve salt kendi hayatları için değil, insanlık için mücadele etmenin, emek vermenin zenginliğini ise örgütlenerek öğreneceğiz hep beraber. Kendilerine dokunmadığını sandıkları yılanın köleleri olmamaları için mücadeleyi yükseltmeliyiz bu dönem.
Evrensel'i Takip Et