Ülkemefobi
AKP hükümetinin başa geçtiğinden beri halkı İslam üzerinden kışkırttığı açık, birçok değerli insanların bu kışkırtamalara kurban gittiği de... Eksik olan ifade özgürlüğünü hala elde edemiyeşimizdir

Eda İPKİR
Funda Eylem
SANCARBARLAZ
Esenyurt
İstanbul
Son zamanların en çok tartışılan konusu Charlie Hebdo olsa gerek. Din adı altında yapılan katliamlar hep vardı gördüğümüz gibi devam ediyor. Kara deftere bir çizik de Charlie için atıldı. Ne sanatı ne de sanatçıyı kabul eden, cinayete, işkenceye, baskıya dayanan bir din mi hoşgörü diye tarif ettiğiniz? Garip...
Charlie öldü, onun gibi nice sanatçılar, emekçiler de yaptıkları iş İslama uymadığı gerekçesiyle öldürüldü. Peki Fransa nasıl savundu bu vahşeti. Sokakta!
Sokağa dökülen milyonlarca insan bu katliamı kınamak için birleşti. İnsanlar o gün orada “Je suis Charlie” diye bağırdı ve barbarlığa boyun eğmedi. Tabi Davut Beyi es geçmemek lazım, her ne kadar çıkar amacı güderek gitmiş olsa da şaşırttı bizi. Demirtaş da diyor ya hani; “Türkiye’de halka sokaklar yasak, haram. Beyefendi Paris’te yürüyüş yapıyor.” Kendi ülkesinde öldürülen çocukları, gençleri, insanları savunmak için sokağa çıkan halka biber gazı sıkan hatta öldüren bu kalpazanların Paris yürüyüşü utanç verici. Milletin islamofobisi olur tabi, bizim Davut’un ülkemefobisi var yahu!
Gençlik olarak Başbakanın bu ifade özgürlüğü yürüyüşüne katılmasını misafirlikte çocuğuna iyi davranıp eve geldiğinde döven ebeveyn davranışına benzetiyoruz.
Aslında Fransa’nın durumuyla bizim durumumuz çok da farklı değil. Yıllardır basın özgürlüğü olmayan bir ülke olarak Metin Göktepe gibi gerçek haber yapan gazetecilerimiz öldürüldü. AKP hükümetinin başa geçtiğinden beri halkı İslam üzerinden kışkırttığı açık, birçok değerli insanların bu kışkırtamalara kurban gittiği de... Eksik olan ifade özgürlüğünü hala elde edemiyeşimizdir.
Evrensel'i Takip Et