15 Ocak 2015 00:51

Romanlar kış ortasında sokakta kaldı

Ataşehir’e bağlı Küçük Bakkalköy Su Deposu mahallesinde yaşayan Romanlar’ın kışın dondurucu soğuğunda evleri başlarına yıkıldı. Bir haftayı geçkin süredir naylon çadırlarda yaşıyorlar. Yıkılan enkazın altında çocuklarının okul defter ve kitapları, genç kızların çeyizleri, tencerede pişmiş yemekleri kaldı. Bağırtıları, bedduaları ise bir işe yaramadı.

Romanlar kış ortasında sokakta kaldı

Haşim DEMİR
Onur KAVAK
İstanbul

Ataşehir’e bağlı Küçük Bakkalköy Su Deposu mahallesinde yaşayan Romanlar’ın kışın dondurucu soğuğunda evleri başlarına yıkıldı. Bir haftayı geçkin süredir naylon çadırlarda yaşıyorlar. Yıkılan enkazın altında çocuklarının okul defter ve kitapları, genç kızların çeyizleri, tencerede pişmiş yemekleri kaldı. Bağırtıları, bedduaları ise bir işe yaramadı.

Naylon çadırlar, yanan ateşler etrafında ayağı çıplak çocuklar burada yaşamaya devam ediyor.  

Yeni yılın ilk gününde Ataşehir Belediyesi zabıta ekipleri mahalleye gelerek 3 gün içerisinde evlerin boşaltılmasını  istedi, 5 Ocak günü de sabaha karşı 5’te çevik kuvvet ve zabıta eşliğinde 24 gecekondunun yıkımı gerçekleşti.

‘YAVRU KÖPEKLERİM ENKAZ ALTINDA KALDI’

18 yaşındaki Erdal Soysuzlar yıkım gününü şöyle anlatıyor: “Sabah 5’te kapımızı kırıp içeri daldılar. Zabıtalar ‘Burayı terk edin’ diyerek bize bağırdı. Çevik kuvvet ekiplerinin yardımıyla evlerimizi yıkmaya başladılar. Yıkım işlemi başladığında babam hâlâ uyuyordu. Eşyalarımızı dışarı çıkarmadan yıkım başladı . Tüm eşyalarımız yıkımın altında kaldı. Yavru köpeklerim vardı. 6 tanesinden 2’si göçük altında kaldı.”

Anadolu Yakası Roman Dernekleri Yaşatma ve Kalkındırma Derneği Başkanı Nebahat Bilgiç, “Kar yağıyor, dondurucu soğuk var fakat bunu zerre kadar göz önünde bulundurmadılar. Barınma hakkımız elimizden alındı. Biz mücadeleye devam edeceğiz. Ayrımcılık yapılmasın. Romanlar da insandır. Vatandaşlık muamelesi görmek istiyoruz” diye konuştu.

‘KARIN İÇİNDE Mİ DOĞUM YAPAYIM?’

Yıkım yapılan 100 ailenin içinde hamile kadınlar da vardı. 23 yaşındaki Nafiye Yüksekova’nın bir çocuğu var ve 9 aylık da hamile. “10 gün sonra doğum yapacağım. Karın içinde mi doğum yapayım?” diye soruyor.  
27 yaşındaki Serkan Yüksek, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a tepki göstererek, “Seçimlerde Cumhurbaşkanı, o zaman başbakandı. Erdoğan, ‘Ben Kasımpaşalıyım’ deyip Romanlardan oy topladı. Şimdi gelsin halimizi görsün. Afrika’ya, Mısır’a, Filistin’e, Gazze’ye, Somali’ye  yardım ediyorlar ama kendi ülkelerindeki halka yardım etmiyorlar” dedi.

‘BU MU ROMAN AÇILIMI?’

3 çocuğu olan Selime Kurnaz, hükümetin Roman açılımını eleştirerek, “Bu mu  Roman açılımı? Bu açılım olmaz olsun. Bu evleri alın terimizle yaptık. Bir evde kalmak yaşamak bizim de hakkımız” diye seslendi.
9 ve 11 yaşında olan Büşra ve Eray Kurnaz kardeşler de, oyuncaklarının, okul kıyafetlerinin göçük altında kaldığını söyleyerek, “Bizi sevmiyorlar, çünkü onlarda çocuk sevgisi de yok. Okula gitmek istiyoruz. Evimiz olsun. Kiramızı versinler. Donuyoruz ne olur bize acısınlar?” dedi.


‘EŞİT DAVRANILSIN İSTİYORUZ’

Canan Soysuzlar: Belediye cuma günü tehdit etti, pazartesi günü evimizden etti. 7 Çocuğumla kışın dondurucu soğuğunda sokakta kaldım. Nerede vicdan, nerede insanlık?
Nail Tekin: AKP ve CHP’nin yerel yöneticileri bizi kullanıp oylarımızı aldılar. Şimdi iki parti de bizi istismar ediyor. Kasımpaşa’da da oyumuzu alan AKP seçimden sonra yüzümüze bakmadı. Roman açılımı buysa biz bu açılımı istemiyoruz. Savaşta bile sabahın 5’inde evleri başımıza yıkmazlar ama yıktılar. Düşman gibi görüyorlar bizi. Kürtlerin de, Romanların da dostu yok.
Sevim Okunmuş: Evlere temizliğe gidiyorum. Benim Roman vatandaşı olduğumu öğrenen aile bir daha çağırmıyor. Kimse bize iş vermiyor. Niçin hırsız, uyuşturucu satıcısı muamelesi görüyoruz. Niçin polis arabaları mahallemizde fink atıyor? Çocuklarımız, eşlerimiz kağıt topluyor diye insanlar onlara tiksinerek bakıyor. Anayasa değişsin bize eşit davranılsın istiyoruz.
Aziz Günter: Kuralsız bir şekilde bizi bu kışın karın içine attılar. Zabıta, çevik kuvvet bize zorbalık yaptı. Ne AKP, Ne de CHP bizi kurtarır. 3 çocukla, bir hasta annemle bizi kışın ortasında sokağa atanları unutmayacağız.

‘OKUL DEFTERLERİ ENKAZ ALTINDA’

Nubar Yerlitaş: Çiçekçilik yapıyorum.Ne Kadıköy’de ne Kozyatağı’da bize zabıta aman vermiyor. Tek geçim kaynağım bu. Tek bir şeyimiz vardı. O da başımızı sokacak evdi. Onu da elimizde aldılar. Hayallerimiz yıkıldı gitti. Kızımın okul kitap ve defterleri enkazın altında kaldı.
Selami Yerlitaş: Ben evimi yemedim içmedim, gece gündüz kağıt toplayarak yaptım. Ataşehir belediyesi, 2 bin lira rüşvet verir gibi bizi kandırmasın. 2 bin lira vererek evlerimizin, barınma hakkımızın bedelini ödeyemezler. 2 bin lira ile bir aile bir ay bile geçinemez.  
Raşit Vardar: Yerimiz lüks siteler için, rezidanslar  için biçilmiş kaftandır. Belediye burayı imara açarak inşaat firmaları aracılığı ile zengin olmak, rant kazanmak istiyor. Onların umurunda mı? Biz karın içinde donmuşuz, çocuklarımız yalın ayak.

Evrensel'i Takip Et