7 Mart 2015 09:40

Nefret söylemlerinizi değil, çözüm istiyoruz!

Artık yeter! Bu nedir, neyin kinidir? Bu bozuk, ahlaksız, gerici düzenin en acılı kurbanı “Özgecan”. Bu ülkede “kadınlar geç saatlerde dışarıda dolaşarak cinayete, tecavüze davetiye çıkarıyorlar” diyen bir zihniyetle karşı karşıyayız...

Nefret söylemlerinizi değil, çözüm istiyoruz!

Artık yeter! Bu nedir, neyin kinidir? Bu bozuk, ahlaksız, gerici düzenin en acılı kurbanı “Özgecan”. Bu ülkede “kadınlar geç saatlerde dışarıda dolaşarak cinayete, tecavüze davetiye çıkarıyorlar” diyen bir zihniyetle karşı karşıyayız. Biz kadınlar bu ülkede artık ölümlerle, ölüm haberleriyle yaşamak istemiyoruz! Bu hükümetin nefret dolu söylemleri her gün bir kadının vahşice yaşama hakkını elinden alıyor. Erkekliği değil insanlığı, vicdanı, merhameti ögrenin, öğretin.
Söylemlerinizle kadından, kadının örgütlü mücadelesinden korktuğunuzu bir kez daha gördük. Biz kadınlar, çözüm istiyoruz. Din üzerinden bizlerin yaşamını hapsedemesiniz! “Bir erkek ile el ele tutuşmak caiz değildir” diyorsunuz da sokak ortasında kadınların katledilmesi caiz midir? 6 yaşındaki kız çocuğu evlenebilir denmesi caiz midir? Çocuklara tecavüz edilmesi caiz midir? Kadınları ötekileştirmekten, düşman haline getirmekten, dini sadece biz kadınların bedeni üzerinden tarif etmekten vazgeçin! Sizin nefret söylemlerinizin karşısında biz kadınlar elbette boş durmayacağız! Örgütleneceğiz yan yana geleceğiz. Gittiğimiz her yerde, çalıştığımız fabrikalarda ayak bastığımız her yerde örgütlenecegiz. Tıpkı Özgecan için sokakları nasıl doldurduysak...
Ben bir fabrika işçisiyim. Bir kadın işçi olarak, erkek işçilerle aynı haklara sahip olmak için mücadele edeceğiz. Fabrikalarda kadınlara karşı birçok suç işleniyor, birçok zorlukla karşı karşıya çalışıyoruz. Erkeklerin tacizi, sabah evden çıktığımız andan itibaren başlıyor. Durakta, servis beklerken, servise binerken, fabrikanın kapısından içeri girerken, çalışırken. Her gün, her dakika, her saniye şiddetin her türlüsüyle karşı karşıyayız. Biz kadınlar kendi yaşam hakkımızı, çocuklarımızın yaşam hakkını ve insanlığın yaşam hakkı için mücadele etmek zorundayız. Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği’nden başladık fabrikalardan devam edeceğiz. Emeğimize bedenimiz sahip çıkacağız.
Tuzla Organize Sanayi’den bir kadın işçi
İSTANBUL

Evrensel'i Takip Et