IŞİD gerekçesiyle Libya’ya müdahale

IŞİD, 21 Mısırlı Hıristiyan rehineyi öldürdü. Mısır 7 gün yas ilan ederek Libya’daki IŞİD üslerini havadan bombaladı. Fransa ve ABD’den kınama açıklamaları geldi. Fransa Cumhurbaşkanı Hollande, Birleşmiş Milletleri acil toplantıya çağırması “Libya’ya yeni bir uluslararası müdahale mi?” sorusunu gündeme getirdi. Geçtiğimiz hafta Libya eski başbakanı da müdahale çağrısı yapmış, önceki gün de İtalya hükümetinden “Müdahaleye hazırız” açıklaması gelmişti. 

21 MISIRLININ ÖLDÜRÜLMESİ VİDEODA
IŞİD önceki gün Libya’da işçilik yapan 21 Mısırlıyı öldürüldüğünü gösteren bir video yayımladı. Videoda turuncu mahkum kıyafeti giyen rehinelerin kafaları kesilerek idam edildiği görülüyor. Maskeli ve askeri üniforma giyen IŞİD’lilerden biri kameraya bir bıçak göstererek İngilizce “Bugün Roma’nın güneyinde, Libya İslam topraklarımdayız..Şeyh Usame bin Ladin’in cesedini sakladığınız yerdeyiz, Allah’a yemin ediyoruz ki onu kanınıza bulayacağız” diyor. El Kaide Lideri bin Ladin, 2 Mayıs 2011 tarihinde ABD’li özel kuvvetler tarafından düzenlenen operasyonla Pakistan’da öldürülmüş, cesedi denize gömülmüştü. 
IŞİD’in öldürdüğü Kıpti Hıristiyan olan Mısırlı işçiler, Libya’nın doğusunda İslamcı grupların kontrolündeki Sirte’de 21 Ocak tarihinde kaçırılmıştı. Videonun yayımlanmasının ardından Mısır Devlet Başkanı Abdülfettah el Sisi, ülkede 7 gün yas ilan etti. Mısırlı lider dün tüm Mısır vatandaşlarına Libya’ya seyahat yasağı getirdi.

MISIR, LİBYA’YA HAVADAN SALDIRDI
Videonun yayımlanmasının ardından Mısır, Libya’daki IŞİD hedeflerinin bombalandığını açıkladı. Mısır devlet televizyonu, dün sabah erken saatlerde başlatılan saldırılarda kampların, eğitim alanlarının ve cephaneliklerin bombalandığını bildirdi. Mısır devlet televizyonuna açıklama yapan Libyalı Komutan Sagir Curuşi, saldırılarda en az 40-50 militanın öldüğünü ileri sürdü. BBC’nin haberine göre Libya’nın doğusunda yer alan, IŞİD’in kontrolündeki Derna kenti vuruldu. Ekim ayında Derna’daki silahlı gruplar, IŞİD’e bağlılıklarını bildirmişti. 
IŞİD, özelikle Mart 2014’ten sonra Kaddafi’nin memleketi Sirte kentindeki varlığını artırdı. Middle East Eye’ın haberine göre önce bölgede iki büyük çiftliğe el konuldu. Ancak yerel yetkililer IŞİD’in varlığını reddettiler. Öte yandan Derna kasabası ve Sirte’ye 130 kilometre uzaklıktaki bir çöl kasabası olan Nufaliya da beş gün önce IŞİD’in eline geçti. 
Nufaliya’da IŞİD polislerinin “görev yapmaya” başladığı, kadınlara burka giyme zorunluluğu getirildiği ve yerel halkın eğer kurallara uyulmazsa öldürülecekleri konusunda tehdit edildikleri belirtiliyor. Sirte ve Nufaliya’nın Libya’nın batısındaki üç büyük petrol limanına giden otoyolların kontrolü açısından stratejik konumda olduklarına da dikkat çekiliyor. 
Haber sitesine konuşan bir yerel yetkili, “IŞİD’in petrolu para için istediğini düşünüyoruz, karaborsada satıp daha fazla silah alabilirler” diyor. 
Haberde geçtiğimiz cuma günü IŞİD’in iki petrol bölgesine saldırı düzenlediği, ay başında da Mabruk petrol alanına saldırdığı ve 9 güvenlik görevlisiyle üç Filipinli işçiyi kaçırdığı hatırlatılıyor. 

FRANSA’DAN BM’YE ACİL ÇAĞRI
Öte yandan Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande, BM Güvenlik Konseyini Libya’daki durumu görüşmek üzere acil toplanmasını istedi. Elize Sarayı’ndan yapılan açıklamada, Hollande’ın Mısırlı mevkidaşı Abdülfettah el Sisi ile yaptığı telefon görüşmesinde iki liderin bu yönde çağrı yaptıkları belirtildi.
Mısır, Libya’nın resmi yönetimine ve Libya ordusuna öteden beri destek sağlıyor. Ancak Libya’da fiili olarak iki ayrı hükümet bulunuyor. Libya’da iki ayrı hükümet bulunuyor. Geçtiğimiz haziranda yapılan seçimlerle iktidara gelen ve Batı tarafından tanınan Tobruk hükümeti ile bu hükümeti tanımayan İslamcıların ilan ettiği Trablus hükümeti. Başında Ömer el Hasi’nin bulunduğu “Libya Ulusal Kurtuluş Hükümeti” olarak adlandırılan fiili hükümeti tek tanıyan AKP Hükümeti oldu. Libya’ya Ankara’nın özel temsilcisi olarak giden Emrullah İşler, El Hasi ile Trablus’ta görüşme yaptı. 

ADIM ADIM ULUSLARASI MÜDAHALE
Fransa’nın BM Güvenlik Konseyine yönelik çağrısı yeni müdahale sinyali veriyor. Önceki gün İtalya’dan “IŞİD’in güç kazandığı Libya’da savaşmaya hazırız” açıklaması gelmişti. 

Dışişleri Bakanı Paolo Gentiloni, İtalyan SkyTG24 televizyon kanalına verdiği röportajda, Libya’daki durumun İtalya’yı tehdit ettiğini söyleyerek, “İtalya’dan tekneyle birkaç saatlik mesafede aktif bir terör tehdidinin var olması fikrini kabul edemeyiz... Bir orta yol bulmak mümkün olmazsa daha fazlasını yapmak için meseleyi BM ile birlikte ele almak gerekir. İtalya uluslararası meşruiyeti olan bir bağlamda savaşmaya hazırdır” demişti. 
Aynı şekilde Libya’dan yola çıkan mültecileri gerekçe gösteren İtalya Başbakanı Matteo Renzi de daha önce “Akdeniz’in bir mezarlığa dönüşmesini istemiyorsak Libya’daki sorunu çözmeliyiz” açıklaması yapmıştı. 
İtalya Dışişleri Bakanlığı, Libya’daki vatandaşlarından bu ülkeyi terk etmelerini de istedi. 

ESKİ BAŞBAKANDAN MÜDAHALE LOBİSİ
Öte yandan Eski Libya Başbakanı Ali Zeydan da 9 Şubat’ta Times gazetesine verdiği demecinde Batı’nın Libya’ya müdahale etmemesi halinde Irak ve Suriye’de geniş bir bölgeyi ele geçiren IŞİD’in örgütünün Akdeniz kıyılarına ulaşacağını iler sürmüştü.  
Geçen yıl parlamentodan güvenoyu alamayarak Almanya’ya kaçan Zeydan’ın
Londra’da siyasetçilerle bir araya gelerek müdahale çağrıları yaptığı da basına yansıdı. 

LİBYA’DA DEVLET AYGITI ÇÖKTÜ İSLAMCILAR GÜÇLENDİ
Libya’da cihatçı örgütlerin bu kadar güçlenmesinin önemli bir nedeni ülkede NATO müdahalesinden sonra ortaya çıkan boşluğu, çoğu İslami eğilimli milislerin doldurması ve Suriye’de Esad rejiminin devrilmesi için başta Türkiye olmak üzere Katar ve Suudi Arabistan’ın, silahlı İslami grup ve örgütleri desteklemesi oldu.
Libya’da 2011 krizi patlak verdiğinde başkent Trablus ve Libya’nın batısı Kaddafi’nin elinde kalırken ülkenin doğu kısmı ve Bingazi, Kaddafi karşıtlarının eline geçmişti. 17 Mart 2011’de BM Güvenlik Konseyi müdahale kararı aldı. Rusya ve Çin, askeri müdahaleye karşı olduklarını beyan etmelerine rağmen veto haklarını kullanmadı.
NATO’nun askeri müdahalesinden sonra ise ülkede devlet aygıtı çöktü. Genel seçimler yapıldı ancak kriz çözülmedi. Milislerin etkinliği sürmeye devam etti. Halk kitleleri kasım 2013’te milislerin dağıtılmasını isteyen bir gösteri düzenlendi. Milisler, gösteriye ağır silahlarla saldırdı. En az 48 kişi öldü ve yüzlerce kişi yaralandı. 
En son haziran 2014’te yapılan seçimler sonucu kurulan Tobruk Hükümeti de ülkeyi yönetemez durumda. 

ARAP BASINI ARALIKTA ‘MÜDAHALE GELİYOR’ DEMİŞTİ
Geçtiğimiz aralıkta Arap basını ABD’nin ‘IŞİD’e yönelik olduğu’ gerekçesiyle Libya’yı havadan vurmak için Cezayir, Mısır ve Tunus’tan askeri tesislerini ve hava sahasını açmasını istediğini yazmıştı. Al Kuds Al Arabi gazetesi, Amerikalıların iki istekte bulunduğunu; bunlardan birincisinin Birleşmiş Milletlerin onayı ile Cezayir ve Mısır ordusundan sınırlı bir kara kuvvetinin girişi, ikincisinin ise Libya’ya yönelik hava bombardımanın yapılabilmesi için Cruise füzeleri taşıyan savaş gemileri ve denizaltılar için gerekli imkanların sağlanması olduğunu ileri sürmüştü. Gazete, “Cezayir’de yayın yapan el Ahkbar gazetesine perşembe günü bilgi veren bir kaynak, Libya’da IŞİD’e karşı yeni bir cephenin açılması noktasında ciddi planları olduğunu söyledi. Bu örgüt petrol zengini bu ülkede nüfuzunu artırmaktadır.
Aylardan beri operasyon hazırlıkları devam ettiği durumda Amerika’nın Mısır, Cezayir ve Tunus’tan talepleri arasında hava sahasının yanı sıra hava alanlarını Amerikan savaş uçaklarına açma da bulunuyor. Libya’daki şeriatçı ve selefi grupları vurma ve altyapılarını dağıtma amaçlı olarak yüzlerce Cruise füzesi hazırlanmış durumda” ifadelerini kullanmıştı. (DIŞ HABERLER)