22 Ocak 2015 14:20

Kara Ferman Yazıladursun

Manşet tam olarak şöyleydi: “ÜNİVERSİTEYE DEĞERLER EĞİTİMİ”. Anaokullarından sonra üniversitelilere de değerler eğitimiymiş... Din adamları, üniversite yurtlarında milli-manevi değerleri anlatacakmış. Örf, adet, aile, anne babaya saygı dersi verilecekmiş

Paylaş

Merve YILDIRIM
Uludağ Üniversitesi
Bursa

Hatırlayacağınız üzere yaklaşık bir ay önce toplanmıştı 19. Milli Eğitim Şûrası. Yazıp çizmişlerdi yine kara fermanımızı. Aldıkları kararlar neticesinde gerici, ‘kardeşi kardeşe düşüren’, özgürlükten gram nasibini almamış, baskıcı politikalarını anaokul sıralarına kadar indirdiklerini gördük. “Yok artık be kardeşim” dedirten kararlar aynı zamanda gençlikten ne kadar çok korktuklarının da göstergesi oldu. Direnen, tartışan, okuyan ve araştıran gençlikten korkan hükümetin bunun önüne dini duyguları kullanarak ya da yasaklamalar, kısıtlamalar getirerek geçmeye çalıştığı gerçeğiyle karşı karşıya kaldık. Şûrada alınan şu kararlar bunun en belirgin kanıtı:

- Okul girişlerine x-ray cihazı, turnike, tuvaletlere duman sensörü gibi uygulamalar getirilecek.
- Öğrencilerin bilgileri emniyet ve sağlık kuruluşlarınca alınabilecek ve bu kuruluşlarla paylaşılabilecek.
- Ulusal, bölgesel ve yerel düzeyde risk haritaları oluşturulacak. Bahçe duvarları yükseltilecek.
- Disiplin yönetmeliğinde cezalar daha da ağırlaştırılarak okuldan uzaklaştırma ve atma cezaları yeniden uygulanmaya başlayacak. ‘Riskli’ öğrenciler açık liseye yönlendirilecek.

Bilimsel eğitimden uzak hatta eğitim denilemeyecek nitelikte olan şûrayı ‘değerler eğitimi’ olarak değerlendiren Haber Türk gazetesi de hükümetin alkışını kaptı. “Hadi yine iyisiniz!”

BİLİM HAK GETİRE

Manşet tam olarak şöyleydi: “ÜNİVERSİTEYE DEĞERLER EĞİTİMİ”. Anaokullarından sonra üniversitelilere de değerler eğitimiymiş... Din adamları, üniversite yurtlarında milli-manevi değerleri anlatacakmış. Örf, adet, aile, anne babaya saygı dersi verilecekmiş. Kadına ‘evinin kadını’ olmayı öğretip erkeğe kadın üzerinde üstünlük nasıl kurulur dersi verilecek sonuç olarak. Ha bir de geleneksel kültürün aşılanılması diye bir ders verilecekmiş. “Örftür adettir aman ha” ile açılan ağızları, “kadın dediğin, erkek dediğin” ile devam edecek. Kadını da erkeği de istedikleri kalıba sokmak niyetleri. Böylece geleneksel kültür adı altında kadın erkek himayesi altına girecek. Özgürlükten yoksun, bilim hak getire, gelecek kaygısı diz boyu. Milli manevi değer derken, hoop sisli bir yolun çıkmazına itiliyor yine gençlik. Ama yazıladursun kara ferman; susar mıyız hiç geleceksizlik karşısında, aşılanılmaya çalışılan cinsiyetçi, gerici, nefret içeren eğitim karşısında? Henüz anaokul sıralarında milliyetçi, dini masalların anlatılması, ırkçı zihniyetin kök salması, gericiliğin can kan bulmasından başka bir şey değildir şûra dedikleri.

KALIBA SIĞMAMALI

Dindar ve kindar bir nesil yetiştirmeye çalışan hükümet demokratik, bilimsel ve laik bir eğitim modeli çizmeye çalıştığının altını çiziyor. Bizler biliyoruz ki bahçe duvarları yükseltilerek, öğrenci bilgileri emniyet ve sağlık kuruluşları ile paylaşılarak, dini eğitimler artırılarak, disiplin, okuldan atma uzaklaştırma tehditleri ile demokrasi, bilim, laik eğitim sağlanmıyor. Kimseye sormadan alınan bu kararlar geleceksizlik kaygısı ile karşı karşıya kalmamıza neden olurken bir taraftan da kindar ve dindar bir gençlik modeli kalıbına girme zorunluluğu  bırakıyor bizlere. Kendinden olmayan herkesi ise yok sayıp ötekileştiriyor. Bizler bu durumda bilimsel, demokratik eğitim mücadelemizi daha daha yükseltmeliyiz. Kindar ve dindar bir gençlik istemediğimizin altını çizmeliyiz.

 

ÖNCEKİ HABER

En Büyük Eksiğimiz Üç Turnike

SONRAKİ HABER

Je Suis Charlie

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa