9 Mart 2015 01:50

Hafta sonu kaçamağı: Yalova’ya gidiyoruz

Hafta sonu, şöyle güzel iki gün geçirmek, rahat nefes almak istediniz, hem denizi olsun hem yeşilliği; e kuş sesi de dinleyelim, dere sesi de olsun şelalesi de diyorsanız, sırt çantanızı hazırlayın, Yalova’ya gidiyoruz.

Hafta sonu kaçamağı: Yalova’ya gidiyoruz

Esen AKTAŞ
İstanbul

Hafta sonu, şöyle güzel iki gün geçirmek, rahat nefes almak istediniz, hem denizi olsun hem yeşilliği; e kuş sesi de dinleyelim, dere sesi de olsun şelalesi de diyorsanız, sırt çantanızı hazırlayın, Yalova’ya gidiyoruz.

Mevsime göre üşümeyeceğiniz bir giysi ve rahat bir ayakkabıyı, havlunuzu, duş jelinizi, şampuanınızı da unutmayın. Bu mevsimde denize girmeyeceğiz tabii ama alın yine de siz… 

NASIL GİDİLİR ?

Yalova, İstanbul’a 174, Bursa’ya 69, Kocaeli’ye 63 kilometrelik bir mesafede. İstanbul’dan her saat otobüs bulabilirsiniz. Doğrudan Yalova’ya olmasa da çevre illeri, Bursa’ya İzmir’e giden herhangi bir otobüsle bile gidebileceğiniz gibi, İstanbul-Yenikapı’dan 1 saat 20 dakikada, Pendik’den 45 dakikada, Armutlu ve Kartal’dan da 45 dakikada düzenli deniz otobüsü seferleri ile de gidebilirsiniz. Yenikapı’dan arabalı deniz otobüsü seferleri de var. Topçular - Eskihisar arasında da araba vapuru seferleri mevcuttur. Tercih sizin ama Kartal ve Pendik’ten gitmek ekonomik anlamda daha uygun. Hele de bileti önceden aldıysanız.

Ama benim size tavsiyem, eğer arabanız varsa harika ama yoksa da arabası olan bir arkadaşınızı ikna edip, İzmit Körfezi’ni dolaşarak Yalova’ya gitmeniz, İzmit’ten geçerken pişmaniye, Safranbolu lokumu ve kestane şekeri alabilirsiniz. Yüzde 90’ı ormanla kaplı olan Yalova, organik tarımda oldukça iddialı. Cumartesi gününe denk gelirseniz merkezde kurulan pazara mutlaka uğrayıp köylü kadınların hazırladığı ürünlerden almalısınız.

AĞAÇ KESMEMEK İÇİN YÜRÜTÜLEN KÖŞK

Yalova’ya varır varmaz, Yürüyen Köşkü ziyaret edin. Akşam 17’00’de kapanacağından, biraz geç kalırsanız fırsat bulamayabilirsiniz. Deniz kenarındaki bu muhteşem yapının adı neden mi Yürüyen Köşk? Yürüyen Köşk, Atatürk tarafından yaptırılmış. Köşkün yapımı sırasında, köşkün yanındaki büyük çınar ağacının köşke çok yakın olması ve köşke zarar vermesi yüzünden kesilmesi gerekir, Atatürk duruma müdahale eder ve ‘Ağaç kesilmeyecek, köşk kaydırılacak’ der. Nasıl mı olur?

Yanıtını, köşkü ziyaret ettiğinizde, o büyük çınarı görüp yerinde öğrenin.

Yürüyen Köşk’te güzel bir çay için, denizin kokusunu içinize çekin  ve hemen yola koyulun. Arabanız yoksa, termale her yarım saatte bir minibüs bulabilirsiniz, ama ben arabayla gittiğinizi düşünerek tavsiyelerime devam ediyorum. 

Yalova’dan Termal, yaklaşık 13 kilometre ve yolun her iki tarafında Atatürk tarafından diktirilmiş devasa çınar ağaçları bulunuyor. Bu mevsimde yere dökülen yaprakları da düşünürsek yolculuğun keyfini varın siz düşünün, Yalova-Termal arasında, Samanlı köyünde Karaca Arboretum’u bulunuyor.
Ağaç parkı anlamına gelen arboretumda çeşit çeşit ağaç bulunuyor. İçerisinde kaya bahçeleri, bitki bahçeleri, gül bahçeleri, minyatür bitkiler, başta Türkiye olmak üzere, Asya, Avrupa, Afrika, Amerika, Avustralya kıtaları ve Yeni Zelanda’dan bitki örnekleri var. Arboretumda tahminen 5 bin odunsu, bir o kadarda otsu ve soğanlı bitki mevcut. Çıktığınızda ağaçlar hakkında  bir botanikçi kadar bilginiz olacak demek biraz abartı olur mu bilemedim ama epey bir bilginiz olacak. Bitkilerin Latince isimlerini çok ilginç bulacaksınız. 

Termal’e geldiğinizde, aracınızı tesisin dışında bırakıp yürümenizi tavsiye ederim. Tesisin içine arabayla girmek ücrete tabii, hem yürümek güzeldir, Arabadan inerken sırt çantanızı almayı ihmal etmeyin; havlu ve şampuana birazdan ihtiyacınız olacak,

Çeşitli renkte ortancaların yanında çok nadide ağaçlar ve çiçekler karşılayacak sizi. Her ağacın üzerinde künyesi mevcut ve yaşları sizi şaşırtabilir. Termalin girişinde, sağda nilüfer havuzu var, görmeden geçmeyin.

SİNEMA CAFE’DE KAHVALTI KEYFİ

Sinema cafe’de güzel bir kahvaltı yapın. Kişi başı, yaklaşık 10 liraya gelecek kahvaltınız ama domatesin tadı damağınızda kalacak bunu unutmayın. Sinema Cafe’de farklı saatlerde sinema gösterimleri de var denk gelirseniz. Sonrasında güzel bir doğa yürüyüşü yapın, Atatürk Köşkü, Atatürk Müzesi, Aşıklar yolu... Termal’in içinde yol boyunca şifalı sulara uğramayı unutmayın göz suyu, ayak suyu, mide suyu, niyet kemerleri, kurşunlu banyo, termal sauna, çınar banyo, açık havuz, piknik alanları benim tavsiyem. Havuzun suyu sıcaktır, bu mevsimde girmek idealdir ama lapa lapa kar yağdığında girenler de var cesaretlerini kutluyorum. Havuz-banyo sefası sonrasında, kafanızı kaldırıp fark etmemenizin mümkün olmayacağı devasa çınarın altında güzel bir çay için. Çınarın fotoğrafını çekmeyi de unutmayın. 

ŞELALE KENARINDA ALABALIK ZİYAFETİ

Yalova’nın yapısı gereği buraya göç edenlerin kendi kültürünü yaşatma isteği mutfak kültürünü de oldukça zevkli bir hale getirmiş. Aç kalmanız imkansız, istediğiniz her şeyi bulabilirsiniz, ama ben sizi alabalık yemeye götürmek isterim; hem de şelale sesi eşliğinde. Sonra şelaleyi de göreceğiz tabii. 
Termal tesislerinin biraz dışına çıkacağız bunun için ama değecek. Alabalık yemek için şelaleye çıkmalıyız, Yol boyunca göreceğiniz ağaçlar ve tepeden bakacağınız Gökçedere Barajının görüntüsünü anlatmaya gerek yok. Anlatılmaz görülür. Üvezpınar köyünü 8 kilometre kadar geçince şelaleye varmadan hemen önce, Karadenizli baba oğulun birlikte işlettiği tesiste, balığınızı kendiniz seçiyorsunuz. İlerideki odun sobasının hemen yanındaki masaya ilişin derim. Seçtiğiniz balığı kiremitte ve kaşarlı tercih etmenizi öneririm; mantar eşliğinde muhteşem bir tat. Şimdiden afiyet olsun. İkram edilen çaydan ve baba oğulun hoş sohbetinden nasibinizi alın; oralara özgü güzel hikayeleri var, keyifle dinleyeceğinizi düşünüyorum.

SUDÜŞEN ŞELALESİ

Termale 8 kilometre uzaklıkta olan Sudüşen Şelalesi piknikçilerin, gezgin ve dağcıların uğrak yeri. Şelale, hele de bu mevsimde ne de gür akar…

Hava iyi olsaydı dereye ayaklarınızı sokardınız. Şelale etrafında çokça piknik yapanlarla karşılaşacaksınız, bisikletçileri de unutmamak lazım.

HASANBABA’YA ÇIKMADAN DÖNÜLMEZ

Yalova’ya gelip de Hasanbaba’ya çıkmamak olmaz. Yalova-Çınarcık kara yolu üzerinde, Çınarcık’a 4.5 km uzaklıkta yer alıyor Hasanbaba Korusu. Piknik alanı ve doğasıyla görülmeye değer yerlerden biri. Dikkatli bakarsanız, ağaçların üzerinde koşuşturan sincapları ve, ağaçlar arasında ürkek ürkek dolaşan geyikleri görebilirsiniz.

Evrensel'i Takip Et